MHP Antalya Milletvekili Hilmi Durgun, Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ikinci bölümü üzerinde konuştu.
MHP'li Durgun'un açıklaması şu şekilde;
Görüşmekte olduğumuz Köy Kanunu ve ilgili düzenlemeler, kırsal alanlarımızı kalkınması ve vatandaşlarımızın yaşam standartlarının yükseltilmesi adına büyük önem taşımaktadır. Yıllardır uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm sunmayı ve halkımızın ihtiyaçlarını daha iyi karşılamayı hedefleyen, köklü düzenlemeler içeren bu teklif yalnızca köylerimizi değil, aynı zamanda tarım, çevre ve yapı denetimi gibi farklı alanlarda da değişiklikleri içermektedir. Türkiye'nin hem şehirleşme hem de kırsal alanlarda sürdürülebilir kalkınmaya ulaşması büyük bir öneme sahiptir.
Ülkemizin geniş bir tarım potansiyeline sahip olmasından dolayı kırsal kalkınmanın desteklenmesi tüm alanlarda kritik bir rol oynamaktadır. İlgili düzenlemeler, kırsal ve kentsel alanlarımızın uyumlu bir şekilde kalkınmasını sağlamayı ve kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasını amaçlamaktadır.
İlgili kanun teklifiyle yapı denetim sektöründe daha sıkı bir denetim ve yaptırım mekanizması oluşturarak yapıların güvenliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. Teminatlar, cezalar, denetim süreçlerinin titizlikle uygulanması gibi unsurlar, yapıların kalitesiz inşaatlardan korunmasına yardımcı olacak ve denetim kuruluşlarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak için caydırıcı olacaktır.
Bu düzenlemeler, ayrıca, denetim görevini üstlenen kuruluşların performansını artırmak ve inşaat süreçlerindeki hataları en aza indirmek amacıyla yapılmıştır. Yapı denetim kuruluşlarının sorumluluklarının netleştirilmesi ve denetim süreçlerinin güçlendirilmesi inşaat sektöründe güvenliği artıracak, aynı zamanda yerel yönetimlerin daha etkin bir şekilde kentsel dönüşüm süreçlerini yönetmelerine olanak sağlayacaktır.
Coğrafi verilerin toplanması, üretilmesi, paylaşılması ve satılmasına ilişkin izinlerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının iznine tabi olduğunu belirten hükümler ülkemizin coğrafi bilgi sistemlerini daha etkin bir şekilde yönetmeye yönelik önemli adımlar atılmasına da neden olacaktır.
Ülkemizin coğrafi veri yönetimini düzenlemeye yönelik kapsamlı bir yasal çerçeve oluşturulması elzemdir. Coğrafi verilerin denetim altına alınması ve etkin kullanımı uzun vadede ulusal veri güvenliğini artırarak afet yönetimi gibi kritik alanlarda daha sağlıklı verilerle stratejik planlamalar yapılmasını mümkün kılacaktır.
Ancak izne tabi işlemlerin bürokratik açıdan kolaylaştırılması ve izin bedellerinin dengeye oturtulması gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun yanında afet ve acil durumlar için veri paylaşımı zorunluluğu hızlı ve etkin müdahaleler için kritik bir öneme sahiptir ve bu durum afet yönetiminde daha etkili planlama ve uygulama yapılmasını sağlayacaktır.
İlgili kanun teklifi ayrıca Türkiye Çevre Ajansının yönetim yapısını güçlendirmeyi, işleyişini daha verimli hâle getirmeyi ve çevre politikalarını daha etkin bir şekilde uygulamayı hedeflemektedir. Ajansın şirketlere ortak olabilme yetkisi çevresel projelerin sürdürülebilirliğini artıracak, kamu-özel sektör iş birliğini güçlendirecektir.
