Kazak akademisyenler, ülkenin önde gelen araştırma merkezlerinin temsilcileri, siyaset ve uluslararası ilişkiler uzmanları, büyükelçiler, basın mensupları ve üniversite öğrencilerinin katıldığı panel, “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” konulu video gösterimiyle açıldı.

Ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un panele özel olarak gönderdiği video mesajı gösterildi.

Açılış konuşmasını Türkiye’nin Astana Büyükelçisi Mustafa Kapucu’nun yaptığı panelin moderatörlüğünü Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Suat Beylur üstlendi.

Panelde, Birleşmiş Milletler (BM) Kazakistan Mukim Koordinatör Yardımcısı Kurtmolla Abdulganiyev, L.N.Gumilev Avrasya Milli Üniversitesinden Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Janat Momınkulov ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Dr. Gülsüm Kenjealiyeva, Kazakistan Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmaları Enstitüsü Uluslararası Güvenlik Bölümü Başkanı Dauren Aben ve Aiqyn Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Amangeldi Kurmetulı konuşmacı olarak yer aldı.

Panelin açılışında konuşan Büyükelçi Kapucu, dünyanın küresel kırılmaların yaşandığı önemli bir tarihi döneme şahit olduğunu belirterek "Uluslararası toplumun ve onun üyesi olan bizler de Birleşmiş Milletler de tarihi bir sınavdan geçiyor." dedi.

Kapucu, gelir dağılımındaki adaletsizliklerin derinleştiğine, krizlere ve çatışmalara çözüm üretme kabiliyetinin giderek azaldığına işaret ederek, "Son yıllardaki deneyimlerimiz bize hiçbir ülkenin modern çağın zorluklarıyla tek başına başa çıkamayacağını açıkça gösterdi. Bu bağlamda Türkiye her daim çok taraflılığın güçlü bir savunucusu olmuştur. Büyük özlemlerle kurulan BM, yaklaşık 80 yıldır çok taraflılığın kalbindeki merkezi rolünü korumuştur. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın BM 79. Genel Kurula hitaplarında da işaret ettiği üzere, son yıllarda BM kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalıyor.” ifadelerini kullandı.

Kapucu, dünyanın, daha kapsayıcı ve aynı zamanda küresel sorunlara daha duyarlı çok taraflı bir sisteme ihtiyaç duyduğuna dikkati çekerek “Çok taraflı sistemi, gelecek nesillere ‘daha adil bir dünya’ bırakabilmek adına yeniden düzenlemek mecburiyetindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin BM’nin kurucu üyesi olduğunu hatırlatan Kapucu, “Türkiye, liderlik edecek ve ilham verecek bir BM’yi ortaya çıkaracak tüm çabaları tam olarak desteklemeye hazır. Bize göre, Güvenlik Konseyi reformu bu sürecin en önemli adımlarından birini teşkil etmektedir.” diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyinin sürekli felç olmasını milyonlarca sivilin hayatına mal olan ölümcül çatışmaların uzamasına yol açtığını, tüm BM sisteminin güvenilirliğini de zedelediğini anlatan Kapucu, şöyle devam etti:

Kayseri'de firari FETÖ hükümlüsü eski astsubay yakalandı Kayseri'de firari FETÖ hükümlüsü eski astsubay yakalandı

“Gazze’de yaşananlara bakalım; 7 Ekim 2023’ten bu yana 50 binden fazla Filistinli hayatını kaybetmiş, milyonlarca insan evlerinden edilmiş, taş taş üstünde kalmamışken gözlerimizin önünde soykırım suçu işlenirken BM Güvenlik Konseyi gözleri yumulu, kulakları kapalı şekilde bekliyor. Kıbrıs adasındaki Türklerin egemenlik haklarının gasbedildiği, Türk toplumuna karşı insanlığa karşı suçların işlendiği dönemin üzerinden yaklaşık 62 yıl geçti. O dönem de yaşananlara BM Güvenlik Konseyinin sessiz kalması, adada eşi benzeri görülmemiş vahşetin yaşanmasını mümkün kılmıştı. Kıbrıs adasındaki iki topluma da barışı götürdüğümüz harekatın üzerinden 51 yıl geçti. Ada’da iki ayrı devlet ve iki ayrı halk var. Uluslararası toplum, Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüyü artık tanımalı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurulmalı.”

Abdulganiyev ise BM’nin çok taraflı rolünün güçlendirilmesinde tüm üye devletlerin ve Türkiye’nin liderliğinin önemini vurgulayarak, bu ve benzeri etkinliklerin fikir alışverişinde bulunabilecek önemli bir platform oluşturduğunu dile getirdi.

Şu anda iklim değişikliği, gıda güvenliği, göç ve yerinden edilmiş insanların krizlerine tanık olduklarını aktaran Abdulganiyev, günümüzde yerinden edilen insan sayısının İkinci Dünya Savaşı dönemini aştığını kaydetti.

Abdulganiyev, bu bağlamda dünyadaki mevcut krizlerin çözümünü etkileyebilecek ve BMGK reformunun tüm üye devletler tarafından nasıl birlikte yürütüleceği konusunda kararların yer aldığı “Geleceğin Paktı” belgesinin önemli rolüne işaret etti.

Momınkulov de yeniden kurulan dünya düzeninde Türk dünyasının nasıl bir yol çizmesi gerektiği konusunun öne çıktığını söyledi.

Türk dünyasının önemli parçası olan Orta Asya’nın bu düzende stratejik rolünün arttığını ifade eden Momınkulov, Türkiye’nin askeri kanadını güçlendirmesiyle artık bir yumuşak güç ülkesi olarak değil askeri açıdan daha güçlü ülke konumuna geldiğini ve Kazakistan ile Azerbaycan’ın da orta güç ülkeler olarak yer aldığını, dolayısıyla ekonomik, orta koridor, askeri ve savunma, kültürel ve eğitim gibi işbirliği alanlarında ortak projeleri hayata geçirmeleri gerektiğini kaydetti.

Türkiye’nin Astana Büyükelçiliği İletişim Müşavirliği tarafından Kazakça basılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” kitabının katılımcılara dağıtıldığı panel, “Türkiye Yüzyılı” fotoğraf sergisi ve ressam Devrim Erbil’in hayatını anlatan “Devrim” belgeselinin gösterimiyle sona erdi.

Kaynak: AA