MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, TBMM Genel Kurulunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi üzerinde konuştu.
MHP'li Ersoy'un açıklaması şu şekilde;
Cumhuriyetimizin teminatı olan kadınlarımızın güçlendirilmesi, çocuklarımızın güvenliği, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin haklarının korunması her zaman Milliyetçi Hareket Partisi olarak önceliğimiz olmuştur. Milletimizin millî ve manevi değerlerine sahip çıkmamız gerektiği bilincindeyiz. Bizler Türk milletinin bir ferdi olarak her adımımızı milliyetçi bir anlayışla, milletimizin geleceğini her şeyin önünde tutarak atıyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki bu topraklarda milletin kalkınması, huzuru, gücü ve refahı kadınlarımızın, çocuklarımızın, gazilerimizin ve şehit yakınlarımızın haklarını savunmakla mümkündür. Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatı olarak değerlendirdiğimiz kadınlarımız tarih boyunca sadece vatanını savunmakla kalmamış, aynı zamanda milletiyle birlikte büyüme, gelişme yolunda önemli bir rol üstlenmiştir. Kadınlarımızın güçlenmesi sadece toplumun değil, milletin de güçlenmesidir. Türk kadınının her alanda daha güçlü olmasını sağlamak üzere çalışmalarımızı sürdürüyor, kız çocuklarının eğitiminin güçlü toplum oluşturmada vazgeçilmez olduğunu biliyoruz. Eğitim alanında atılan adımlar bu anlayışın en somut örneğidir. Özellikle kız çocuklarımızın eğitimdeki erişimini artırmak adına büyük bir gayret sarf edilmesiyle okuryazarlık oranı yüzde 96'ya yükselmiş, ortaöğretim okullaşma oranı yüzde 88,71'e ulaşmıştır. Yükseköğretimde kadınların okullaşma oranı ise yüzde 49,03 çıkmıştır. Bunlar sadece sayılardan ibaret değildir, her biri bir kadının kendi geleceğine, ailesine ve milletine katkı sağlama noktasında attığı büyük bir adımdır. Sağlıklı bireyler, sağlıklı toplumun yapı taşıdır. Kadın sağlığına verilen önem ve yapılan çalışmalar da kadının güçlendirilmesi için önem verilmesi gereken bir diğer unsurdur. Anne ölüm oranlarını azaltmak, doğum öncesi bakım oranlarının artırılması, kadınlarımızın sağlık hizmetlerine kolayca erişimi çok önemlidir. Bu adımlar, yalnızca kadınlarımızı sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda Türk milletinin sağlıklı bir şekilde yarına adım atmasının da teminatını oluşturur. Kadınlarımızın karar alma mekanizmalarındaki temsilî toplumda kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanması adına da önemli bir adımdır. 2023 yılinda geldiğimiz noktada kadınların temsili yüzde 19,83'e yükselmiştir ancak eşitlikten bahsedilebilmesi için bu oranın yükseltilmesi gerektiği de aşikârdır Türk devlet geleneğinde kadının ülke yönetiminde her zaman etkin bir rol üstlendiğini biliyoruz. Günümüzde de kadının hak ettiği yerde olması için daha fazla gayret göstermek zorundayız. Kadının toplumda etkin bir rol üstlenmesinin bir diğer parametresi ise kadın istihdamı sorunudur. Elde ettiğimiz verilere göre kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 27,9'dan yüzde 37,8'e yükselmiş, istihdam oranı ise yüzde 25,3'ten yüzde 33,2'ye çıkmıştır. Kadın kooperatifleri, kadın emeğinin değerlendirilmesi, evdeki kadının üretime dâhil edilmesi açısından çok önemlidir. Kadının ekonomik bağımsızlığını kazanması ve kendi işini kurarak ülke ekonomisine katkı sağlaması ülkenin refahına da önemli bir katma değer sağlayacaktır.
Türk milleti bir bütün olarak güçlüdür ve bu gücün temelinde çocuklarımızın güvenliği ve haklarının korunması vardır. Çocuklar Türk milletinin yarınıdır, onların haklarının savunulması bizlerin millet olarak sorumluluğumuzdur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak çocuklarımızın güvenliğini ve haklarını korumak için her türlü önlemi almayı kendimize bir görev bilmekteyiz. Çocuklar Güvende Ekipleri risk altındaki 196 binin üzerinde çocukla görüşmeler yaparak onların sosyal hizmetlere erişimini arttırmış ve güvenli bir ortamda büyümelerini sağlamıştır. Kırsal alanlarda çocuklarımızın erişebileceği sosyal hizmetler artırılarak onların da şehirlerdeki çocuklarla eşit fırsatlara sahip olmaları sağlanmıştır. Mahremiyet bilinci eğitimiyle dijital dünyada korunmaları sağlanmış, okul destek projeleriyle de eğitim hayatlarına katkıda bulunulmuştur. Ayrıca, çocuklarımızın haklarının korunması için il çocuk komiteleri kurarak çocukların hakları konusunda toplumda farkındalık oluşturmuştur. Uzman müdahale ekipleri sayesinde şiddet ve ihmal vakalarına hızla müdahale edilmiş, Türk milletinin geleceği olan çocuklarımız için atılan her adım bizim milliyetçi anlayışımızın bir parçasıdır ve bu alanda yapılacak daha çok iş olduğunu biliyoruz.
