MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifinin 2.nci bölümü üzerinde konuştu.

MHP'li Karakaya'nın açıklaması şu şekilde;

Milliyetçi Hareket Partisi grubu adına söz almış bulunduğum Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi, öğretmenlerimizin hak ve statülerini güçlendirmeyi hedefleyen, eğitim sistemimizin sürdürülebilir gelişimi için önemli bir adımı temsil etmektedir.

İlmin ve öğrenmenin de önemli kapısı olan Hazreti Ali’nin bir harf öğretmenin ne kadar önemli olduğuna atıfta bulunmasından aldığımız feyz ve ilhamla;

Dünyevi en etkin ve kalıcı mutluluğun öğretme ve öğrenme olduğunu ifade etmeliyim.

Mesleki alanda öğretmen yetiştiren eski bir yükseköğretim kurumu olan Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesinde uzun yıllar hocalık yapmış ve 10 bine yakın öğretmenin yetişmesinde tuzu bulunan bir mensubunuz olarak, bu konuda emeği geçen, tavsiye, öneri ve eleştirileriyle katkı sunan herkese teşekkür ediyorum.

Her mesleğin, birbiriyle etkileşimli entelektüel, toplumsal ve kişisel boyutları vardır.

Entelektüel boyut, evvela belli bir düzeyde bilgi ve beceriye sahip olmayı gerektirir.

Çağımızda, bir mesleğin mensubu olabilmek için, okul öncesinden başlayan uzun, zahmetli ve sistematik bir eğitim-öğretim sürecine ihtiyaç vardır.

Bir ülkenin küresel düzeyin tüm alanlarında rekabet edebilmesi için ihtiyaç duyduğu entelektüel sermayesi bu eğitim-öğretim sürecinin çıktısı olan beşeri kaynak ile mümkün olabilir.

Teknoloji, dijitalleşme, yapay zeka ve uzay çağının getirdiği değişim ve gelişmeler fiziksel sermayeye karşı entelektüel sermayeyi daha da öne çıkarmıştır.

Bu bağlamda, ifade etmek isterim ki; entelektüel sermayenin temel unsuru olan beşeri kaynağın, hedeflenen Türkiye Yüzyılı ve Türk Devri çağının gereklerine uygun bir biçimde yetiştirilmesi, eğitim ve öğretim sürecinin etkin bir biçimde tasarımı ve bu sürecin mesleki ustaları olan öğretmenlerimiz ile ancak mümkün olabilir.

Bu anlamda öğretmenlik, diğer tüm mesleklere aday mensupların alt yapısını hazırlayan ve birçok mesleğe de doğrudan hazırlayan, tabiri caiz ise mesleklerin mesleğidir; tüm mesleklerin taşıyıcı kolonlarıdır.

Bunca önemine rağmen, öğretmenlik mesleğinin bugüne kadar bir meslek yasasının olmaması gerçekten önemli bir eksiklikti.

Bugün üzerinde çalıştığımız Öğretmenlik Meslek Kanunun teklifinin elbette eksikleri olabilir, yapılan eleştirilerin haklı yanları olabilir. Ancak, kabul etmeliyiz ki, bu yasa teklifinin kabul edilmesiyle birlikte önemli bir açık kapatılacak, eksiklik giderilecektir.

Şurası tecrübeyle sabittir ki; Mali Müşavirlik, Yeminli Mali Müşavirlik, Avukatlık ve daha birçok mesleğin gelişimi, meslek mensuplarının entellektüel birikimi ve meslekten beklenen toplumsal faydanın maksimize edilmesi, kendilerine münhasır meslek yasalarına kavuşmalarıyla olmuştur.

Teklifin detayları birçok kez hatipler tarafından derinlemesine vurgulandı.

Tekrara düşmeme adına ben de bu konuyla hangi kazanımların elde edileceği noktasında birkaç hususu dile getirmek istiyorum.

Yeni yasama yılı başladı Yeni yasama yılı başladı

Öğretmenlik mesleğinin saygınlığına katkı sunacağına inandığım kanundaki en önemli hususların başında; diğer bazı meslek grupları için geçerli olan güçlü eğitim sistemleşmesinin öğretmenlik mesleği için de dikkate alınmış olması gelmektedir.

Birçok gelişmiş ülkede örnekleri görüldüğü kadarıyla öğretmenlik uygulama süresinin uzatılması ve daha meslek odaklı bir yapıya dönüşmesi dikkatleri çeken diğer önemli bir husustur.

