ABD Başkanı Donald Trump’ın "Kanada'nın ABD'nin 51. eyaleti olması gerektiğine" yönelik açıklamaları ve iki ülke arasındaki ticaret savaşlarının ardından, Kanada’da seçmenlerin öncelikleri arasında ABD ile ilişkiler öne çıkıyor.

Başbakanlık görevini 2015’ten bu yana sürdüren Justin Trudeau'nun 14 Mart’ta görevinden ayrılmasıyla yönetimi ekonomist Mark Carney devraldı. ABD ile yaşanan gerginliklerin ortasında Carney, erken seçim çağrılarının artması üzerine 23 Mart’ta parlamentoyu feshederek 28 Nisan’da erken seçim yapılacağını duyurdu.

Seçmen sayısına ilişkin kesin bir veri bulunmamakla birlikte, 2021 seçimlerinde Kanada’nın yaklaşık 35 milyonluk nüfusu içinde 27,5 milyon kayıtlı seçmen bulunuyordu. Nüfus artışı ve önceki seçimlerde oy kullanmayan yaklaşık 7,6 milyon kişi dikkate alındığında, 2025 seçimlerinde seçmen sayısının daha da artması bekleniyor.

Carney, 17 Nisan’da katıldığı bir radyo programında, "Bu seçimde esas mesele, Trump’a kimin karşı koyabileceği." ifadesini kullandı.

Carney'in Liderliği ve Trump Faktörü Erken Seçimi Şekillendirdi

Liberal Parti'nin liderliğini ve başbakanlık görevini Trudeau yürütürken, ABD ile yaşanan ticaret gerilimleri ve Trump’ın açıklamaları Muhafazakar Parti’nin erken seçim çağrılarını artırmasına neden oldu.

Kanada Savunma ve Güvenlik Ağı Direktörü Prof. Dr. Stephen Saideman, Carney’in başa geçmesi ve Trump’ın seçim atmosferine müdahaleleri nedeniyle Liberal Parti’nin de erken seçimi desteklediğini belirtti. Saideman, Trump’ın Kanada’yı ilhak söylemi ve uyguladığı gümrük vergilerinin, kamuoyunun odağını salgın ve konut fiyatları gibi iç meselelerden ABD-Kanada ilişkilerine kaydırdığını ifade etti.

Tarihçi Prof. Dr. Robert Bothwell ise Trudeau döneminde Liberal Parti'nin yok olma tehlikesi yaşadığını, Carney'in ise partiye yeniden hayat verdiğini söyledi.

Seçimin Güçlü Adayı: Mark Carney

Bu seçimde Mark Carney liderliğindeki Liberal Parti, Pierre Poilievre’ın başında olduğu Muhafazakar Parti, Jagmeet Singh’in yönettiği Yeni Demokrat Parti ve Yves-François Blanchet’in liderliğini yaptığı Quebec Bloku Partisi yarışacak.

Bir önceki seçimde Liberal Parti 152, Muhafazakar Parti 120, Quebec Bloku 33 ve Yeni Demokrat Parti 24 sandalye kazanmıştı.

Carney'in başbakanlığa gelmesiyle birlikte anketlerde Liberal Parti lehine bir değişim yaşandı. Saideman, halkın aslında Liberal Parti'nin 10 yıllık iktidarından yorulduğunu ancak Carney’in liderlik değişimi ve Trump’ın tehditleriyle bu algının kırıldığını belirtti. Şu anda Liberal Parti, Trump’a karşı Kanada’nın en güçlü savunucusu olarak görülüyor.

Saideman ayrıca, Trump’ın Pierre Poilievre’nin kazanmasını tercih edebileceğini çünkü ona daha kolay baskı kurabileceğini ifade etti.

Seçim Kampanyalarının Odağında ABD ile İlişkiler ve Ekonomi Var

Trump'ın açıklamaları ve devam eden ticaret savaşı seçim kampanyalarının temelini ABD ile ilişkiler üzerine kurdu. Saideman, seçimin neredeyse tamamen ABD-Kanada ilişkilerini en iyi kimin yöneteceği üzerine şekillendiğini vurguladı.

