İstanbul
Emtia piyasasında, geçen ay karışık bir seyir izlendi. Emtia piyasası, Donald Trump'ın ABD'nin 47. Başkanı seçilmesinin ardından dolara olan talebin artmasıyla sert dalgalanmaların söz konusu olduğu kasım ayını geride bıraktı.
Fed'in faiz indirimlerini erteleyebileceği öngörüleri ve özellikle tarım grubundaki arz endişeleri de bu sert dalgalanmaları tetikleyen önemli faktörler oldu.
Trump'ın uygulayacağı ekonomi politikalarının gelecek dönem içerisinde enflasyondaki düşüşü nispeten sınırlayabileceği öngörülüyor.
Trump'ın başkan seçilmesiyle güçlenen doların emtia piyasasında risk iştahını olumsuz etkilediğini aktaran analistler, bu durumun ekonomik ve dış politikalardaki belirsizlik nedeniyle daha da kötüleşebileceğine işaret etti.
Trump'ın izlemesi beklenen politikaların enflasyonist etkilerinin daha güçlü olabileceği endişesinin öne çıktığını dile getiren analistler, bu durumun Fed'i faiz indirimlerinde daha yavaş adım atmaya yönlendirebileceğini ifade etti.
Öte yandan ABD'de açıklanan enflasyon verileri sonrası Bankanın faiz indirimlerini erteleyebileceği endişelerinin daha fazla artmasıyla doların son 1 yılın zirvesine gelmesi de emtia piyasasını etkiledi.
Analistler, bu açıklamalar sonrası ABD'de yeniden başkan seçilen Donald Trump'ın izleyeceği politikalar ile Fed'in gelecek dönemde atacağı adımlar arasında oluşabilecek olası uyuşmazlıkların varlık fiyatlamalarını zorlaştırdığını belirtti.
Fed Başkanı Jerome Powell'ın ekonominin faiz indirimlerinde acele edilmesini gerektirecek sinyaller vermediğine ilişkin açıklamaları da emtia piyasasında satış baskısını artırdı.
Faizlerin, beklentilerin üzerinde kalabileceği öngörüleri de öne çıkarken, seçim sonucunda dolar endeksinde yukarı yönlü bir hareketin görülmesiyle genel olarak varlık fiyatları baskı altında kaldı, daha güçlü bir dolar beklentisiyle emtia fiyatlarında gerilemeler öne çıktı.
Analistler, Trump'ın özellikle tarifeleri öne çıkarması nedeniyle uluslararası ticaretin etkilenebileceğini belirterek, bu durumun varlık fiyatları ve emtia piyasası üzerinde baskıyı artıran unsurlardan biri olduğunu kaydetti.
Değerli metallerde sert düşüşler görüldü
Kasım ayında ons bazında altın yüzde 3,4, gümüş yüzde 6,2, platin yüzde 4,6, paladyum yüzde 12,2 değer kaybetti.
Altının ons fiyatı, dolar endeksinin son bir yılın zirvesine ulaşması ve yükselen tahvil faizleri ile artan alternatif maliyeti sonrasında geçen ayı kayıpla tamamladı.
Baz metallere bakıldığında tezgah üstü piyasada libre bazında fiyatlar bakırda yüzde 5,8, alüminyumda yüzde 0,7 azalırken, kurşunda yüzde 2,2, nikelde yüzde 1,8, çinkoda yüzde 2,9 arttı.
Çin'deki ekonomik teşvik önlemlerinin beklentileri karşılayamaması ve ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın uygulamayı planladığı tarifelerin küresel çapta bakır tüketimini olumsuz etkileyeceğine dair endişelerle bakır fiyatlarında geçen ay sert düşüş görüldü.
Brent petrolde kayıplar yüzde 2'yi aştı
Enerji grubuna bakıldığında Brent petrolün varil fiyatı yüzde 2,3 azalırken, New York Ticaret Borsası'nda işlem gören doğal gazın İngiliz Termal Birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı yüzde 24,2 artış kaydetti.
