AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplanan komisyonda, Netflix Türkiye Kamu Politikaları Direktörü Pelin Mavili ile Netflix Türkiye Kıdemli İletişim Müdürü Özgür Artanç Savaş, sunum yaptı, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Komisyon Başkanı Yayman, toplantının açılışında, dijitalleşmenin hayatın tüm alanlarını kuşatan bir noktaya geldiğini belirtti.

Yayman, komisyon olarak dijital telif konusundaki çalışmaların sonuna geldiklerini bildirerek, "Emek hırsızlığının önüne geçmek, gerçek gazetecileri koruyup, birtakım içerikleri alarak başkasının emeği üzerinden gazetecilik yapanları birbirinden ayırmak istiyoruz." dedi.

Bütün milletvekillerine Türkiye'nin her yerinden sanal bahis ve kumar siteleriyle ilgili her gün yüzlerce şikayet telefonu geldiğini belirten Yayman, "Artık bu konu gerçekten bir milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Aileler yok olmakta, dağılmaktadır ve kamu düzeni bozulmaktadır." ifadesini kullandı.

Yayman, intihara varan birtakım olayların yaşandığını belirterek, bunların tekil değil, toplumu bir kanser hücresi olarak ele geçiren olumsuz gelişmeler olduğunu vurguladı.

Şans oyunları, bahis ve kolay para kazanma yollarının insanlara çok cazip geldiğine işaret eden Yayman, emek vermeden, çaba göstermeden kolay para kazanma anlayışının bir hastalık olarak topluma sirayet ettiği değerlendirmesinde bulundu.

Yayman, ailelerin, devletin ve Meclis'in bu konuda inisiyatif almasını istedi.

"Devletin yazılımını bu konuda güncellememiz gerekiyor"

Bahis ve şans oyunlarının gelişen teknoloji ve teknik imkanlar dahilinde her geçen gün daha da büyüdüğünü, hızla gelişen bu pazarın ekonomik boyutunun "ürkütücü bir hal" aldığını ifade eden Yayman, şunları söyledi:

"Bahis ve şans oyunlarıyla mücadele için de etkin bir iç hukuk mekanizmalarının kurulması, bunların sağlıklı işleyişinin temini, denetleme mekanizmalarının eksiksiz çalışması ve ilgili kamu kurum kuruluşlarıyla işbirliği yapılması gerekmektedir. Devletin yazılımını bu konuda güncellememiz gerekmektedir. Analog dönemin hukuksal mevzuatı, geçmiş dönemin pratikleri ve düzenlemeleri bugün bu sanal kumar, bahis konusunda geride kalmaktadır. Bir anlamda bizim bu saydığımız hukuksal, yönetsel, siyasal içerikleri, çerçeveyi yeniden yapılandırmamız, tabiri caizse, update etmemiz gerekmektedir."

Kumar, bahis ve şans oyunlarının küresel bir problem olarak ele alınması gerektiğini belirten, bazı ülkelerdeki hukuki çalışmalardan örnekler veren Yayman, "Bu konuları TBMM'de ele almamız ve bu konuyla ilgili çalışmaları siyaset üstü bir mesele olarak irdelememiz gerekmektedir. Çocuklarımızın, ailelerimizin korunması bizim için olmazsa olmazdır. Çocuğun, ailenin, kadının korunması, ötekileştirme, siber faşizm, dijital zorbalık, ergen mobingi, dijital bağımlılık ve nefret suçlarının önlenmesi noktası bizim olmazsa olmazlarımızdır. Bu hep ifade ettiğim gibi partiler üstü bir konudur ve böyle ele almak gerekmektedir." diye konuştu.

Yayman, 30 Ocak'ta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın da komisyona gelerek, çocukların dijital bağımlılıktan korunması, oyun siteleriyle ilgili yapılacak düzenlemeler ve sosyal medyaya giriş yaşı konuları üzerindeki çalışmaları hakkında bilgi vereceğini bildirdi.