Trump’ın Kanada’nın egemenliğine yönelik sözleri, ülkede milliyetçilik duygularını güçlendirirken, Muhafazakar Parti lideri Poilievre’ın Trump ile yakınlığı ise seçmenler arasında olumsuz algı yaratıyor. Bothwell, Poilievre’in birçok kişi tarafından "mini Trump" olarak görüldüğünü ve bunun olumsuz etkiler yarattığını söyledi.

Muhafazakar Parti kampanyasında konut sıkıntısı, enflasyon, göç ve vergi konularına odaklanırken, Liberal Parti özellikle Trump ile mücadele vurgusuyla destek kazandı.

Anketler Liberal Parti’yi Önde Gösteriyor

Trump, Papa Franciscus'un cenaze töreni öncesi Zelenskiy ile görüştü Trump, Papa Franciscus'un cenaze töreni öncesi Zelenskiy ile görüştü

CBC'nin 24 Nisan tarihli anketine göre, seçmenlerin yüzde 42,2’si Liberal Parti’yi, yüzde 38,5’i ise Muhafazakar Parti’yi destekliyor. Yeni Demokrat Parti’nin oy oranı yüzde 8,8, Quebec Bloku Partisi’nin ise yüzde 6 seviyelerinde bulunuyor.

Saideman, anketlerin ve halk eğilimlerinin Liberal Parti lehine olduğunu, Poilievre’nin ise bu süreci iyi yönetemediğini kaydetti.

Bothwell de Carney'in ciddi bir hata yapmadığı takdirde seçimi kazanacağını ve Liberal Parti’nin NDP seçmenlerinden de destek çekerek güçlendiğini ifade etti.

ABD İle İlişkilerde Kriz Yönetimi Süreci

Kanadalılar, ABD ile yaşanan gerginlikleri ülkenin karşı karşıya olduğu en önemli mesele olarak görüyor. Angus Reid Enstitüsü’nün araştırmasına göre, Liberal Parti'ye geçen seçmenlerin yüzde 51’i, Trump’ın eylemlerinin kararlarında belirleyici olduğunu söylüyor.

Saideman, ABD ile ilişkilerde bir kriz yönetimi sürecinin devam ettiğini ve Trump sahneden çekilene kadar bu durumun değişmeyeceğini ifade etti.

Bothwell ise Kanada’nın temel önceliğinin ekonomik ve ulusal varlığını korumak ve ABD seçmenine Trump’ın kendileri için bir tehdit olduğunu anlatmak olduğunu belirtti.

ABD’nin de Kanada seçimlerini yakından takip ettiğini vurgulayan Bothwell, Trump’ın Kanada’ya yönelik açıklamalarının Poilievre’in şansını azaltabileceğini aktardı.

Çin ve Rusya İle İlişkilerde Büyük Değişim Beklenmiyor

Uzmanlar, yeni yönetimin Çin ve Rusya ile ilişkilerinde köklü değişiklikler beklemiyor.

Bothwell, Çin’in ekonomik bir güç olması nedeniyle ilişkilerin kaçınılmaz olduğunu ancak iki ülke arasında çeşitli sorunların devam ettiğini söyledi. Rusya'yı ise "Arktik bölgesinde bir düşman ve revizyonist güç" olarak tanımladı.

Bothwell ayrıca, Kanada’nın Ukrayna savaşı ve Avrupa güvenliği konusunda endişelerini sürdüreceğini ve Türkiye-Kanada ilişkilerinin de NATO ve Ortadoğu merkezli gelişmelere bağlı şekilleneceğini kaydetti.

Muhafazakarların, Liberallerden daha fazla İsrail yanlısı bir politika izlediğini belirten Bothwell, bu durumun Türkiye açısından sorun oluşturabileceğini ifade etti.

Muhabir: Cansu Acar