MHP Genel Sekreter Yardımcısı, İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Milli Savunma Bakanlığı Bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada; “Tehdit, hem bu kadar açık hem de bu kadar yakındır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in son günlerde vurguladığı bin yıllık kardeşlik meselesi de bu tehlikeli süreçle alakalıdır. Liderimizin beyan ettiği gibi vakit tamamdır. Vakit; el ele verme, omuz omuz durma vaktidir. Vakit; kardeşliği büyütme, ihaneti yok etme vaktidir. Vakit; Türk milletinin ardında, Türk askerinin yanında sıradağlar gibi dimdik durma vaktidir.” ifadelerini kullandı.
“TÜRK DEVLETİ; MEHMETÇİĞİN SÜNGÜSÜ, MİLLETİN DİRAYETİ VE MECLİSİMİZİN KARARLILIĞI ÜZERİNDEN YÜKSELMİŞTİR”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Milli Savunma Bakanlığının bütçe görüşmeleri tamamlandı. Savunma Bakanı Yaşar Güler’in de katıldığı görüşmelerde söz alan MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu; “Türkiye Büyük Millet Meclisi hem millî iradenin tecelligâhı, hem de milli mücadelenin karargâhı olmuştur. Bu meclis; Sakarya’da Dumlupınar’da destan yazarken Mehmetçiğin arkasında, Büyük Taarruzun Büyük Kumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında durmuştur. O çetin günler atlatılırken; şanlı Türk askeri ile bu meclis, silah arkadaşlığı, cephe yoldaşlığı, kader ortaklığı yürütmüştür. Asırlık çınarımız, kabul olmuş duamız, ebedi sevdamız olan Türkiye Cumhuriyeti; bu birlik ve beraberliğin en açık delilidir. Türk Devleti; Mehmetçiğin süngüsü, milletin dirayeti ve meclisimizin kararlılığı üzerinden yükselmiştir. Bugün Milli Savunma Bakanlığı’yla alakalı incelemeler ve değerlendirmelerde bulunurken; bu hassasiyetin göz önünde bulundurulması elzemdir.” dedi.
“TÜRK ORDUSU DEVASA BİR KUVVETTİR”
“Türk ordusu; sınırlarının ötesinde aktif bir terörle mücadele sürdüren, ihanetin ateşini gerektiğinde kanıyla söndüren, gerektiğinde emperyalistlerin beslemelerini kendi kanında boğan devasa bir kuvvettir.” ifadelerini kullanan Osmanağaoğlu şunları söyledi:
“Önümüzdeki tablo oldukça nettir: Türkiye Cumhuriyeti ve Ortadoğu, tarihinin en çalkantılı ve zorlu süreçlerinden birini yaşamaktadır. Bölgedeki son gelişmelere baktığımızda, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarıyla başlayan olaylar zinciri, Lübnan’a sıçramış ve nihayet İran’ı hedef alır duruma gelmiştir. İsrail ve en büyük müttefiki olan ABD, İran’ı içeriden karıştırarak zayıflatma stratejisi uygulamaktadır.
ÜÇAYAKLI YAPININ NİHAİ HEDEFİ
Peki, bu planın temel aktörleri kimler olacaktır? En etkili araç, bölgedeki ayrılıkçı-Kürtçü terör örgütleridir. Bu çerçevede ortaya çıkan tablo, maalesef oldukça açıktır: İran içerisinde, İsrail tarafından desteklenen ve harekete geçmeye hazırlanan bir bölücü yapı bulunmaktadır. Irak’ın kuzeyinde, Talabani’nin himayesinde ABD askerleri, PKK’ya insansız hava aracı ve helikopter kullanımı konusunda eğitim vermektedir. Suriye’nin kuzeyinde ise yabancı devletler bölücü örgütlere yoğun şekilde destek sağlamaktadır. Bu üçayaklı yapının nihai hedefi, hayalini kurdukları “dört parçalı Kürdistan”ı birleştirmektir. Bu hedef için geriye yalnızca bir eksik parça kalmıştır: Türkiye. Geçmişin kutlu hatıralara halel getirmemek, milletin bize emanet ettiği Mehmetçiğimize sahip çıkmak, Türk ordusunun ardında dimdik durmak; boynumuzun borcudur.
VAKİT TAMAMDIR
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in son günlerde vurguladığı bin yıllık kardeşlik meselesi de bu tehlikeli süreçle alakalıdır. Evet… Liderimizin beyan ettiği gibi vakit tamamdır. Vakit; el ele verme, omuz omuz durma vaktidir. Vakit; kardeşliği büyütme, ihaneti yok etme vaktidir. Vakit; Türk milletinin ardında, Türk askerinin yanında sıradağlar gibi dimdik durma vaktidir.”