MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık'ın Engelliler Haftası sebebiyle gündem dışı konuştu.

MHP'li Yılık'ın açıklaması şu şekilde;

Bugün dikkatlerinizi siyasetin maalesef periferiğinde kalan engelleri kardeşlerimizin ihtiyaç ve beklentilerine çekmek istiyorum. Maalesef diyorum çünkü bizlerin birinci gündemi ne yazık ki engelli bireylerimiz değil. Her yıl mayıs ayının ikinci haftasında, Dünya Engelliler Haftası vesilesiyle gerçekleştirilen etkinliklerde engelli bireylerimizin gereksinimlerine dikkat çeken çalışmalar yapılmaktadır. Engelli bireylerin toplumsal hayatta hedeflenen konumda olamamaları çoğunlukla sahip oldukları engelle değil, toplumsal tutumlarla veya fiziksel şartlardaki yetersizliklerle ilişkilendirilebilir. Dolayısıyla engelli bireyin topluma entegre olmasının önündeki engel kişinin eksikliğinden değil, toplumun zihin kalıplarından kaynaklanmaktadır. Dışlayıcı tutum ve davranışlar ya da bu konuyu görmezden gelmek engelli bireylerin topluma eşit birey olarak katılmasını önlemektedir. Özel gereksinimli bireylerimiz için gerçekleştirdiğimiz tüm çabaların özünde, kendi bağımsızlıklarını kazanmalarını ve kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri hedefi yer almaktadır. Bu nedenle engelli bireylerimizin ihtiyaçları mümkün olduğu kadar gündemde tutulmalı ve bu konudaki toplumsal hassasiyet güçlendirilmelidir. Çünkü engellilik sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve hukuki yönleri bulunan çok boyutlu bir konudur. Sorunların çözümü anlamında da toplumun tüm kesimleri üzerine düşen sorumluluğu almalıdır. “Engel” kavramı sadece bireyi ilgilendirmez çünkü engelli bir birey sosyal ortamda sürekli başka engellerle karşılaşmaktadır. Bu engeller toplumdan dışlanma, ayrımcılık ve ön yargılardır. Engelliler toplumun diğer üyeleriyle aynı hak ve ayrıcalıklara sahip, hizmet görmeye ve düşünülmeye layık, öte yandan da diğer bireylerle aynı sorumlulukları taşıması gerekli kişiler olarak kabul edilmelidir. Toplumsal farkındalık seviyesinin artırılması için engellilerimizin toplumun içinde daha fazla yer almalarını sağlamak gereklidir. Engellilere sunulan eğitim, sağlık hizmetleri, sosyal güvence ve istihdam olanakları günlük yaşamla baş edebilmeyi ve toplumsal yaşamda var olmayı kolaylaştırmaktadır. Gelişmiş toplumlarda hem bireysel duyarlılıklar hem de engelli bireylere sunulan sosyal imkânlarla birlikte farkındalığın arttığı görülmektedir.

Engelli bireyler açısından dezavantaj yaratan durum fiziksel sınırlılığın olması değil, bunları telafi edecek destek sistemlerinin eksikliğidir. Örneğin, kentlerin mimari tasarımları, özel gereksinimli bireylerimizin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak planlanmalıdır. Topluma açık her mekânda, açık alanlarda ve toplu taşıma araçlarında erişilebilirlik sağlanmalıdır. Yaya geçitlerindeki engelli rampalarının azlığı, görme engelli bireylerimizin faydalandığı sarı şeritlerin montajındaki eksiklikler, engelli bireylere tahsis edilmiş alanlara farklı araçların park edilmesi günlük hayatta karşı karşıya kaldıkları sorunlardan sadece bir kısmı.

Engelli bireylerimizin mesleki eğitimler alması, istihdama katılmaları, onları çalışan bireyler olarak değerli hissettirecek ve toplumla bütünleştirecektir. Çünkü çalışmanın bireye sağladığı tatmin duygusu engellilerin kendilerini topluma faydalı kişiler olarak görmelerini, kendi kendine yetebilme duygusuyla “Toplumda ben de varım.” demelerine olanak sağlayacaktır. Ayrıca, engelli bireylerimizin eğitiminde, yetiştirilmesinde en fazla yükü omuzlayan annelerin de beklentilerini unutmamak gerekmektedir.

Tüm bu hassasiyetlerin göz önünde bulundurulması temennisiyle sözlerime son verirken Engelliler Haftası vesilesiyle engelli bireylerimizin siyasetçilerin ve toplumumuzun gündeminde daha fazla yer almasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.