Ayrıca, personel istihdamına ilişkin düzenlemeler kamu kaynaklarının etkin kullanılmasını ve liyakat esaslarına dayalı bir yönetim anlayışını destekleyecektir. Ajansın yönetim yapısındaki değişiklikler karar alma süreçlerini hızlandıracak, çevre stratejilerinin uygulanmasında daha esnek bir yaklaşım benimsenmesine olanak sağlayacaktır. Bu düzenlemeler çevre alanında daha güçlü bir Türkiye için önemli adımlar olup çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayacaktır.
Seçim bölgem Antalya'nın kırsal bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımız hem bölgenin doğal yapısının hem de kırsal kalkınma sürecindeki yapısal ve ekonomik zorlukların etkisiyle çeşitli güçlüklerle karşılaşmaktadır. Antalya sahip olduğu tarım potansiyeli ve turizm sektörüyle büyük bir ekonomik güce sahip olmasına rağmen kırsal alanlarında bazı ciddi sorunlar da bulundurmaktadır.
Bu sorunların başında su kaynaklarının azalması ve sulama altyapısındaki yetersizlikler gelmektedir. Antalya'nın kırsal alanlarında tarım, özellikle meyve ve sebze üretimi açısından hayati bir öneme sahiptir ancak son yıllarda giderek artan iklim değişikliği ve kuraklık su kaynaklarının azalmasına yol açmış ve bu durum tarım faaliyetlerini zorlaştırmıştır.
Ayrıca, mevcut sulama sistemlerinin verimsiz olması bu sorunları daha da derinleştirmektedir. Sulama altyapısının modernize edilmesi, suyun daha verimli kullanılmasını sağlayacak tekniklerin yaygınlaştırılması ve su tasarrufu odaklı projelerin hayata geçirilmesi bu sorunun çözümü için büyük önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra, tarımsal verimliliği artırmak amacıyla çiftçilerin su yönetimi konusunda bilinçlendirilmesi, yenilikçi sulama yöntemlerine geçişin hızlandırılması ve suyun etkin kullanımını sağlayan teknolojik çözümlerin benimsenmesi de gerekmektedir.
Bu süreçte devletin ve yerel yönetimlerin çiftçilere yönelik destek programları oluşturması, sulama altyapısının güçlendirilmesi ve su kaynaklarının korunmasına yönelik sürdürülebilir projelerin geliştirilmesi Antalya'nın kırsal bölgelerindeki tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak için kritik bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak, Antalya ilimizin kırsal kalkınma sürecinde en büyük zorluklardan biri olan su kaynağı ve sulama sorununa çözüm üretmek sadece tarımın geleceği açısından değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik kalkınması açısından da çok büyük önem arz etmektedir. Bu alanda yapılacak yatırımlar Antalya'nın kırsal alanlarının kalkınmasına katkı sağlayacak ve bölgedeki yaşam kalitesini de yükseltecektir.
Son günlerde ülkemizde yaşanan, hava sıcaklıklarındaki ani ve sert düşüşler, yoğun yağışlar ve fırtına gibi hava olayları özellikle örtü altı üretimin başkenti olan memleketim Antalya'da zirai don, sel, taşkın, hortum gibi riskleri de ciddi bir tehdit hâline getirmiştir. İklim değişikliğiyle birlikte daha sıklaşan aşırı hava olayları tarım ürünlerine büyük zararlar verebilmektedir. Bu bağlamda zirai don, hortum, sel ve taşkınlara karşı alınacak önlemler büyük önem taşımaktadır. Bu ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve üreticilerimiz arasında güçlü bir iş birliği büyük önem taşımaktadır.
Genel Başkanımız, liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin ifadeleriyle "Millî seferberlik ruhu ve eşsiz bir dayanışma şuuruyla, tarım sektörünü çembere alan stratejik tehditlerin önüne geçilmesi siyasi sorumluluk sahibi herkesin müşterek görevi, millete karşı da manevi mükellefiyetidir." diyor, kanunla ilgili düzenlemelerin ülkemize ve milletimize hayırlı olması dileklerimle Genel Kurulu ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.