Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker, Türkiye’nin savunma sanayii ürünlerinin ihracat politikaları hakkında açıklamalarda bulundu. Şeker, “Bir elektronik harp sistemi satılırken, Silahlı Kuvvetlerimize verdiğimiz ürünün aynısını vermiyoruz. Bu temel bir kuralımızdır. Ancak, muhatap olduğumuz ülkenin bize olan dostluk seviyesine göre, sahip olduğumuz kabiliyetin biraz daha azaltılmış bir versiyonunu sunuyoruz.” ifadelerini kullanarak, Türkiye’nin ihracat politikasının stratejik boyutunu vurguladı.

A S E L S A N I L G A R 2 V H F Elektronik Taarruz Harp Sistemi Min 1140X815

Şeker ayrıca, hassas ürünlerin takibinin GPS teknolojisiyle yapıldığını ve ürünlerin belirlenen sınırların dışına çıkarılması durumunda gerekli kontrollerin yapıldığını belirtti. Üretim ve teknoloji transferi konusunda da değinen Şeker, “Üretim biraz daha az hassas. Başka bir ülkede üretim yapılmasına daha olumlu yaklaşıyoruz, ancak burada tek kriterimiz ekonomik olup olmadığı. Örneğin, ASELSAN’ın Pakistan’da bir telsiz fabrikası var. Orada telsiz üretiliyor, ancak know-how bizde. Parçaları biz gönderiyoruz, onlar üretiyor ve bazı özel yazılımları onlar geliştiriyor.” şeklinde konuştu.

Güney Kore ve Tayland’dan T-50 uçakları için sözleşme Güney Kore ve Tayland’dan T-50 uçakları için sözleşme

Millî Savunma Bakanlığı Teknik Hizmetler Genel Müdürü Tümgeneral Hüseyin Duman da oturumda önemli açıklamalarda bulundu. Duman, Türkiye’nin savunma sanayii ürünlerinin ihracat süreçlerini Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı ile koordineli bir şekilde yürüttüklerini belirterek, ulusal güvenlik ve stratejik çıkarlar doğrultusunda hareket ettiklerini vurguladı.

Kaynak: defenceturk.net