Türk Dünyası

Türk'ün töresi ağızdan çıkan söz, gönülden edilen duadır!

Yüksek Teknoloji Araştırma Merkezi (YUTAM) Başkanı Ömer Memoğlu Kadim Türklerin tek hedefinin cihan hâkimiyeti olduğunu, bunu ise dünyada adaleti sağlamak için hedeflediklerini belirtti. Memoğlu, "Türk'ün töresi ağızdan çıkan söz, gönülden edilen duadır. Bizim için adalet, mazlum olanlara kurtarıcı olarak yetişerek onların yaralarını sarmaktı. O nedenle Tanrı'nın Türkleri, adaletsizliğin olduğu her coğrafyada mutlaka birgün görünecektir." dedi.

Kadim Türkler gönüllerin fatihidir!

Kadim Türkler için cihan hâkimiyetinin tek hedef olduğunu ifade eden YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu, "Kadim Türklerde cihan hâkimiyeti tarih boyunca tek hedef olmuştur. En önemli geçim kaynakları hayvancılık olan Kadim Türkler, bu nedenle göçebe bir toplum modelini benimsemişlerdir. Güçlü ve savaşçı bir kimliğe sahip olan Kadim Türkler, bulundukları coğrafyanın ikliminden, kaynaklarından istifade ederek yeni kaynak arayışları çerçevesinde ayak basılmadık yer bırakmamak ve kimliklerini/kültürlerini de beraberinde tüm dünyaya yaymak/taşımak adına (cihan hâkimiyeti) sürekli yer değiştirmişlerdir. Beraberinde Türk'ün yazısız kuralları olan Türk töresini de taşımışlar ve dünya toplumlarının hukuksuzluk/adaletsizlik sınavı verdiği bu çetin dönemde adaletin tek temsilcisi olmuşlar, gönüllerin fatihi olmuşlardır." değerlendirmesinde bulundu.

Türk'ün töresi ağızdan çıkan söz, gönülden edilen duadır!

Yüksek Teknoloji Araştırma Merkezi (YUTAM) Başkanı Ömer Memoğlu Türk'ün töresinin ağızdan çıkan söz, gönülden edilen dua olduğunu belirtti. Memoğlu, "Bugün dünyada hukuk sistemini geliştiren medeniyetin Roma olduğunu görürüz, o nedenle Roma Hukuku diye dersler falan vardır Hukuk fakültesinde. Bir sistemin geliştirilmesi için illa onun yazılı mı olması gerekiyor? Türk'ün töresi (yazısız kuralları) sayesinde şekillenmiştir sizin Hukuk dediğiniz şey. Çünkü yaklaşımınız ilham olmuştur. Siz söz verirsiniz, sözünüzde durursunuz, karşınızdaki sözünde durmazsa ondan hesabını sorarsınız; Roma ise imza verir, anlaşma yapar, sonra gerekirse yargılar. O dönemde Kadim Türkler için töre/hukuk yazılı olmasına gerek olsaydı yazılı olarak da kurallar koyabilirlerdi. Ancak bizim töremiz ağızdan çıkan söz, gönülden edilen duadır. Bizim için adalet, mazlum olanlara kurtarıcı olarak yetişerek onların yaralarını sarmaktı. O nedenle Tanrı'nın Türkleri, adaletsizliğin olduğu her coğrafyada mutlaka birgün görünecektir. Eğer Türk'ün töresine karşı gelirseniz sonuçlarının ne olacağını yazılı olarak yazmadık. Bunun sonucunu yazısız olarak herkes biliyordu." dedi.

Kızılelma reelpolitikaya dönüştü

Memoğlu, "Yazılı tarihe göre Türklerin ana yurdu Türkistan'dan (Orta Asya'dan) başlayan bu yolculuk bugün reelpolitikaya dönüşerek Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ile kültür, tarih, dil, coğrafya, gelenek görenek ve töre anlamında derin bir mana kazanarak dünyaya bir kez daha asıl cihan hâkimiyetinin 'gönüllerin fethi' olduğunu göstermiştir. Türk'ün en önemli hedefi cihan hâkimiyetidir. Cihan, üzerinde yaşayan tüm insanların gönülleriyle sarılmıştır. Siz tüm gönüllere ulaştığınızda bu hedefinizi tamamlamış oluyorsunuz." ifadelerini kullandı.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }