Politika

MHP'li Bülbül: İsrail, işlediği insanlık ve soykırım suçlarının hesabını bütün dünyaya verecektir

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, Güney Afrika Cumhuriyetinin İsrail'e karşı, Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı soykırım davasının Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere kamuoyunca yakından takip edildiğini söyledi.

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, TBMM Genel Kurulunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

MHP'li Bülbül'ün açıklaması şu şekilde; 

Geçtiğimiz gün Hakk’ın rahmetine kavuştuğunu öğrenmiş olduğumuz ve 80 öncesi, 12 Eylül öncesi Gençlik Kolları Başkanlığımızı yapmış olan; daha sonra Milliyetçi Çalışma Partisinin kuruluşunda yer almış, İl Başkanlığı görevini de yürütmüş olan Kazım Ayaydın ağabeyimize Allah’tan rahmet diliyorum, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.

İsrail’in tarih ve insanlığın gözü önünde hukuk, ahlak ve insani tüm değerleri çiğneyerek 7 Ekimden itibaren abluka, ambargo altındaki Gazze’ye başlatmış olduğu saldırılarda şimdiye kadar en az 11 bini bebek ve çocuk, 7.500’ü kadın olmak üzere 25.490 Filistinli katledilmiş, 63.354 kişi de yaralanmıştır.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda okullar, hastaneler, mülteci kampları, kilise ve camiler, sivil yerleşim alanları ayırt edilmeksizin her yer hedef alınmıştır. Uluslararası Af Örgütü tarafından İsrail’in Gazze’de sivillere karşı uluslararası hukuka göre suç teşkil eden beyaz fosforlu bomba kullandığına dair kayıtlar da yayınlanmıştır. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamada İsrail’in saldırılarının ardından 1 milyon 200 binden fazla Filistinliyi yerinden ettiği ifade edilmiştir.

Öte yandan, İsrail tarafından şimdiye kadar 101 gazeteci katledilmiştir. Bir yandan soykırım suçu işlerken diğer yandan Filistinlileri topraklarından zorla göç ettirerek sürdürmüş olduğu işgali genişletme ve kalıcı hâle getirme faaliyetlerinde bulunan İsrail, işgalci yerleşimcilere ise hâlâ alan açmaya çalışmaktadır. İsrail'in siyonist işgal planları ve saldırgan tutumu sebebiyle Filistin başta olmak üzere, bir yandan bölgedeki ülkelerin egemenlik hakları, diğer yandan ise barış ve istikrar ortamı tehdit edilmektedir, bu tehdidin sona ermesi tüm insanlığın faydasına teşkil edecektir.

Bununla beraber, kalıcı ateşkes ortamının sağlanması ve İsrail'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 22 Kasım 1967 tarihli 242 sayılı Kararı’na uyarak işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve 67 sınırları çerçevesinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin tanınması gerekmektedir. