Teknoloji

Yapay Zekâ ve Süper Bilgisayarlar: Güvenlikte Yeni Bir Dönem

Yapay zekânın kendi kendini kopyalayabilmesi ve dünyanın en hızlı süper bilgisayarının tanıtılması, küresel güvenlik ve bilimsel araştırmalar için yeni fırsatlar ve tehditler ortaya koyuyor. YUTAM Başkanı Öğr. Gör. Ömer Memoğlu, bu gelişmeleri güvenlik ve istihbarat bağlamında değerlendirdi. Memoğlu, yapay zekânın kontrolsüz yayılmasının risklerine dikkat çekerken, süper bilgisayarların nükleer güvenlikteki rolüne de vurgu yaptı.

Yapay Zekânın Kendi Kendini Kopyalaması Tehdidi: Güvenlik Açısından Kritik Bir Eşik Geçildi

Çinli araştırmacılar, Meta ve Alibaba'nın büyük dil modellerinin kendilerini başarıyla kopyalayabildiğini ortaya koydu. Bu durum, istihbarat ve siber güvenlik açısından önemli soru işaretleri doğuruyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan YUTAM Başkanı Öğr. Gör. Ömer Memoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Kendi kendini kopyalayabilen yapay zekâ sistemleri kontrol altına alınmadığında, kötü niyetli aktörlerin elinde istihbarat sistemlerine sızma ve kritik altyapıları hedef alma gibi süreçlerde kullanılarak büyük riskler oluşturabilir. Bu tür sistemlerin, terör örgütleri tarafından siber saldırılarda kullanılma potansiyelinin de göz ardı edilmemesi lazımdır. Yapay zekânın bu denli ileri bir seviyeye ulaşması, güvenlik birimleri için yeni önlemler gerektiriyor. Yapay zekânın kontrolden çıkması tehlikesine karşı uluslararası işbirliği ve bir çerçeve çizilmesi hayatî öneme sahiptir."

Süper Bilgisayarlarla Güçlenen KBRN Güvenliği

ABD'nin geliştirdiği "El Capitan" süper bilgisayarı, saniyede 2.79 kentilyon işlem kapasitesiyle kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (KBRN) tehditlerin simülasyonlarında kritik bir rol üstlenecek. Nükleer silah güvenliğinin sağlanması ve KBRN tehditlerine karşı analiz yeteneğinin artırılması, istihbarat servislerinin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Öğr. Gör. Ömer Memoğlu, süper bilgisayarların stratejik etkisini şöyle değerlendirdi:

"Bu tür yüksek teknolojiler, KBRN tehditlerine karşı erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi ve risk senaryolarının daha hızlı analiz edilmesi açısından büyük avantaj sağlıyor. Ancak aynı zamanda siber casusluk ve sabotaj girişimlerine karşı korunmaları büyük önem taşımaktadır. Stratejik verilerin güvenliğini sağlamak ve KBRN risklerine yönelik proaktif önlemler almak, ulusal güvenliğin temel unsurlarından biridir. Bu süper bilgisayarlardaki KBRN tehditlerine karşı koymaya yönelik veriler siber korsanların eline geçerse yapay zekâ modelleri ile daha öldürücü silahlar geliştirilmesine neden olabilir ve makine öğrenmesi ile siber korsanların geliştirdiği dil modelleri KBRN silahları geliştiren bir tehdide dönüşebilir."

Yapay Zekâ Yarışı: İstihbarat Mücadelesinin Yeni Cephesi

ABD ve Çin arasındaki yapay zekâ yarışı, istihbarat toplama süreçlerinde rekabeti daha da kızıştırıyor. Çin'in DeepSeek modeli ve ABD'nin Stargate projesi, istihbarat operasyonlarında üstünlük sağlama hedefiyle geliştiriliyor. Donald Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte ABD Stargate projesine 500 milyar dolar yatırım yapacağını duyurdu. YUTAM Başkanı Öğr. Gör. Ömer Memoğlu, bu küresel rekabeti şu sözlerle değerlendirdi:

"Yapay zekâ yarışının bir teknoloji rekabetinden çok istihbarat üstünlüğü sağlamaya yönelik bir mücadele olduğunu görüyoruz. Aktörler, büyük veri analitiği ve makine öğrenimi destekli sistemlerle rakiplerinin stratejik hamlelerini öngörmeye çalışıyor. CIA'in liderlerin karar alma mekanizmasını analiz ettiği dil modelleri geliştirmesi bu sürece örnek verilebilir. Bu süreçte siber saldırılara karşı daha güçlü savunma mekanizmaları oluşturulmalı ve millî güvenlik açısından önlemler artırılmalıdır. Stratejik ileri teknoloji alanlarında yatırımların önemi aktörlerin yeni dönemde caydırıcılık oluşturup oluşturamayacağını gösterir."

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }