AA-Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Şehitler Haftası dolayısıyla Keçiören'de bulunan Şehit Öğretmenler Abidesi'ni ziyaret etti.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ve dua edilmesinin ardından tek tek kabirleri gezen Tekin, öğrencilerle birlikte karanfiller bıraktı.
Ziyaretinin ardından etkinliğe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tekin, depremde hayatını kaybeden öğretmenler ve Cumhuriyetin ilanından bugüne kadar şehit olan 192 öğretmeni anmak üzere böyle bir etkinlik yaptıklarını söyledi.
Bakanlık olarak şehitlerin bıraktıkları vatana ve bu vatanın bağımsızlığına sahip çıkacak nesiller yetiştirmeye çalıştıklarını belirten Tekin, "Bunu yaparken de öğrencilerimizin, çocuklarımızın şehitlerin hatıralarına saygı duyması için programlarımızda sürekli bu tür etkinliklere yer veriyoruz. Bugün burada bu etkinliği başlatma sebebimiz Türkiye genelinde 81 ilimizde öğretmen arkadaşlarımızın, idareci arkadaşlarımızın bu anlamda bir farkındalık oluşturmaları, çocuklarımızın atalarına, dedelerine, Türkiye'yi bize vatan olarak emanet eden şehitlerimize ve gazilerimize olan saygılarını, minnetlerini ifade etmek üzere bu haftayı canlı bir şekilde kullanmalarını arzu ettiğimiz için bugün buradayız." diye konuştu.
"Mağduriyet yaşanmaması için süreci erken başlattık"
Bakan Tekin, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Proje okullarında görev süreleri dolan öğretmenlerle ilgili soruya ilişkin Tekin, 2020'de çıkan yönetmelikle 4 yılın sonunda proje okullarında öğretmenlerin görev sürelerinin sona ereceği, yenileneceği ya da yenilenmeyeceğinin herkes tarafından bilinen bir konu olduğunu söyledi.
Geçen yıl proje okullarla ilgili bir performans değerlendirmesi yapmadıkları için yönetmeliğin uygulanmasını bir yıl ertelediklerini aktaran Tekin, bu yılın ocak ayının başında takvimi ilan ettiklerini bildirdi.
Tekin, bu okullarda çalışan öğretmenlerin herhangi bir mağduriyet yaşamamaları açısından görev süreleri bittikten sonra yer değiştirme takvimini erken başlattıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bizim şu anda ilan etmemizin sebebi bu okullarda çalışan arkadaşlarımızın değişik sebeplerle, okul yöneticilerinin gerek projenin niteliği açısından, gerekse de okulda çalıştıkları süre itibarıyla okul müdürlerimizin, idarecilerimizin veyahut da norm fazlası duruma düşmeleri sebebiyle çalışmayacak arkadaşlarımızın, okullardaki görev süresi uzatılmayacak arkadaşlarımızın bir mağduriyet yaşamaması için süreci erken başlattık. Yani o arkadaşlarımız, diğer öğretmenlerimizin yer değişikliği süreci başlamadan önce boş olan okullarımıza yer değişikliği talebinde bulunsunlar, yer değişikliği yapsınlar diye onlara pozitif ayrımcılık yaptık.
Şimdi ezbere, cehalet dolu ifadelerle yüzbinlerce rakamla ifade edilen, söylenen saçma sapan cümleler var. Ahlakiliği, doğruluğu tutarsız... Böyle saçmalık olmaz. Nereden öğrendiniz yani 180-200 bin rakamından bahsediyorlar. Söylüyorum 38 bin arkadaşımızın görev süresi doldu ve bu 38 bin arkadaşımızın yüzde 80'inin görev süresi uzatıldı. Geriye kalan yaklaşık 6 bine yakın arkadaşımızın da görev süreleri uzatılmadı."
"Okullarımızı manipüle edilen mekanlara dönüştürmedikleri için teşekkür ediyorum"
Bakan Tekin, proje okullarında görev süreleri dolan öğretmenlere yönelik "sürgüne gönderildiler" gibi eleştiriler yapıldığına dikkat çeken Tekin, bir siyasi parti genel başkanının "ele geçirmek" ifadesi kullanmasını eleştirdi. Tekin, şöyle devam etti:
"Kimden neyi ele geçiriyoruz? Biz devletiz, Milli Eğitim Bakanlığıyız. Şunu ifade ediyor demek ki bu genel başkan, 'Bu okullar bizim arka bahçemiz olarak biz kullanmaya çalışıyorduk ama şimdi siz bizim elimizden alıyorsunuz.' Böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Siyasetçileri duyarlı, tutarlı, ahlaki davranmaya davet ediyorum. Okullarımız üzerinden, öğretmenlerimiz üzerinden kendi siyasi çıkarlarını lütfen ama lütfen manipüle edecek eylemler içerisine girmesinler. Bir siyasi partinin genel başkanı ve onun şürekası topyekun bir direnişe çağırmasına rağmen okullarımızı ve öğrencilerimizi, Türkiye genelinde 20 civarında okulumuzda bu olaylar oldu. Bunların da büyük çoğunluğu öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz tarafından değil, ne hikmetse mezunlar derneği tarzında sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade eden yapılar tarafından organize edilmiştir. Ben bu vesileyle öğretmen arkadaşlarımıza, idarecilerimize ve öğrenci arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu saçma sapan çağrılara kulak vermeyip okullarımızı bir siyasi partinin politik amaçları için manipüle edilen mekanlar haline dönüştürmedikleri için hepsine teşekkür ediyorum."