Netflix sunumu

Konuşmanın ardından sunuma başlayan Netflix Türkiye Kamu Politikaları Direktörü Pelin Mavili, Netflix'in kreatif endüstrinin ekosisteminde olduğunu, bir platform değil, yayın hizmeti sunan bir şirket olduğunu söyledi.

Mavili, dahil olduğu sektör açısından istihdam potansiyelinin yüksek olduğunu anlatarak, reel ekonominin geri kalan paydaşlarından daha hızlı büyüyen kreatif ekosistemde 2030'da istihdamın yüzde 3'ünün bu ekosistemden sağlanmasının beklendiğini aktardı.

Sektörlerinin bir şey ithal etmeden ihraç etme imkanı sunan bir sektör olduğuna dikkati çeken Mavili, "İthalat bağımlılığı olmayan ama hizmet ihracı olarak büyük bir kapasitesi olan bir sektörden bahsediyoruz." dedi.

Türkiye'de RTÜK'ün lisansıyla faaliyet gösteren küresel bir eğlence şirketi olarak hizmet verdiklerini bildiren Mavili, içeriklerin editoryal kontrollerden geçtiği bilgisini paylaştı.

Mavili, Türk dizi ve filmlerine dünyada en çok mecra ve erişim sağlayan şirket olduklarını savunarak, "Türk dizi ve filmleri Netflix'te yayımlanmaya başladığı gün, orijinal içeriklerimizin tamamı, aynı anda 190 ülkede kendine izleyici bulabiliyor." diye konuştu.

Türkiye'deki üye sayılarını "ticari sır" olduğu gerekçesiyle, basın önünde paylaşmak istemediklerini ifade eden Mavili, bu bilgiyi "basının olmadığı bir noktada" Komisyonla paylaşabileceklerini söyledi.

"Türk içerikleri çok sıklıkta, dünyadaki global Top 10 listelerinde kendilerine yer buluyor." diyen Mavili, şöyle konuştu:

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, Cumhur İttifakı'nın mihmandarlığında menzile mutlaka varacaktır Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, Cumhur İttifakı'nın mihmandarlığında menzile mutlaka varacaktır

"Bu husus çok önemli çünkü ne kadar Türk içeriklerimiz orada yer bulursa, Türk içeriklerinin tekrar önerilmesi ve tekrar bir izleyicinin karşısına çıkması o kadar önemli oluyor. Mesela sadece 2024'te, yıl içindeki 52 haftanın 27'sinde bir Türk içeriği global Top 10 listesindeydi. 92 ülkede, ülkelerin Top 10 listelerine girmeyi başardı. Netflix'te çıkan bir içerik ilk 4 haftasında izlenmesinin yüzde 80'ini yurt dışından alıyor. Dolayısıyla ciddi miktarda yurt dışında tüketilen bir Türk içeriğinden bahsediyoruz."

Mavili, orijinal ve lisansladıkları ciddi sayıda Türk içeriği bulunduğunu belirterek, "Bunların izlenmesinden kaynaklı artık yurt dışında bir Türk içerik izleyicisi profili var." dedi.

Türkiye'de İstanbul'da bir ofislerinin bulunduğunu dile getiren Mavili, "60'a yakın yerli yapımımız var. Proje ortaklarıyla birlikte setlerimizde bugüne kadar 13 bin kişiye istihdam sağlandı. 80 yapım ve dağıtım partneriyle çalışıldı. Bunların arasında da ilk defa yeni bir iş yapan 16 kreatif var." bilgilerini paylaştı.

Netflix Türkiye Kıdemli İletişim Müdürü Özgür Artanç Savaş da Türk dizilerinin izlendiği ülkeler arasında daha önce bilinenlerin yanı sıra ABD, Brezilya, Avustralya ve Avrupa ülkelerinin bulunduğunu ifade etti.