Öte yandan Brent petrolde, talep endişeleri devam ediyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Çin'e yönelik endişeler nedeniyle 2024 talep tahminini üst üste dördüncü kez düşürdü.
Analistler, ABD'de ham petrol stoklarındaki artışın ülkedeki arz fazlası talep endişelerini artırdığını söyledi.
Buna karşın, damıtılmış yakıt ve benzin stoklarında düşüşler olduğunu belirten analistler, ABD'de talebin hala güçlü olduğunu ancak kış sezonuyla bu trendin değişmesinin beklendiğini kaydetti.
Uluslararası Enerji Ajansının yayımladığı aylık raporunda, güçlü üretimin, OPEC ve müttefiklerinin mevcut üretim kesintilerini devam ettirse bile, 2025'te petrol arzının talebi aşacağını belirtmesi, piyasa oyuncularının talep endişelerini artırarak fiyatların geri çekilmesine sebep olan başka bir faktör olarak öne çıktı.
Petrol fiyatları, ayrıca Orta Doğu'da ateşkes görüşmelerinin olumlu sonuç verebileceği beklentileriyle düştü.
Tarım grubuna kahve ve kakao damgasını vurdu
Chicago Ticaret Borsası'nda kile başına fiyatlar, buğdayda yüzde 2,7, soya fasulyesinde yüzde 0,4 azalırken, mısır yüzde 5,4, pirinç yüzde 3,5 arttı.
ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'de ise libre bazında fiyatlar kahvede yüzde 30,3, pamukta yüzde 3,1 artış kaydederken, şekerde yüzde 7,3 geriledi.
Kakaonun ton başına fiyatı da geçen ayı yüzde 36,3 yükselişle tamamladı.
Kahvenin libre fiyatı, kasım ayında 3,3545 dolarla tarihi zirveyi test etti.
Brezilya'da kurak havanın devam etmesi ve bunun, kahve rekoltesini olumsuz etkileyeceğine yönelik endişeler nedeniyle kahve fiyatları yükseldi. Ülkede, don olaylarına ilişkin endişeler de kahve fiyatlarındaki yükselişi hızlandırdı.
Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarının Asya'dan Avrupa'ya kahve sevkiyatını yavaşlatması da bu yıl kahve fiyatlarının artmasına neden olan başka bir unsur olarak öne çıktı.
Kahve çekirdeği üreticilerine ev sahipliği yapan Güneydoğu Asya'daki aşırı sıcak ve kuraklıkların Vietnam başta olmak üzere daha düşük hasatlara yol açması, kahve fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi.
La Nina hava olayının etkisini göstermesiyle kahve rekoltesinin azalabileceği öngörülüyor. Güneydoğu Asya ülkelerini vuran Yagi Tayfunu'nun kahve üretilen alanlara zarar vermesi de kahve fiyatlarını destekledi.
Avrupa Birliği'nin, orman alanlarına zarar vererek üretilen soya, dana eti, palm yağı, tahta, kakao ve kahve gibi çeşitli ürünlerin ithal edilememesini sağlayacak yeni kuralları 1 yıl ertelemeye hazırlandığına dair haberler de kahve fiyatlarını etkiledi.
İtalyan kahve üreticisi Lavazza'nın Üst Yöneticisi (CEO) Giuseppe Lavazza, küresel enflasyon ve iklim değişikliği nedeniyle kahve fiyatlarının iki katına çıkabileceği öngörüsünde bulunmuştu.
Öte yandan, Fildişi Sahili'ndeki ihracatçıların kötü kalite nedeniyle kakao çekirdeklerini reddettiği bildirilirken, bu durumun küresel kakao arzını olumsuz etkileyebileceği tahmin ediliyor.
Ülkede kakao hasadında görülen azalış da kakao fiyatlarının artmasına neden oluyor. Küresel pamuk üretiminin azalacağına yönelik öngörülerle de pamuk fiyatları arttı.
Hindistan'da muson yağmurlarının ortalamanın üstünde olması ise şekerde arz endişelerinin azalmasına, fiyatların düşmesine neden oldu.