"AYRIŞAN DÜNYADA DİPLOMASİYİ SAHİPLENMEK"
Antalya Diplomasi Forumu’nun bu yılki teması.
Küresel bölünmelerin arttığı, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan sistemin sonuna yaklaşılması, belirsiz bir süreci meydana getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Neo-liberal ekonomik ve siyasal düzenin yerine, daha korumacı bir yapının yükselmekte olduğunu görüyoruz” ifadeleri, keskin virajı gözler önüne serdi.
Türkiye, bu keskin virajı öngören ve bunun için doğru zamanda önlem alan bir ülke. Gerek jeo-stratejik konumunun yarattığı avantaj, gerek Orta Vadeli Ekonomi Programı, gerekse de savunma sanayinde ambargolara rağmen başarılı adımları ve askeri kapasitesi ile dünyanın merceğinde.
AVRUPA’YA SAVUNMA ŞEMSİYESİ
ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa ülkelerinden savunma şemsiyesini çekmesi sonrası, o şemsiye Türkiye’den, doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi.
Öyle ki dünya basını, Erdoğan-Zelenski (Ukrayna Devlet Başkanı) görüşmesinden ikonikleşen o fotoğrafı manşetlere taşıdı.
Ancak öte tarafta, Avrupa’nın Türkiye’ye duyduğu ihtiyaç kadar, Türkiye’nin de haklı talepleri söz konusu.
Türkiye, ayrıcalıklı üyelik prensibinin ötesinde üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılmasını talep ediyor.
ÖNCELİKLİ BAŞLIKLAR İSE ŞÖYLE:
-
Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi
-
Vize serbestisi
-
Göç mutabakatının güncellenmesi
Avrupa ülkelerinin Türkiye’den son süreçte beklentisi ise, askeri-savunma kapasitesi konusunda iş birliği.
Sözün özü, Türkiye’siz Avrupa güvenliğinden bahsetmek güç.
ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU’NUN KRİTİK GÜNDEMİ
İşte tam da böylesi pamuk ipliğine bağlı bir süreçte, Antalya Diplomasi Forumu ile “ayrışma” değil, “birlik ve bütünlüğün yeniden tesisinin yolları” tartışılacak.
Bütün bunların yanında, iklim krizi ve teknolojik kırılmaların yol açtığı belirsizlikler de çözüm yolları aranacak önemli başlıklar arasında.
148 ülkeden katılımın sağlanacağı foruma; 19 devlet ve hükümet başkanı, 64 bakan, 20 bakan yardımcısı, 20 milletvekili ve 1 meclis başkanı katılım sağlayacak.
SURİYE’DEN CUMHURBAŞKANI DÜZEYİNDE KATILIM
Türkiye’nin komşusu, 13 yıllık iç savaşın yalnızca 4 ay önce sona erdiği, kapsayıcı bir yönetimin tesis edildiği Suriye’den “Cumhurbaşkanı” düzeyinde temsil olacak.
Ahmet Şara’nın ikinci kez gerçekleştireceği Türkiye ziyaretinde, Suriye’nin küresel sisteme entegrasyonu ve Esad rejimi sonrası yeniden ihya süreci öncelikli gündem olacak.
RUSYA-UKRAYNA MASASI YENİDEN KURULUR MU?
Bir diğer önemli başlık ise, Rusya ve Ukrayna’dan dışişleri bakanlarının bir kez daha forumda bulunacak olması.
Antalya’da çözüm arayışının konuşulduğu bu denklemde 3’lü masa yeniden kurulabilecek mi bilinmez, ancak kesin olan şu ki:
10 Mart 2022’de Türkiye’nin kurduğu masadan Batılı aktörlerin yönlendirmesiyle kalkılmasaydı, ne bu kadar zaiyat verilecekti ne de ABD ve AB arasında Soğuk Savaş sonrası kurulan denklem çatırdamış olacaktı.