MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, TBMM Genel Kurulunda, İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçeleri üzerinde konuştu.
MHP'li Fendoğlu'nun açıklaması şu şekilde;
İçişleri Bakanlığının nüvesi Türk polisidir, jandarmasıdır, bekçileridir, kısaca hepsine "Emniyet teşkilatı veya polis teşkilatı" denir. Türk polisi ve jandarmamız millî güvenliğimizi temin amacıyla çok sayıda şehit ve gazi vermiş, onca badirelere göğüs germiştir. Polis olmak çok zordur, gece gündüz devleti için, milleti için çalışmayı, millet için çırpınmayı gerektirir. Polis olmak özveri ister, özgüven ister, öz değerlere bağlılık ister; yetmedi, mangal gibi yürek ister. İçişleri Bakanlığımız ve Emniyet teşkilatı suç ve suçluyla mücadelede cesaret nişanesidir; vatana, millete, bayrağa sevgide cevval bir sadakat timsalidir, masum ve mağdurları korumada asalet numunesidir. 10 Nisan 1845'ten bu yana emniyet ve esenliğin bekçisi, asayiş ve toplum huzurunun güvencesi olmayı başaran Türk polis teşkilatımızla haklı olarak övünüyor, haklarını almaları, hak ettikleri mevki ve mertebelere gelmeleri için Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak üzerimize düşen ne varsa yapacağımızdan şüpheniz olmasın. Biz, polislerimizin nelere katlanarak, neleri göze alıp, ne tür engel ve engellemeleri aşarak mesleki onurlarını muhafazaya çabaladıklarının da farkındayız. Hâlen görevde polislerimizle birlikte gönül huzuruyla emekliliğini yaşayanların sosyal ve ekonomik taleplerinin gerçekleşmesi için meşru ve yasal zeminlerde her türlü inisiyatifi de üstleneceğimizi, her türlü gayreti de göstereceğimizi ifade ediyorum. İçişleri Bakanlığı ve Türk polisi, Türk milletinin beka ve güvenliğinin yüz yetmiş dokuz yıllık hizmetkârıdır. Dilerim ki Türk polisi, maşerî vicdan türbesinin inanmış türbedarı olarak her daim varolacaktır. Şunu unutmayalım: Asıl polis, asıl hâkim ve savcı insanın kendi vicdanıdır.
Terör sadece bir güvenlik tehdidi değil, aynı zamanda da toplumsal huzuru, ekonomiyi ve ulusal birliğimizi hedef alan, tüm insanlık için yıkıcı bir sorundur. Türkiye coğrafi konumu ve tarihsel süreçler itibarıyla pek çok terör örgütü ve güvenlik tehdidiyle mücadele etmek durumunda kalmıştır. İçişleri Bakanlığı, bu zorlu mücadelede ülkemizin en güçlü güvenlik mekanizmalarından biridir. Bakanlık, terörle mücadeleyi yalnızca polis ve askerî yöntemlerle değil, çok yönlü bir stratejiyle yürütmektedir. Bu strateji istihbarat, diplomasi, hukuk, toplumsal destek ve teknolojinin birleşimiyle şekillenen, etkili ve sürdürülebilir bir mücadelenin temelleridir. İçişleri Bakanlığının yürüttüğü terörle mücadele çalışmaları öncelikle etkin bir istihbarat ağına dayanır. İç güvenliği sağlamak için oluşturulan ulusal istihbarat tabanının mücadele modeli güvenlik güçlerimizin operasyonel başarısını artırmıştır. Bu model, yerel ve uluslararası düzeydeki tüm terör unsurlarını hedef alacak şekilde kapsamlı bir strateji geliştirilmesini sağlamaktadır. Özellikle PKK, FETÖ, IŞİD gibi terör örgütlerine karşı düzenlenen başarılı operasyonlar bu stratejinin somut örnekleridir. Güvenlik birimlerimiz terör örgütlerinin faaliyetlerini engellemek için karadan, havadan ve siber alanda yürütülen operasyonlarla önemli başarılar elde etmiştir. İç güvenlik harekâtları yalnızca teröristleri etkisiz hâle getirmekle kalmamış, halkın güvenliğini de koruyarak terörün kökünü kazımaya yönelik kritik adımlar altmıştır. Terörle mücadelede en önemli unsurlardan biri halkın desteğini kazanmaktır. İçişleri Bakanlığı sadece güvenlik operasyonlarıyla değil, aynı zamanda halkla kurduğu iletişimle teröre karşı topyekûn bir duruş sergilemektedir. Ayrıca, İçişleri Bakanlığımızın yürüttüğü terörle mücadele kapsamında terör örgütlerinin finansman kaynaklarını