Türk milleti olarak şehitlerimizin ve gazilerimizin haklarını savunmak her zaman önceliğimiz olmuştur. Onların vatanımızın korunması için gösterdikleri fedakârlıklar Türk milletinin hafızasında yerini her zaman koruyacaktır. Onlar bizim bağımsızlık mücadelemizin iftihar sembolleridir. 2012 yılından itibaren şehit yakınlarına ve gazilere öncelikli istihdam hakkı tanınmış, bugüne kadar 56.630 şehit yakını ve gazimiz devlet dairelerinde istihdam edilmiştir. Bu, yalnızca bir istihdam oranı değil aynı zamanda, milletimizin kahramanlarına duyduğu minnettarlığın da bir göstergesidir. Ücretsiz seyahat hakları, psikososyal destek hizmetleri ve eğitim yardımlarıyla gazilerimizin ve şehit yakınlarımızın yaşam kaliteleri artırılmalıdır. Ayrıca, 3.618 kamu binasında, okulda ve sokakta şehit isimlerinin yaşatılması Türk milletinin kahramanlarına olan saygısının da bir simgesidir. Ayrıca, buna istinaden, terörle mücadele esnasında da yaralanmalarına ve birçoğunun vücutlarında kurşun ve şarapnel parçaları bulunmasına rağmen gazi sayılmayanların taleplerini de yenilemek istiyorum. 15 Temmuz darbe teşebbüsünü püskürten kahramanlarımıza 7082 ve 7091 sayılı kanunlarla yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilmiş, istihdam hakkı tanınmış ve diğer haklardan yararlanmaları sağlanmıştır. Terörle mücadelede yaralanmalarına rağmen malul sayılmayan gazilerimize de yaralanma derecesine bakılmaksızın gazilik unvanı verilmeli, istihdam ve diğer haklardan yararlanmaları sağlanmalıdır. Gazilik onların da hakkıdır, bu konuda da hassasiyetlerinizi bekliyoruz.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılığımız şiddeti asla kabul etmeyen bir toplum anlayışının teminatıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak kadına yönelik şiddetin her türlüsüne karşı sıfır tolerans ilkesini benimseyerek bu konudaki adımlarımızı hızlı bir şekilde atmaya devam ediyoruz. 6284 sayılı Kanun'la şiddetle mücadele için sağlam bir yasal zemin oluşturulmuş, şiddet mağdurlarına yönelik koruyucu ve önleyici hizmetler hayata geçirilmiştir. Kadın konukevleri, ŞÖNİM'ler, elektronik kelepçe uygulamaları ve Kadın Destek Sistemi gibi projelerle şiddet mağdurlarının korunmasına müdahale edilmesi sağlanmıştır. Toplumda farkındalık oluşturmak için yürütülen eğitimler 4,5 milyon kişiye ulaşmıştır. Bizler, kadına yönelik şiddetin kökenine inerek toplumsal bir dönüşüm başlatmanın gerekliliğine inanıyoruz çünkü bizler, kadının hakkını savunmanın milletin onurunu savunmakla eş değer olduğuna inanıyoruz. Kadına şiddet konusuyla yapılması gereken, alınması gereken daha çok yolumuzun olduğunun da farkındayız. 28'inci Dönemde de partilerin oy birliğiyle kurulan kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı araştırma komisyonuyla yapılan kıymetli çalışmalarla bu soruna gerçekçi bir ışık tutmaya çaba göstereceğiz.
Sonuç olarak değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının haklarını korumak, onları her alanda güçlendirmek bizim için en kutsal görevimizdir.
Her adımda cumhuriyetimizin yarınlarına olan sorumluluğumuzun toplumun refahıyla sağlanabileceğini biliyor ve bu konudaki çalışmaları bir onur meselesi olarak görüyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak her alanda daha güçlü bir Türkiye için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirterek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın 2025 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.