MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin birinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldı.

MHP'li Işıkver'in açıklamaları şu şekilde;

“Nüfusumuzun yüzde 71’i yüksek riskli deprem bölgesinde bulunmaktadır”

Ülkemiz Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı gibi çeşitli fay hatlarının kesiştiği bir bölgede yer almaktadır. Bu durum, ülkemizin depremler açısından riskli bir bölgede olduğu anlamına gelmektedir. Topraklarımızın yüzde 66’sı, nüfusumuzun yüzde 71’i yüksek riskli deprem bölgesinde bulunmaktadır. Bu sebeple, deprem başta olmak üzere her türlü afetler göz önünde bulundurularak çeşitli önlemler alınmaktadır. Ülkemizde yaklaşık 31 milyon konut, 5 milyon ticari alandan oluşan 36 milyon bağımsız bölüm bulunmaktadır ve maalesef bunların 6 milyonu genel olarak risk altındadır; bunların içerisinden 2 milyon bağımsız bölümün de şu veya bu şekilde acil olarak dönüştürülmesi gerekmektedir. 6306 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 2012 yılından bugüne kadar kentsel dönüşüm projeleriyle ülke genelinde 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümü tamamlanmıştır, hâlen 400 bin bölümün dönüşüm süreci de devam etmektedir. Riskli yapıların ve alanların dönüştürülmesi işinin bir an önce tamamlanması, kentsel dönüşüm çalışmalarının gözden geçirilerek dönüşüm uygulamalarının ivedilikle başlatılması ve tamamlanmasını sağlayacak tedbirlerin gecikmeksizin alınması büyük bir önem arz etmektedir.

Bakan Fidan: UCM'nin Netanyahu için tutuklama emri adaletin tecellisi bakımından umut verici Bakan Fidan: UCM'nin Netanyahu için tutuklama emri adaletin tecellisi bakımından umut verici

“11 şehrimizde çok kıymetli temaslarda bulunduk”

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin hemen ardından bölgede hayatın normale dönmesi için devletimiz bütün imkânlarını seferber etmiş, 680 bini konut ve köy evi, 170 bini de ticari alan olmak üzere 850 bin bağımsız bölüm için çalışmalarını bütün hızıyla devam ettirmektedir. Bu vesileyle biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak Genel Başkanımız Sayın Doktor Devlet Bahçeli Beyefendinin emir ve talimatlarıyla oluşturulan deprem bölgesi inceleme heyetinde yer alarak iki hafta boyunca 11 şehrimizde çok kıymetli temaslarda bulunduk. Valilerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, muhtarlarımız ve vatandaşlarımızla bir araya gelerek sorun, ihtiyaç ve beklentiler üzerinde birtakım değerlendirmelerde bulunduk. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın tek umudu ve güvencesinin devletimizin kucaklayıcı ve güven verici şefkati olduğunu bir kez daha müşahede etmiş olduk. Önümüzdeki yıl içerisinde hak sahiplerinin konut ve iş yerlerinin teslim edilmesi için gösterilen titizliği yerinde gördük. Bu vesileyle, depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyor, kederli ailelerine ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.

“Kentsel Dönüşüm Başkanlığımızla kentsel dönüşüm çalışmalarımızın çok daha etkin bir şekilde yürütüleceğine inancımız tamdır”

Yıllar içerisinde oluşmuş yapı stokunun depreme karşı dirençli bir hâle getirilmesinin en önemli yollarından bir tanesi de kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesidir. Ülkemizin yapı stokunun yenilenmesi adına 16 Ekim 2023 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan kararla Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla kurulmuştur. Kentsel Dönüşüm Başkanlığımızla kentsel dönüşüm çalışmalarımızın çok daha etkin bir şekilde yürütüleceğine inancımız tamdır. Yeni düzenlemelerle ülkemizi deprem başta olmak üzere, afetlere karşı daha hızlı bir şekilde dirençli bir hâle getireceğimizden şüphemiz yoktur. Kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığında 3 tane genel müdürlük vardır: Bunlardan biri, Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğüdür, diğeri Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğüdür, üçüncü genel müdürlükse tüm bu sürece bütçenin oluşmasına katkıda bulunacak ve finans işini çözecek olan Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğüdür. Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü Marmara Bölgesi’ndeki kentsel dönüşüm sürecini yürütecektir. Bu bölgede dönüştürülmesi gereken ciddi sayıda konut yoğunluğu bulunmaktadır. Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü aynı zamanda ülke genelinde yapılacak çalışmaları da yürütecektir. Taşınmaz ve Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü ülke genelindeki taşınmazları tespit, planlama ve değerlendirme işlemlerini gerçekleştirecek; kentsel dönüşüm sürecine kaynak oluşturacaktır. İllerimizdeki şu anda mevcut bulunan Bakanlığın kentsel dönüşüm birimleri kurulan Başkanlığa bağlanacak ve bürokratik olarak da hızlı bir sürecin devamı sağlanacaktır. Başkanlık olarak şu an yürütülen tüm kentsel dönüşüm projelerinden, yeni projeler ve kaynak sağlama konusunda sorumlu olunacaktır. Kentsel dönüşüm sürecinin çok hızlı ve sorunsuz bir şekilde yürütülmesi için de ayrıca çalışmalar yapılacaktır.