kesme, propaganda yapma, faaliyetlerini engelleme ve yurt dışında teröristlerin barınmasına yönelik uluslararası iş birliklerini geliştirme gibi çok yönlü adımlar da atılmaktadır. Sınırlarımızda yapılan güvenlik önlemleri ve yurt dışındaki terörist faaliyetlerinin takibi uluslararası bir iş birliğiyle birlikte güçlü bir şekilde sürdürülmüştür, bundan sonraki süreçte terörle mücadelede teknolojinin rolü giderek daha fazla artacaktır. İçişleri Bakanlığı, güvenlik güçlerimizin en ileri teknolojilerle donatılması için büyük bir çaba harcamaktadır. İnsansız hava araçları, gece görüşlü ekipmanlar, sınır güvenliği sistemleri gibi modern teknolojiler güvenlik güçlerimizin sahada daha etkin ve verimli olmasını sağlamaktadır, bu tür yenilikçi çözümler terörle mücadeledeki başarımızı daha da artıracaktır. İçişleri Bakanlığı, ülkemizin güvenliğini, iç barışını ve kamu düzenini sağlamada kritik bir rol oynamaktadır. Bakanlık yalnızca güvenlik güçleriyle değil aynı zamanda yerel yönetimlerle ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak toplumun huzurunu ve güvenliğini temin etmektedir. 2025 yılı bütçesinde İçişleri Bakanlığının kaynakları artırılmalıdır çünkü hem iç güvenlik hem de afet yönetimi gibi temel sorumlulukları olan bu Bakanlık her geçen yıl daha geniş bir operasyonel alanla karşı karşıya kalmaktadır.
Jandarma, Türkiye'nin köylerinden en ücra kasabalarına kadar her noktada güvenliği sağlamakla sorumludur; terörle mücadele, asayişi sağlama ve ülkemizin sınır güvenliğini sağlama gibi kritik görevler üstlenmektedir. Bu noktada jandarmanın donanım ve insan kaynağı ihtiyaçlarının karşılanması büyük önem taşımaktadır. 2025 yılı bütçesindeki artışın jandarmamızın ihtiyaç duyduğu eğitim, ekipman ve lojistik destek için öncelikli olarak harcanması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle sınır güvenliği konusunda teknolojinin en ileri seviyede kullanılması jandarmamızın etkili çalışmasını artıracaktır.
Sahil Güvenlik Komutanlığı denizlerimizdeki güvenliği sağlamak ve deniz sınırlarımızı korumakla sorumludur. Akdeniz, Ege ve Karadeniz gibi stratejik öneme sahip denizlerdeki operasyonel gücümüzü artırmak, aynı zamanda göçmen kaçakçılığı ve deniz suçlarıyla mücadele etmek hayati önem taşımaktadır.
Bütçede yapılacak her türlü düzenleme güvenliğimizin sağlanmasında kritik öneme sahiptir. İçişleri Bakanlığı, Jandarma ve Sahil Güvenlik ülkemizin temel güvenlik unsurlardır ve bunların etkin çalışabilmesi için gerekli kaynaklar sağlanmalıdır. Güvenlik güçlerimizin yüksek moral ve motivasyona sahip olması görevlerini daha etkili bir şekilde yerine getirmelerine imkân tanıyacaktır. Bu nedenle, özellikle personel maaşları ve sosyal haklarıyla ilgili iyileştirmeler de göz önünde bulundurmalıdır.
Son olarak şunu belirtmek isterim ki: Bu mücadelenin kazanılması yalnızca güvenlik güçlerinin değil aynı zamanda her bir vatandaşın sorumluluğundadır. Bizler, terörle mücadeledeki kararlılığımızı daha da artırarak toplum olarak güvenli bir geleceğe doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz. Bu mücadelenin her adımında katkı sağlayan tüm güvenlik güçlerimize minnettar olduğumuzu ifade etmek istiyorum. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü sırasında teröristlerin havadan bombaladıkları Gölbaşı Polis Özel Harekat Daire Başkanlığında şehit olan 51 kahramanımız başta olmak üzere, yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadele esnasında şehadet şerbetinden içen aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Hâlen görevinin başında bulunan veya emeklilik günlerini yaşayan, hiçbir millet düşmanına baş eğmemiş, onay vermemiş Emniyet mensuplarımızı selamlıyor, hepsine aileleriyle birlikte en iyi dileklerimi sunuyorum. Sağ olun, varolun, Allah'a emanet olun.