Süresi uzatılmayan öğretmenler içerisinde 40 yıldır aynı okulda çalışanların olduğunu belirten Tekin, görev süresini uzatmayıp başka bir ülkeden öğretmen getirmediklerini, sistemin içerisinden performanslarıyla, çalışkanlıklarıyla, öğrencilerle ilişkileri açısından ön plana çıkmış öğretmenleri getirdiklerini vurguladı.
"Geçtiğimiz hafta yaptığım uyarılar doğrultusunda bilmediği konulara girmiyor"
Bakan Tekin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kendisine yönelik açıklamalarına da tepki gösterdi.
Özel'in enteresan bir manipülasyon sürecinin içerisinde olduğunu söyleyen Tekin, bu yıl ilkokullarda karne yerine gelişim raporu verildiğini hatırlatarak, "Özgür Özel'in de gelişim raporu açısından şöyle bir pozitif tarafı var. En azından geçtiğimiz hafta yaptığım uyarılar doğrultusunda bilmediği konulara girmiyor. Neye girmiyor mesela? Mesela Cumhuriyet Halk Partisi'nin tarihine girmiyor artık. Oradaki cehaletini ortaya koyduğu için. Mesela demokrasi kavramına girmiyor artık. Oradaki cehaleti bütün kamuoyu tarafından ortaya konduğu için. Mesela Türk siyasal hayatına girmiyor. Türkiye'deki darbeler tarihine girmiyor. Hukuk devleti kavramına girmiyor. Çok bu güzel, iyi bir gelişme." değerlendirmesinde bulundu.
"CHP Kongresi'nde delege satın alan bir kişinin oturttuğu koltukta oturuyor"
Tekin, Özgür Özel'in "alnını karışlarım" ifadesiyle ilgili hukuki süreç başlatacaklarını bildirdi.
Ayrıca Özel'in "utanmaz, yalancılık" gibi kavramlar kullandığını belirten Tekin, şöyle konuştu:
"Ben şimdi Özgür Özel'e sesleniyorum. Sayın Özgür Özel, 'utanmaz yalancılık' nedir biliyor musunuz? İki tane önerme sıralayayım size. Birinci önerme, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 2023 Kasım ayındaki kongre sürecinde delegelerin oyları satın alındı. Bu birinci önerme. Bu kamuoyunda konuşulan ifade. İkinci önerme, bu satın alma ve rüşvet sürecini yürüten kişi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı unvanıyla o zaman İstanbullunun parasıyla, İstanbullunun mahkemedeki iddianamedeki ifadeler böyle. İstanbullunun parasını çalarak yaptı. Şimdi bu iki önermenin doğal sonucu nedir? İstanbullunun, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin malını çalıp çırpan, bu hırsızlıkla elde ettiği paralarla Cumhuriyet Halk Partisi Kongresi'nde delege satın alan bir kişinin oturttuğu koltukta oturuyor Özgür Özel. O zaman Özgür Özel şunu yapmaya çalışıyor. Kendi oturduğu koltukla ilgili manipülatif tartışmalar var. Bu tartışmaların dışına çıkmak için manipülatif söylemler içerisine giriyor. Özgür Özel'e tavsiyem şu, önce bu eleştirilerle ilgili cevabını versin. Oturduğu koltuğa hakkıyla mı geldiğini, yoksa bir kısım delegelerin satın alınması süreciyle mi geldiğini bir açıklasın."
"Bu ülkenin çocuklarıyla kendi siyasi kariyeri uğruna uğraşmasın"
Bakan Tekin, daha önce İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun kurduğu şirketin 1997'de Türkiye'nin ilk FETÖ okullarından bir tanesini açtığını söylediğini anımsattı.
Özel'in bu iddianın sahibi olan kişinin arkasından neden gittiğine dair açıklamalarını merakla beklediğini söyleyen Tekin, "Bunun dışındaki konulara girerek siyasi manipülasyonlarla kendi pozisyonuna yönelik tartışmaları ötelemesinin hiçbir anlamı yok. Bunu yaparken de lütfen istirham ediyorum, bu ülkenin geleceğiyle, bu ülkenin çocuklarıyla kendi siyasi kariyeri uğruna uğraşmasın, onları kendi haline bıraksın. Biz gecemizi gündüzümüze kattık. Öğretmen arkadaşlarımızla beraber burada eğitim öğretim süreçlerini bir noktaya taşımaya çaba sarf ediyoruz." dedi.
Cumhuriyet Halk Partisinin bu ülkede Cumhuriyeti kuran bir siyasi parti olduğunu ve ciddi bir siyasi geleneği olduğunu dile getiren Tekin, "Özgür Özel'in bu tür gayri ciddi söylemleriyle Cumhuriyet Halk Partisine de zarar verdiğini görüyorum. Normal koşullarda bu tür söylemlere aslında cevap vermeyi arzu etmiyorum ama maalesef bugünkü süreç özellikle proje okullara yönelik çağrıda bulunması bizim bu okullara, eğitim öğretimin politika üstü olması realitesine sahip çıkmamızı gerektiriyor." şeklinde konuştu.