MHP Giresun Milletvekili Ertuğrul Gazi Konal Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı’nda konuştu.

MHP'li Konal'ın açıklaması şu şekilde;

Türkiye'nin ve Türk dünyasının sarsılmaz kalesi olan Milletçi Hareket Partisinin her kademesinde bulunmuş bir kardeşiniz olarak bugün burada huzurlarınızda temsil noktasında bulunduğumdan dolayı duyduğum mutluluğu ve gururu öncelikle ifade etmek istiyorum. Bu hareketin içerisinde bulunan en genç Ülkü ocaklı bir gencimizden en büyüğümüze kadar tek vücut olan teşkilatımızı rabbim muvaffak eylesin diyorum. Bu güzel yapı, disiplin, inanmışlıkla yüzüncü yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin adım adım yaklaştığımız Turan ülkümüzün ışığında nice asırlara mühür vuracağının müjdesini bu salonlarda görüyorum.

Şimdiden 2024 seçimlerinde memleketimiz için mücadele edecek olan Belediye Başkan aday aday adaylarımıza, il genel meclis adaylarımıza ve teşkilat mensubu kardeşlerimize başarılar diliyorum. Ihtiyaç duyulduğu her anda yanınızda olduğumuzu bir kez daha buradan beyan ediyorum.

Kıymetli ülküdaşlarım, değerli hazirun;

MHP'li Erdemir: Gerçek Türk milliyetçilerinin toplandığı tek yer MHP'dir MHP'li Erdemir: Gerçek Türk milliyetçilerinin toplandığı tek yer MHP'dir

Bir teşkilat toplasında farklı bir bölgede cereyan eden bir afetin sonuçlarının neden anlatma ihtiyacı duyduğumuz sorusu akıllarınıza gelebilir. Artık yarım asrı geride bırakan Milliyetçi Hareket Partisi ''önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben''  düsturundan hiç taviz vermemiş Sn. Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli Bey, Türk siyasetinde ve Türkiye gündemini belirleyen genel başkan olma ve siyasi parti konumunu açık ara önde korumaktadır.

Yalnızca siyasi gündem değil, ülke ve uluslararası arenada cereyan eden savaş, mezalim, darbe girişimleri gibi sosyal yardımlaşma, toplumsal olaylar gibi deprem, sel, yangın ve benzeri durumlarda daha ilk tepki veren, ilk yardıma koşan, samimiyetle her zaman olması gerektiği yerde olan Milliyetçi - Ülkücü Hareket camiası herkes tarafından artık benimsenmiştir.

Tıpkı geçtiğimiz yıllarda Samsun, Ordu, Giresun, Rize ve Kastamonu sel afetlerinde olduğu gibi 6 Şubat depreminde de hemen tüm teşkilatlarımıza talimat verilmiş, tüm belediyelerimiz, teşkilatlarımız ve Ülkü Ocakları ile devletimizle koordineli bir şekilde depremzede vatandaşlarımızın yardımına koşulmuştur. Öyle ki deprem bölgesini son mağdur insanımızı rahata kavuşturarak bölgeyi en son terk edecek olan ülkücülerdir sözü tarihe not düşülmüştür. Allah tüm başkanlarımızdan, teşkilat mensubu arkadaşlarımızdan ve Ülkü Ocaklarımızdan razı olsun.

Aynı hassasiyetle hükümetimizin yanında deprem bölgesine yapılan tüm projelerin destekçisi olarak son kişinin yaraları sarılana kadar, sıcak yuvasına kavuşana kadar mücadelemiz devam edecektir. Allah'ın izni, milletimizin sağduyusu,  devletimizin feraseti ile ilk günden bu yana sarılan yaralar tüm süratiyle devam etmektedir. İnşallah Cumhur ittifakı olarak Anadolu topraklarında yıkılmış veya yıkılmaya maruz yapı bırakmayacağız. En güçlü ve en güvenli yapılarla tüm insanımızı buluşturacağız. Allah hepimizi esirgesin. Dün kahramanmaraş'ta belki yarın Giresun'da bu tür afetlerin olmayacağını kimse belirleyemez. Bizim için Kahramanmaraş ile Giresun'un. Hatay ile Samsun'un, Gaziantep ile  Ordu'nun, Malatya ile Sinop'un, Adıyaman ile Tokat'ın, Şanlıurfa ile Çorum'un bir farkı yoktur. Çünkü biz ülkücüyüz, Türk milliyetçisiyiz. Türk dünyasında, Türkiye'de yanan canda bizim kalan canda bizimdir. İlk gün ilk saatlerde çıktık, düştük yollara, canımızdan, malımızdan, kanımızdan verdik bölgeye. Hepimiz evlatlarımızın giyeceklerini, sofradaki aşımızı hatta evimizi paylaştık depremzede kardeşlerimizle. Hiç gocunmadık. haset etmedik tanrı misafiri dedik hem onların. hem bizim sınavımız diye iman ettik. Birileri de çıktı 14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a deprem bölgesinde yüksek oy verildi diye gönderdiği battaniyelerin, ekmeklerin, suların hesabını yapmaya kalktı. Aynı şekilde aynı ekip 6 Şubat'tan itibaren kucaklaşmak gerekirken nerede bu devlet diyerek provokasyon yapmaya kalktı. Mesnetsiz ithamlarla devletimizi küçük düşürmeye çalıştı. Bir de kalkıp biz memleketi yöneteceğiz diyorlar, belediyelere talibiz diyorlar. Yahu Allah'ın afetine uğramış insana, yani bizim tabirimizle tanrı misafirine gönderdiği battaniyenin, ekmeğin, aşın oy atmadığı için hesabını sormaya kalkan zihniyete bu memleket teslim edilir mi? Soruyorum sizlere değerli ülküdaşlarım. O yüzden Cumhur ittifakı olarak güçlü olmak zorundayız. Allah bir daha o günleri göstermesin. Bizimde başımızdan geçebilir. Geçtiğimiz yılda Giresun'da, Orduda, Rize'de büyük sel felaketi oldu, can kaybımız oldu. Şu anda burada belediye başkanlarım, ilçe ve il belediyelerimizle krize girdik. yollarımız kapandı, evlerimizi su bastı, insanlarımız selde kayboldu. O acı içinde başkanlarımızda şok içindeyken gün değil, saatler geçmeden devletimizin bakanlarını yanımızda bulduk. Diğer belediye başkanlarımızdan Türkiye'nin her yerinden belediye araçlarını bir baktık ki sokaklarımızda bizlere yardım ediyor. Çünkü Türk budur. Türk milleti budur.

