Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Ali Murat Kırık, dijital çağın özellikle sosyal medya üzerindeki etkilerinin arttığını belirterek, özellikle gençlerin sosyal medyayı kullanarak siyasi gelişmeleri takip ettiğine ve toplumsal olaylara katkıda bulunduğuna dikkat çekti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 18-30 yaş arasındaki bireylerin büyük çoğunluğunun sosyal medya üzerinden gündemi takip ettiğini ve siyasi gelişmelerle ilgili paylaşımlarda bulunduğunu vurgulayan Kırık, dijital çağın etkisiyle çevrim içi haber tüketiminin hızla arttığını, geleneksel medya organlarının ise yerini hızla dijital platformların aldığını söyledi.
Prof. Dr. Ali Murat Kırık'ın açıklamaları şöyle: “Günümüzde sosyal medya, özellikle gençler için hem gündemi takip etmek hem de haber almak açısından vazgeçilmez bir araç haline gelmiş durumda. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 18-30 yaş arasındaki bireylerin büyük bir kısmı sosyal medya üzerinden gündemi takip ediyor ve siyasi gelişmelere dair paylaşımlarda bulunuyor. Bu durum, dijital çağın etkisiyle çevrim içi haber tüketiminin giderek daha fazla yaygınlaştığını ve geleneksel medya organlarının yerini hızla almaya başladığını gösteriyor. Gençler, Twitter ve Instagram gibi platformlarda, siyasi parti programlarını inceleyip, gündemdeki tartışmalara dahil olabiliyorlar. Bu platformlar, onlara sadece haber almakla kalmayıp, aynı zamanda fikirlerini paylaşma ve toplumsal olaylara katkıda bulunma imkânı sunuyor. Sosyal medya, bireylerin daha önce ulaşamadıkları bilgilere hızla erişmelerini sağlarken, aynı zamanda siyasi ve toplumsal konularda daha aktif bir katılım gösterme olanağı da tanıyor. Bu da, toplumun genelinde daha fazla bilinçlenmeye ve siyasi katılıma yol açabiliyor. Fakat, dijitalleşmenin beraberinde getirdiği bazı riskler de yok değil. Bilgi kirliliği, dezenformasyon ve manipülasyon gibi sorunlar, sosyal medyada oldukça yaygın hale gelmiş durumda. İnsanlar, çok hızlı bir şekilde doğru-yanlış ayırt etmeksizin çeşitli paylaşımlar yapabiliyorlar. Bu da güvenilir bilgiye ulaşmayı zorlaştırabiliyor. Ayrıca, sosyal medyanın sağladığı hızlı iletişim ve etkileşim, bazen fikirlerin yüzeysel bir şekilde yayılmasına da neden olabiliyor. İnsanlar çoğu zaman detaylara inmeden, sadece başlıklar ve kısa cümlelerle bir konuyu savunabiliyor. Bu durum, toplumsal ve siyasi tartışmaların derinleşmesine engel teşkil edebiliyor. Öte yandan, dijital platformlar sadece bireyleri bilgi sahibi yapmakla kalmıyor, aynı zamanda bu kişileri sosyal ve politik anlamda daha bilinçli birer katılımcı haline de getiriyor. Bu yüzden sosyal medyanın gücünü doğru bir şekilde kullanmak, yalnızca bilgiyi hızlıca almak değil, doğru bilgiye ulaşmak ve onu etkili bir şekilde yayabilmek anlamına geliyor. Bu da, toplumun genelinde daha sağlıklı ve bilinçli bir tartışma ortamı yaratabilmemiz için kritik öneme sahip.“