Enflasyondaki katılık, beklentilerdeki bozulma ve döviz kuru gelişmelerinin bileşik etkisiyle 2023 sonunda yıllık enflasyonun yüzde 65 olmasının beklendiğini aktaran Kalaycı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enflasyonla mücadelede olumlu sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Herkesin ortak şikayeti olan hayat pahalılığı günden güne tesirini kaybedecektir. Başta çalışanlar ve emeklilerimizin enflasyon karşısında alım gücünün korunması ve yapılan desteklerle tüm toplum kesimlerinin enflasyona ezdirilmemesi için peyderpey çok önemli düzenlemeler yapılmıştır. İnşallah önümüzdeki ocak ayında da maaşlara yüzde 40'ın üzerinde zam yapılması beklenmektedir. Bütçe imkanları arttıkça, ümit ediyorum ki çalışanların ve emeklilerin maaşları çok daha yüksek düzeylere ulaşacaktır."
Kalaycı, Türkiye ekonomisinde yüksek oranlı ve istikrarlı büyümenin devam ettirilmesinde, finansmanın, sürdürülebilir ve sağlıklı kaynaklardan temin edilmesi, dış kaynaklara olan bağımlılığın azaltılması ve kaynakların gelir artırıcı, istihdam sağlayıcı ve verimlilik potansiyeli yüksek alanlara yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye'deki vergi sisteminin, tabana yayılmamış bir yapıda olduğuna dikkati çeken Kalaycı, "Bu durum bir yandan bazı makroekonomik hedeflerimize ulaşmayı zorlaştırmakta, diğer yandan da vergi yükünün adaletsiz dağılması sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Vergi tabanını genişleten, vergiye uyumu kolaylaştıran, öngörülebilirliği artıran, yatırım ve üretimi destekleyen, herkesin mali gücüne göre vergi ödediği adaletli bir vergi sistemi mutlaka ve bir an önce tesis edilmelidir." diye konuştu.