Başkan Yusuf Kanlı, 2010 yılı mart ayında dönemin MHP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’a yönelik ‘Yolsuzluk’ iddialarının basına yansıdığı günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Durak için “Partimizden istifa etsin, aklansın gelsin” dediğini, ayrıca iddiaların soruşturulması maksadıyla savcıları da göreve çağırdığını hatırlattı.
ADANA – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana İl Başkanı Yusuf Kanlı; “CHP; Ekrem İmamoğlu ve 100’ü aşkın kişi hakkında çok ciddi suçlamalara karşın sanıklara kalkan olmak, adaleti engellemek yerine ‘Aklan da gel, savcılar göreve’’ diyebilmeliydi.” dedi.
MHP LİDERİNİN YAPTIĞI ÇAĞRIYI HATIRLATTI
MHP Adana İl Başkanı Yusuf Kanlı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve tutuklanması sürecinde CHP’nin halkı sokağa çağırmasını ve başlatılan şiddet eylemlerini MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin benzer bir olayda ortaya koyduğu net tavrı ile değerlendirdi.
MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ, “AKLAN DA GEL, SAVCILAR GÖREVE” DEMİŞTİ
Başkan Yusuf Kanlı, 2010 yılı mart ayında dönemin MHP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’a yönelik ‘Yolsuzluk’ iddialarının basına yansıdığı günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Durak için, “Partimizden istifa etsin, aklansın gelsin” dediğini, ayrıca iddiaların soruşturulması maksadıyla savcıları da göreve çağırdığını hatırlattı.
“İLKELİ DURUŞ GÖSTERİLEMEDİ”
Yusuf Kanlı, bugün ise CHP’nin aynı hassasiyeti göstermekten çok uzak kaldığını, dahası toplumsal olayları tetikleme potansiyeli olan bir çabanın içine girdiğini söyledi. Başkan Kanlı, “CHP; Ekrem İmamoğlu ve 100’ü aşkın kişi hakkında çok daha ciddi suçlamalara karşın sanıklara kalkan olmak, adaleti engellemek yerine ‘Aklan da gel, savcılar göreve’’ diyebilmeliydi. Halkımızın beklediği bu ilkeli duruş maalesef gösterilemedi.” ifadesini kullandı.
“YARGI ÜZERİNDE BASKI OLUŞTURMAK SON DERECE YANLIŞ”
MHP Adana İl Başkanı Yusuf Kanlı, “Adaletin tecelli etmesini beklemek en doğru yol iken sokak diliyle, şiddet ile suçluları, sanıkları korumak, yargı üzerinde baskı oluşturmak, ülkeyi kaosa sürüklemek asla kabul edilemez. Ülkemizin birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu bu günlerde toplumu geren, halkı sokağın karanlık ortamına çağıran söylemlerden ve şiddetten kaçınmak gerekiyor. Bu ülke hepimizin. Tüm siyasi partilerin, hepimizin sağduyuyu hâkim kılmak gibi sorumlulukları da var.” dedi.