Bizler Türk milletinin ve Türkiye'nin yanında olurken diğerlerinin muhalefet yapacağız diye ülke çıkarlarını düşünmediklerine onlarca kez şahit olduk. Ama bu deprem mevzusunda da insanlıktan çıktıklarını gördük. Onlar öyle olsunlar. Biz atamız Bilge Kağan'dan aldığımız buyrukla her zaman olduğu gibi açın, düşkünün, mazlumun,  adaletin yanında olmaya devam edeceğiz diyoruz. Işte bu yüzden ilk günkü samimiyetimizle deprem bölgesinde Cumhur ittifakı olarak gayretle yaraların sarıların, yaraların sarılmasını çabasını gösteriyoruz. Muhalefetin her ortamda en çok söz ettiği 6 Şubat depreminden sonra devlet neredeydi? sorusuna resmi kaynaklarca aldığım verilerle size aktarmak istiyorum. Çünkü sahada belki sizlerin de karşısına çıkacağına inanıyoruz. Öncelikle 10 Kasım 2023 Cuma günü yani 2 gün önce Sn. Divan Başkanımız ve Genel Başkan Yardımcımız Ismail Faruk Aksu beyinde bulunduğu plan ve bütçe komisyonunda Çevre, Şehircilik ve Iklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ve heyetine aynı şekilde zillet ittifakı bileşenleri CHP, IP, Deva ve HDP vekilleri tarafından 6 Şubat depreminde devlet yoktu ithamlarında bulunuldu. Sayın Bakanımız gruba doğru söz alarak bir soru ile aynı şekilde onlara cevap verdi. Arkadaşlar devlet yoktu diyorsunuz bu acımasız bir ithamdır. Şöyle düşünün gerçekten büyük bir sıkıntı var. Siz hükümet olsanız 10 gün önceden de size gelip 10 gün sonra burada deprem olacak ve 260 bin konut yıkılacak deseler tedbirinizi alırız deseler ne yaparsınız? Arkadaşlar her bir bağımsız bölüme 10 kişiyi hazır etmek isteseniz bu 2 milyon 600 bin kişi demektir. 10 kişi az kalır, 50 kişi olması lazım deseniz bu da 13 milyon kişiye tekamül eder. Her binaya onar iş makinesi lazım deseniz yine 2 milyon 600 bin iş makinesi bulmanız gerekir. Biraz insaflı olun diye yanıt verdi. Bizler de aynen Sayın Bakanımıza katıldık. Tabiki bu sözlerin üstüne söyleyecekleri hiçbir şey olmadı. Bir iki çarpıştırmayla  sözlerine devam ettiler. Heykel ve heykel açılışından başka bir yapı açılışlarını görmediğimiz ekipler, büyük dünya devletlerinin bile kaldırmaya gücünün yetmeyeceği enkazları güvenli yapıya dönüştüren hükümete yardım ve destek yapmak yerine köstek olmaya devam etmektedir. Bölgede enkazların bir an evvel kalkması için kentsel dönüşümün hızlanması ve en büyük engel olan hak sahipliği davalarının hızlı bir şekilde sonuçlanması için depremzede ve hasarlı binaların yerine güvenli binalarla donatmak için hazırlanan yasamız geçtiğimiz hafta Cumhur İttifakının meclisimizden geçmiştir. Allah'ın izniyle sadece deprem bölgesinde değil, tüm Türkiye nüfusunun yüzde yetmiş'ini kapsayan deprem riski yüksek olan tüm ülke genelinde gerçekleştirecek kentsel dönüşümlerle ülke insanımız daha güvenli, refah bir düzeye getirip getireceğiz.

Editör: Haber Merkezi