MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, TBMM Genel Kurulunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesi üzerinde konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay: Çağrılar, sağırlar diyaloğuna dönüşmemeli MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay: Çağrılar, sağırlar diyaloğuna dönüşmemeli

MHP'li Yılık'ın açıklaması şu şekilde;

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dezavantajlı gruplara öncelikli olmak üzere birey, grup ve toplumların refahını sağlamak amacıyla ihtiyaç duyulan hizmetleri planlamakta; kadın, çocuk, yaşlı, engelli bireylere, ailelere, aziz şehitlerimizin yakınlarına ve kahraman gazilerimize yönelik sosyal hizmetler gerçekleştirmektedir. Millî ve manevi değerlerin korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara gelecek kuşaklara aktarılmasında, millî bütünlüğün ve dayanışmanın pekiştirilmesinde aile kurumu büyük önem arz etmektedir. Türk toplumunun temel taşı olan aile sosyal ve ekonomik gelişmelerin neden olduğu olumsuz durumlara karşı korunmalıdır. Kentleşme, modernleşme ve küreselleşme süreçlerinin neden olduğu yapısal sorunlarla karşı karşıya kalan aile kurumu güçlendirilmeli, aile ve sosyal fonksiyonları zayıflatıcı unsurlar ortadan kaldırılmalıdır. Bu anlamda ülkemizde evlilik çağına gelmiş gençlerimizi bilinçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen Evlilik Öncesi Eğitim Programı'nı değerli bulmaktayız. Aile içi iletişimin kuvvetlendirilmesi, aile içi şiddetle kararlı mücadele, ailelere psikososyal destek verilmesi suretiyle süreçlerin desteklenmesini önemli buluyoruz. Şiddetin ruhsal ve psikolojik yönü analiz edilmeli ve yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak aile kurumunun güçlenmesinin huzurlu Türkiye'nin teminatı olacağına inanıyor, kadın ve erkeğe eşit fırsatların sunulduğu, kadına saygının ön planda olduğu bir yaklaşımı öngörüyoruz. Küçük çocuğu olan ve çocuk bakım sorumlulukları nedeniyle istihdamdan uzaklaşma riski bulunan kadınların kurumsal çocuk bakımı konusunda desteklenmesini, kayıtlı istihdama katılmalarını ve istihdam piyasasında kalmalarının teminini sağlamak amacıyla Bakanlığımızın 2028 sonuna kadar kadın iş gücü katılım oranının yüzde 40,1'e, kadın istihdam oranının ise yüzde 36,2'ye yükseltilmesi hedefini önemli bulmaktayız. İş Kanunu'nda, Devlet Memurları Kanunu'nda ve ilgili diğer mevzuatta çok önemli düzenlemeler yapılmış, çalışan annelere kolaylıklar sağlanmış, doğum ve süt izin süreleri uzatılmış; esnek çalışma saatleri, yarı zamanlı çalışma, erken emeklilik düzenlemeleri, torun bakım teşvikleriyle kadınlarımız güçlendirilmiştir. Okul öncesi eğitim kurumları ve imkânları yaygınlaştırılmış, teşvik edilmiş; böylece çocuk bakım yükü hafifletilmeye çalışılmıştır.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak asgari refah seviyesinin bir endeks üzerinden hesaplanması ve belirlenecek asgari refah düzeyinin altında gelir elde eden ailelere doğrudan gelir desteği verilerek her ailenin beslenme, barınma, giyinme, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzenli bir gelire sahip olmasını hedefliyoruz. "Aile" tanımının güncellenerek Anayasa’nın 41'inci maddesinde evlilik birliğinin kadın ve erkekle kurulabileceği ibaresinin yanında aynı maddeye devletin her türlü istismara ve şiddete karşı çocukların yanında kadınlara, yaşlılara dönük koruyucu tedbirleri de alacağı yönünde ekleme yapılmasını öngörüyoruz.

Kadına yönelik şiddet en önemli toplumsal huzursuzluk sebeplerinden biridir. Önemli insan hakları ihlallerinden biri olması yönüyle kadına yönelik şiddetle mücadelenin "sıfır tolerans" ilkesiyle bütün kamu ve kuruluşlarıyla, sosyal taraflarla iş birliği içinde sürdürülmesi önem arz etmektedir. Kadına karşı şiddetle daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanabilmesi amacıyla kadına karşı işlenen kasten öldürme, kasten yaralama, tehdit, işkence, eziyet suçlarında cezalar artırılmış; kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu tutuklama nedeni var sayılan katalog suçlar arasına alınmıştır. Israrla takip fiilleri müstakil suç olarak düzenlenmiştir. Kadına yönelik şiddetle mücadelede kadınların şiddete maruz kalmasına yol açan kültürel, sosyal, psikolojik ve ekonomik nedenlerin ortadan kaldırılması için bilinçlendirici programların, etkin mekanizmaların ilgili kurumlar ve sosyal taraflarla iş birliği içinde kararlılıkla sürdürülmesi önem arz etmektedir. Ailenin korunması ve şiddetin önüne geçilmesi konusunda kapsamlı bir ruh sağlığı yasasına ihtiyaç duyulduğu tartışılmazdır. Parti olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğumuz ruh sağlığı kanun teklifinin de bu anlamda yasalaşmasının önemli bir katkı sağlayacağını değerlendiriyoruz.