Türkiye Yüzyılı’na yakışır, sağlam, güvenli, sıfır atık uyumlu, iklim dostu ve mahalle kültürünü yansıtan, akıllı şehir teknolojileriyle donatılmış geleceğin şehirlerini inşa etmenin hepimiz için büyük bir önem arz ettiği kanaatindeyim. Görüşmekte olduğumuz teklifle kentsel dönüşüm sürecini uzatan ve geciktiren düzenlemeler gözden geçirilmiş; riskli yapıların tespiti, tahliyesi ve kanun kapsamında hisse satışı işlemlerinde tebligat sürecinin düzenlenmesi, mahkeme süreçlerinin kısaltılması; yıkım işlemlerinde karşılaşılan engellemelerin ortadan kaldırılması ve yeni yapıların bir an önce tamamlanması için gerekli tedbirlerin alınması; vergi, harç muafiyetleri; hibeler, uzun vadeli krediler ve birtakım maddi avantajlar sağlayan düzenlemelerle yeterli ekonomik güce sahip olmayan hak sahiplerine destek olunması; dönüşüm uygulamaları için gerekli olan mali kaynağı oluşturma adına planlamaların yapılması; arsa üretim çalışmalarının yapılması; hazine taşınmazlarının değerlendirilmesi gibi önem arz eden konularda düzenleme yapılmıştır.

“Davaların bir an önce karara bağlanması gerekmektedir”

Burada özellikle dikkatinizi çekmek istediğim bir konu da hasar tespit konusudur. 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle bölgede çok sayıda yapı hasar görmüştür. Hasar tespit raporlarına dayanarak idarelerin verdiği karara on binlerce iptal davaları açılmıştır, davaların bir an önce karara bağlanması gerekmektedir. Özellikle bölgede can ve mal güvenliği açısından bu kararlar oldukça önem arz etmektedir. Olağan yargılama usulünden farklı hükümlere ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkmıştır. Bu maksatla bölgedeki davaları kapsayacak şekilde hasar tespit raporlarına dayalı idari işlemlerle ilgili davalarda bazı sürelerin kısıtlanmasına ve yargılama süreçlerinin hızlandırılmasına yönelik düzenleme de bu teklifte yer almaktadır. Hem beklenen büyük depremlere hazırlanmak adına hem de deprem sonrasında 11 ildeki tahribatın tamiri ve bu şehirlerin rehabilitasyonu noktasında söz konusu bu kanun teklifinin oldukça kıymetli olduğunu bir kez daha ifade etmek isterim. Bu itibarla, teklifin milletimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

“15-16 mahallemizde henüz herhangi bir çalışma yapılamamıştır”

Seçim bölgem olan Elâzığ özelinde kentsel dönüşüme dair bazı hususlardan bahsetmek istiyorum. Malumunuz olduğu üzere, Kahramanmaraş depreminden önce, 24 Ocak 2020 tarihinde Elâzığ merkezli meydana gelen 6,8 şiddetindeki deprem felaketi sonrasında, AFAD ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan kesin tespit raporuna göre yaklaşık 40 bin küsur bina hasar almıştır. 6 Şubat Maraş depremi sonrasında ise Elâzığ’da 10.500 bağımsız bölüm hasar almıştır. Bu kadar büyük boyutları olan felaketler sonrasında sosyokültürel ve ekonomik olarak hayat da doğal olarak ciddi manada etkilenmiştir. Elâzığ’da TOKİ kanalıyla şehrin il merkezinin dışında yapılan konutlar güvenli barınma alanları oluşturmuştur fakat bununla beraber yüz yıllık yerleşim yeri olan yaklaşık 15-16 mahallemizde henüz herhangi bir çalışma yapılamamıştır. Görüşmekte olduğumuz bu teklifle birlikte, seçim bölgem Elâzığ’da bahse konu mahallelerin yeniden ayağa kaldırılacağına olan inancımı da yenileyerek, başta Elâzığ olmak üzere depremden etkilenen 11 ilimizin il merkezinde yıkılan binaların bulunduğu lokasyonların Toplu Konut İdaresi marifetiyle veya ilgili Bakanlığımızca geliştirileceğini ve vatandaşlarımızı da ekonomik olarak sıkıntıya sokmadan verilecek bir teşvikle şehirlerimizin rehabilite edileceğini düşünüyoruz.

Editör: Haber Merkezi