Berlin
Ulusal Mecliste sosyal güvenlik bütçesinin görüşüldüğü oturumda Başbakan Michel Barnier'nin, bütçe tasarısının milletvekilleri tarafından oylanmadan meclisten geçirilmesine izin veren Anayasa'nın 49. maddesini işletmesi muhalefetin tepkisini topladı.
Meclisin en büyük ittifakı solcu Yeni Halk Cephesi (NFP), hükümete karşı gensoru önergesi sunacaklarını duyurdu.
Yaklaşık 3 aydır iktidarda olan Barnier hükümetinin kurulmasına üstü kapalı destek veren ancak 2025 bütçe tasarısı konusunda hükümetle uzlaşamayan aşırı sağcılar da Anayasa'nın 49. maddesine başvurması üzerine hükümete karşı kendi gensoru önergesi vereceğini bildirdi.
Rassemblement National (RN) ayrıca solcu ittifakın hükümete karşı sunacağı gensoru önergesine de destek vereceğini kaydetti.
Parlamentoda 124 milletvekili bulunan aşırı sağcı RN ve 192 üyeli solcu NFP ittifakının eş zamanlı olarak hükümete karşı gensoru önergesine destek vermesi halinde, merkez sağ azınlık hükümetinin düşmesi bekleniyor. Gensoru önergesinin sunulmasının ardından 48 saat içinde Ulusal Mecliste oylama yapılıyor.
Hükümet tarafından 10 Ekim'de parlamentoya sunulan 2025 bütçe tasarısında 40 milyar avro tasarruf ve 20 milyar avro vergi artışı planlanıyordu.
Son dakika gelişmesi olmaması halinde 3 ay önce kurulan Barnier'in kırılgan koalisyonunun dağılması beklenirken bu da 1962'den bu yana güvensizlik önergesiyle düşürülen ilk Fransız hükümeti olacak.
Avrupa’nın ikinci büyük ekonomisinde hükümetin düşmesi, kıtanın en büyük ekonomisi Almanya’da hükümetin dağılarak erken seçime gidilmesi ve ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesine haftalar kalmasının ardından gelmesi dikkati çekiyor.
Yatırımcılar endişeli
Fransa'nın siyasi krizin derinliklerine sürüklenmesi ve kamu maliyesinin yeniden yapılandırılması konusunda ciddi şüphelerin oluşması üzerine yatırımcılar Fransız varlıklarını cezalandırıyor.
Paris'teki bu gergin durum finans piyasalarında giderek daha fazla hissedilir hale gelirken risk primleri açısından, yatırımcılar şu anda Fransa'nın on yıllık devlet tahvillerini karşılaştırılabilir Yunan tahvilleriyle aynı seviyeye koyuyor.
Son birkaç haftadır yaşanan siyasi çalkantılardan önce bile Fransa'nın mali durumu, 2024 yılı sonunda borcu azaltma planlarının rayından çıkması nedeniyle yatırımcılar için artan bir endişe kaynağıydı.
Fransa’da siyasi belirsizlik finansal piyasalara yansırken, Fransız devlet tahvillerine talebin düşmesi dikkati çekiyor. Fransız tahvil getirileri yükselirken, devletin finansman maliyetleri de artıyor.
10 yıllık Fransız tahvillerin getirisi dün yüzde 2,85 ile 2,9 arasında değişirken, daha güvenli görülen Alman ve Fransız devlet tahvilleri arasındaki getiri farkı neredeyse yüzde 0,9 puana yükseldi. Bunun 2012'deki avro krizinden bu yana görülen en büyük fark olması dikkati çekiyor.
En büyük Fransız şirketlerinden bazıları şu anda hükümetten daha düşük borçlanma maliyetlerine sahip.
Dün Fransa’nın 10 yıllık devlet tahvillerinin faiz oranı, lüks mal üreticisi LVMH ve endüstriyel gaz uzmanı Air Liquide tarafından ihraç edilen aynı vadeli tahvillerden geçici olarak daha yüksekti.
Normalde şirket tahvillerinde toplam kayıp riski çoğu devlet tahvilinden daha yüksek olurken, Fransa’da azınlık hükümetin sadece 3 ay sonra erken dağılması riski tersine çeviriyor.