Son yıllarda gazilerimize ve şehit ailelerine yönelik çok önemli haklar ve imkânlar sağlanmıştır; bununla birlikte, sağlanan hak ve imkânların onların hizmetleriyle ölçülmesi söz konusu dahi edilemez. Şehit yakınlarımızın 1 olan kamudaki istihdam hakkı 2'ye çıkarılmış, gazi ve gazi yakınları gibi vazife malulü ve sivil terör mağdurlarının malullerine de 1 istihdam hakkı getirilmiştir. Ayrıca, muharip gazilere ödenen şeref aylığının geliri olsun ya da olmasın tüm gazilere aynı şekilde ödenmesi de sağlanmıştır. Ancak şehit yetimlerinin tamamına iş hakkı verilmesi, bunların meslek becerisine göre uygun hizmet sınıflarında ya da genel idare hizmetleri sınıfında istihdamlarının sağlanmasını ve gazilere ikinci istihdam hakkı sağlanmasını da gerekli görüyoruz. Ayrıca, terörle mücadele şehitlerimizin dul ve yetimleri ile ana ve babalarına bağlanan aylığın toplam tutarının şehidin ya da malulün kendisine bağlanacak aylıktan az olmaması sağlanmalıdır. Şehitlik ve gazilik ile vatana üstün hizmette bulunanlarla ilgili sosyal güvenlik sistemine ilişkin olanlar dışında, müstakil bir kanuni düzenleme yapılması gerekmektedir. Bunların sorunlarını yakından takip etmek ve gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir ihtisas komisyonunun da kurulmasının yerinde olacağı düşüncesindeyiz.

Engellilere yönelik bugüne kadar birçok hizmet uygulamaya konulmuş ve engelli memur sayısında önemli artış sağlanmış olmakla birlikte, engelli ve engelli yakını aylığının artırılması, engelli aylığı ödemesinde aile geliri yerine engellilerin kendi gelirlerinin esas alınması gerekmektedir. Engellilerin genel ve mesleki eğitim, mesleki rehabilitasyon, kendi işini kurma, hibe desteği, iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri daha da geliştirilmelidir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak çocuğun yüksek yararının temel ilke olarak benimsendiği ve devlet tarafından her açıdan güvence altına alındığı, çocuklarımızın sağlığını ve esenliğini hedefleyen, gelişimini ve potansiyelini destekleyen millî bir politika oluşturulmasını hedefliyoruz. Çocuklara ilişkin hizmet ve politikalarda önemli gelişmeler sağlanmakla birlikte, mevcut sosyoekonomik ve bölgesel eşitsizlikler, suça sürüklenme, çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar, çocuk evlilikleri, sigara, alkol, uyuşturucu bağımlılığı ve teknolojinin sorunlu kullanımı gibi alanlar çocuklar için önemli risk faktörleri olmaya devam etmektedir. Bağımlılıkla mücadele amacıyla çocuklara ve ailelerine yönelik bilinçlendirme çalışmaları ve eğitimler sürdürülmelidir. Zorla çalıştırılma, dilendirilme, kapkaç ve terör eylemlerinde kullanma gibi gayriahlaki ve yasa dışı baskılara ve şiddete maruz kalan çocuklar devletin etkin koruması altına alınmalıdır.

Ayrıca, nüfusumuzun içinde oranı giderek artan yaşlı nüfusa yönelik hizmet alanının genişletilmesi, kalitesinin artırılması, yaşlılara dönük politikaların onların yaşlılık şartlarını hazırlayan gençlik ve aktif çalışma dönemlerini de kapsayacak şekilde olması sağlanmalıdır.

Konuşmamın bu bölümünde seçim bölgem olan Çankırı ilimizden bahsetmek istiyorum: Güçlü Kadın, Güçlü Aile, Güçlü Türkiye anlayışının memleketim Çankırı'daki yansımasıyla yüzde 29,5 olan kadın çalışma oranının kadın girişimciliğinin teşvik edilerek yükseltilmesi önem arz etmektedir. Sayın Bakanım, bu sebeple, finansal okuryazarlık eğitimlerinin ilimiz genelinde desteklenerek sayısının artırılması, yine, Çankırı ilimizde hâlihazırda mevcut olan 1 kadın kooperatifi sayısının sizin vereceğiniz destekle artırılması önem arz etmektedir. Engelli vatandaşlarımızın toplumsal hayata tam ve etkin katılıp bağımsız yaşayabilmeleri için ruhsatlandırılması, finansmanı ve denetimi Bakanlığımız tarafından yapılan ve toplamda 1 olan özel engelli bakım merkezi ve 2 olan bakım ve rehabilitasyon merkezi sayısının da artırılması bir ihtiyaçtır. Türkiye'de yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 10,2 olduğu göz önünde bulundurularak, yaşlı nüfus oranı 2023 verilerine göre yüzde 17,2 olan Çankırı'mız Türkiye'nin en yaşlı nüfusuna sahip 5'inci ilidir. Bu bağlamda, ilimizde huzurevi, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezi ihtiyacı söz konusu olacaktır.

Editör: Haber Merkezi