Milletvekillerinin sorularını yanıtladılar

Daha sonra şirket yetkililerine sorularını yönelten milletvekilleri, bazı verileri "ticari sır" diyerek kamuoyu önünde paylaşmamalarını eleştirdi.

Türkiye'nin Kıbrıs Harekatı'nı tamamen çarpıtarak kurgulayan, Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ortaklığındaki "Famagusta" dizisine ilişkin sorusu üzerine Mavili, dizinin Netflix içeriği olmadığını, ilgili ülke televizyonunda halihazırda yayımlanmış bir yapım olduğunu söyledi. Mavili, şöyle devam etti:

"Bizim Yunanistan'da bir ofisimiz yok, Yunanistan'da çalışan arkadaşlarımız yok. İtalya'daki ekibimiz Yunanistan piyasası için alımlar yapıyorlar zaman zaman ve kendi ülkesinde başarılı olmuş, kendi ülkesinde izleyicisini bulmuş bir içeriği de satın almayı tercih etmişler. Bu konu bizim gündemimize de aşağı yukarı sizin gündeminize geldiği noktada geldi. Hemen kontrollerimizi yaptık, hemen RTÜK'le istişarelerimize başladık. Tabii ki toplumun hassasiyetini onlar da hemen yakaladılar. Haklı olarak bu konudaki serzenişlerini bize dile getirdiler. Şöyle bir çözüme gidildi malumunuz, RTÜK Başkanımız da açıkladı zaten, bu içerik sadece zaten ekranda yerini bulmuş, zaten izleyicisine ulaştığı ülkede sınırlı kalmak kaydıyla bizde yayımlandı. Ayrıca bir bilgi olarak paylaşmak isterim, bu çok duyulmamış olabilir, o içeriğin kendi televizyonlarında üçüncü sezonunu da çıktı, o üçüncü sezon Netflix'te çıkmadı."

"Netflix platformu LGBT'yi özel olarak destekliyor mu?" sorusuna da Mavili, şu yanıtı verdi:

"Çok sesli ve çok net olarak bir şey söylemek isterim, Ne Türkiye'de ne de global Netflix'te herhangi bir içeriğin alınması, alınmaması, yapılması, yapılmaması yönünde bir lobi baskısı söz konusu değil. Her kim Netflix'e tıklayıp ekrana bakıyorsa kendini orada görebilsin istiyoruz. Herkesin yansıyabileceği bir ekran olmak istiyoruz. Toplumun tüm kesimlerinde, dünyanın tüm ülkelerinde, tüm sesleri, tüm renkleri bulabilsin istiyoruz, 'Benim hikayem de burada anlatılıyor.' desin istiyoruz. Bizim ekranımızda çok çeşitli şeyler görüyorsunuzdur ama bu bir baskı veya lobi sebebiyle değil herkesin kendini bulduğu bir ekran olabilmek amacıyla."

Bu tür içeriklerin etiket verilmesine ilişkin ise Mavili, "Eğer bir defa bu LGBT ilişkisi içeren bir içerikse zaten +18'dir, bu net. RTÜK'ün çok katı olduğu bir husus. Cinsellik de içeriyorsa zaten cinsellik etiketli ama biz bireylerin görüntüleri, tercihleri, yaşam tarzları, cinsel eğilimleri gibi Uluslararası İnsan Hakları Beyannamesi'yle de korunan özellikleriyle ilgili etiketleme yapamıyoruz." açıklamasında bulundu.

Yayından kaldırılan Filistin koleksiyonuna ilişkin de açıklamalarda bulunan Mavili, "Alındığı gün o içeriklerin lisans süresi belliydi. Lisansları bitti. Lisanslama süresi bittiği için, içerikler üzerinde hakkımız kalmadığı için içerikler yayından kalktı." diye konuştu.

Komisyon toplantısına kapalı oturumla devam edildi.

Kaynak: AA