Aydın, uzun yıllar İstanbul'da yaşadıktan sonra 16 yıl önce doğup büyüdüğü memleketi Ordu'ya döndü. Memleketine yerleştikten bir süre sonra rahim ağzı kanseri teşhisi konulan bir çocuğu bulunan Aydın, tedavi sürecinde daha sakin ve doğayla baş başa hayat sürme arzusuyla şehir merkezinden kırsala taşınmaya karar verdi.
Mine Aydın, eşi Faruk Aydın ile Altınordu ilçesine bağlı Karapınar Mahallesi'nde kiraladıkları arazide mandıra ve üç sera kurarak üretime başladı.
Aydın çifti, 14 yıl önce bir inekle başladıkları hayvancılığı 13 büyükbaş hayvanla sürdürüyor.
Süt ve süt ürünlerinin yanı sıra serada yetiştirdikleri sebzeleri de satarak geçimlerini temin eden çift, sakin hayatın keyfini sürüyor.
Mine Aydın, AA muhabirine, 14 yıldır hayvancılık ve tarımla ilgilendiğini söyledi.
İstanbul'da yaşadığı dönemde sanayi makineleri üreten bir firmada çalıştığını belirten Aydın, "Orada da hep çalışıyordum. Sonra Ordu'ya dönüş yapmak istedim. Yine şehir merkezinde oturuyordum ama bir hastalığa yakalandım. Hastalığın ardından dedim ki, 'Ben artık köy hayatı istiyorum.' ve çiftçiliğe başladım." ifadelerini kullandı.
Kanser tanısının ardından çok sayıda operasyon geçirdiğini anlatan Aydın, şöyle devam etti:
"Çiftçiliğe başladıktan sonra hastalıklarımı yendim ve bugün şükürler olsun artık hastayım demiyorum. Her şeyden önce 'kızlarım' diye hitap ettiğim hayvanlarım benim için çok farklı. Onlar evlat gibi hastalıklarımı aldılar. Buradan herkese sesleniyorum, işi olmayan insanlar bir şekilde köye dönsünler, çiftçiliğe başlasınlar çünkü çiftçilik insanın hakikaten hayatına çok güzel şeyler katıyor."
"Çiftçi olarak doğmadım ama çiftçi olarak ölmek istiyorum"
Mine Aydın, eşinin kendisine çok yardımcı olduğunu, birlikte mücadele ettiklerini dile getirerek, oğlunun üniversite eğitim masraflarını çiftçilikten kazandıkları parayla karşıladıklarını ifade etti.
Sabah güne hayvanların bakım ve sağımı ile başladıklarını belirten Aydın, ardından da sütten çeşitli ürünler hazırladıklarını söyledi.
Aydın, seranın da ayrı bir özen gerektirdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Siparişlerim çok olur. Müşterilerimin kimisi gelir buradan alırlar. Her şeyden önce çiftçilik bana, bir kadının ayaklarının üzerinde durabilmesini ve yapamayacağı işin olmadığını öğretti. Belki birçok insana çiftçilik basit bir iş gibi gelir ama aslında en zoru çiftçiliktir. Kolay değil her ürettiğin ürünü insanların beğenisine sunabilmek. Bunlar zor şeyler. Bunları da eşimle birlikte el ele vererek aşmaya çalışıyoruz. Ama Allah'ıma şükürler olsun bu ana kadar aşağı yukarı 13-14 yıllık çiftçilik hayatım var, hiçbir sorunla karşılaşmadan bugüne geldim. Allah'ım da utandırmasın."
Üretime kiraladıkları arazide devam ettiklerini belirten Aydın, "Çiftçiliği çok sevdiğim için bırakmak istemiyorum. Çiftçi olarak doğmadım ama çiftçi olarak ölmek istiyorum, işimi çok seviyorum." dedi.
Mine Aydın, zaman zaman fide ve naylon desteği aldıkları İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkililerine teşekkür etti.