Yeri gelmişken bir konudaki geçmişte yapılan bir hatayı da dile getirmek istiyorum: Mesleki ve teknik alanda öğretmen yetiştiren güzide kurumlarımız Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültelerinin, Teknik Eğitim Fakültelerinin ve Mesleki Eğitim Fakültelerinin kapatılmaları bu alanda bir talihsizlik olmuştu.

Bu kapatmalarla ortaya çıkan eksiklik ve aksaklıkların detaylarına burada girmem mümkün değil. Ancak teklifte yer alan Milli Eğitim Akademisinin kurulmasıyla bu konudaki aksaklık ve eksikliklerin de giderileceği kanaatini taşıdığımı ifade etmek isterim.

Bu bağlamda öğretmenlik mesleğini icra etmeyi planlayan adaylarımızın daha önceleri olduğu gibi pedagojik formasyon derdine düşüp, yüksek ekonomik külfetlere katlanıp, başka illerde yeme, içme, barınma sorunları yaşamadan, Milli Eğitim Akademisi yoluyla sağlanan burs, barınma ve yeme içme imkanlarıyla bakanlık bünyesindeki merkezlerde eğitimlerini almaları dikkate değer bir husustur.

Bu uygulama; hem tasarruf tedbirlerinin etkin kılınmaya çalışıldığı bugünlerde bakanlığımızı ekstra bir bütçeyle yatırım yüküne sokmamakta hem de adayları alacakları eğitim süresince ilave bir maddi yüke maruz bırakmamaktadır.

Kanunun öğretmenlerimiz adına sunduğu diğer önemli bir kazanım da emeğin, gayretin ve başarının maddi ve manevi taltif edilmesi bağlamında kariyer basamakları oluşturmasıdır.

Yine öğretmenlerimizin mesleki saygınlıklarına önemli bir katkı da, meslekleri ile ilgili olmayan faaliyetlerde rızaları dışında çalıştırılamayacak olmasıdır. Bu da bugüne kadar arzu edilen bir husustur.

Diğer önemli bir katkı ise; öğretmen için olmazsa olmaz niteliğindeki güvenli eğitim ortamının teminine çok önemli katkı sağlayacak, öğretmenlerimize yönelik her türlü suçun cezasız kalmayacağı gibi, aksine öğretmene karşı işlenen suçlarda cezaların yarı oranda artırılması hususudur.

Bu anlamda verilen hapis cezasının ertelenmemesi yanı sıra, bazı suçlardan tutuklu yargılanması sağlanacak, eğitim çalışanlarının şiddete karşı korunmasına ilişkin hükümler özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenleri, uzman öğretici, usta öğretici ve ders ücreti karşılığı öğretmenlik yapanları da kapsayacaktır.

Bu kanunla son dönemlerde yapılan öğretmen atamalarında kanayan bir yara ve bir kangrene dönüşen sözlü mülakatların da artık gündemde olamayacağı hususudur. Çünkü Milli Eğitim Akademisi’nde alınacak eğitimler sonrası derslerden ve uygulamalardan başarılı olan öğretmen adaylarının artık bir mülakat konusunda herhangi bir telaşa kapılması söz konusu değildir.

Öte yandan yeni düzenlemeyle öğretmenlikte adaylık kaldırma sınavı artık yapılmayacağı gibi, bunun yerine öğretmenlerin mesleki gelişmeleri temelinde bir program uygulanarak adaylara bilgi, birikim, genel kültür ve alan bilgilerini artıracak destek programları düzenlenecektir.

Bu arada daha önceki düzenlemede de olduğu gibi, öğretmenlik mesleğini icra etmenin yanı sıra, öğreticilik bilgi ve birikimine katkı sağlayacak lisansüstü eğitimini de sürdüren öğretmenlerimizin bu emekleri de karşılıksız kalmayacak hem yüksek lisans hem de doktora yapanlar için de ayrıca bir iyileştirme öngörülmektedir.

Sonuç olarak yıllarca yapboz sistemine kurban edilen mesleğin temsilcilerinin bu kanunla elde edecekleri kendine özgü bir yapıyla çağın ihtiyaç ve imkânlarının farkında, sınıfta ve toplumda taşıyacakları rol model kimliklerinin yanı sıra sahip oldukları genel kültür, alan bilgisi ve öğretici olma yüksek seciye ve vasıflarıyla hak ettikleri sevgi ve saygıya erişmenin mutluluğunu yaşayacaklardır.

Editör: Ramazan BOZKURT