Fransız tahvil getirilerinin bazen Yunan tahvil getirilerinin üzerinde yer alması da dikkati çekiyor.
Güney Avro Bölgesi ülkeleri Portekiz, İtalya, İspanya ve Yunanistan’ın kredi notları Fransız tahvillerinden daha düşük olmasına rağmen borç seviyelerini düşürmelerinden dolayı tahvil piyasasında daha ucuza borçlanabilmeleri dikkati çekiyor.
Kamu borcunun GSYH’ye oranının yüzde 112,4'e yükselmesi bekleniyor
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, Fransa’nın kamu borcunun gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranı, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 112’ye yükseldi. Bu, ülkenin bankalara ve yatırımcılara yaklaşık 3,5 trilyon Avro borcu olduğu anlamına geliyor.
Avrupa Komisyonu, Fransa'nın kamu borcunun GSYH’ye oranının bu yıl yüzde 112,4'e, 2025’te ise yüzde 113,8'e yükselmesini bekliyor. Bu oran AB sınırı olan yüzde 60'ın neredeyse iki katı.
Sosyal bütçe, hükümetin ekim ayında sunduğu 2025 yılı genel bütçesinin bir parçası. Bütçede 40 milyar avroluk kesinti ve 20 milyar avroluk vergi artışı öngörülüyor. Bununla bütçe açığının 2024 yılı için beklenen gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 6,1'inden gelecek yıl yüzde 5'e düşürülmesi öngörülüyor.
Fransa bütçe açığının Avrupa Birliği’nde 2029'a kadar tekrar ulaşılması beklenmeyen yüzde 3 sınırından hala çok uzakta olması dikkati çekiyor.
Macron'a istifa çağrıları
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron için ise hükümetin düşmesi büyük bir risk oluşturuyor. Macron, 9 Haziran’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın birinci parti olarak çıkmasının ardından meclisi feshetmiş ve erken genel seçime gitmişti.
Erken seçim Macron için bir netlik getirmezken, seçimlerde hiçbir parti, hükümeti kurmak için gerekli olan 289 milletvekili sandalyesini elde edememişti.
2027'ye kadar görevde kalması beklenen Macron'un siyasi geleceğinin ne olacağı sorusu Fransız kamuoyunda tartışılmaya başlanırken, siyasi çevrelerde Cumhurbaşkanı Macron'un istifası çağrılarının son günlerde daha yüksek sesle dillendirilmeye başlanması da dikkati çekiyor.
Emekli maaşları
Fransa’da 2025 bütçe görüşmelerinde çıkan krizin bir diğer nedeni ise emekli maaşları oldu.
Muhalefetteki aşırı sağ parti ve diğer sol partiler bütçede emekli maaşlarının enflasyona endekslenmesini isterken Maliye Bakanı Antonie Armand, ‘Şantaja boyun eğmeyeceğiz’ açıklamasında bulundu.
Armand’ın açıklamasının ardından muhalefetten gelen tepkilerde bu durumda bütçeye güvenoyu verilmeyeceğine vurgu yapıldı.
Ulusal Birlik Başkanı Jordan Bordella ise yaptığı açıklamada herhangi bir mucize olmadıkça bütçeye güvenoyu vermeyeceklerini ifade etti.
AB’den ‘bütçe açığı’ uyarısı
Fransa’da bu yılki bütçe açığı Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) yüzde 6’sını geçerek Avrupa Birliği’nin (AB) yüzde 3’lük hedefinin 2 katından fazlasına ulaşmaya yakın seyrederken, AB yönetimi Fransa’yı bu konuda uyarmıştı.
Fransa Kamu Denetim Ofisi (Sayıştay) Başkanı Pierre Moscovici, France 2 televizyonunda, Fransa'nın “tehlikeli” bir mali ve ekonomik durumla karşı karşıya olduğunu belirterek “Bugünkü mali durumumuz tehlikeli” uyarısında bulundu.
Analistler, Fransa’da siyasi kriz derinleştikçe piyasalar üzerindeki baskının devam etmesini bekliyor.