Öztürk, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında şu ifadelere yer verdi:
Bir kısım Baro bir araya gelerek TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’a hitaben açık mektup yazmış, bu ortak mektupta Can Atalay kararının TBMM Genel Kurulu’nda okunmaması gerektiği ifade edilmiştir.
TBMM Başkanlığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin gönderdiği kararı Genel Kurulda okutarak üzerine düşen vazifeyi yerine getirmiştir. Egemenliğin temsilcisi olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Bu vazife, Anayasanın TBMM’ye yüklediği bir sorumluluktur.
Kaleme alınan ortak mektup, hukukilikten ziyade siyasi niteliktedir.
Öyle görünüyor ki söz konusu mektubun zarfını CHP vermiş, pulunu ise DEM yapıştırmıştır.
TBMM yargı kararını okumak zorunda olduğuna göre bunu bilen Barolar neden böyle bir mektup yazmaktadır?
Milletvekilliğinin düşmesine ilişkin gerekli hukukî yolların ne olduğu gayet açıktır,bu durumda ne yapılacağı bellidir.
Barolar, tarafgir tutum sergileyen Anayasa Mahkemesinin sözcülüğünü yapmak yerine, Türk milletinin menfaatleri doğrultusunda hukukun yanında yer almalıdır.
Türkiye’de yargıçlar rejimi uygulanmamaktadır. Jüristokrasi hiçbir zaman söz konusu olmamıştır.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin de belirttiği gibi Anayasanın 153. maddesi kapsamında uygulanacak bir karar yoktur.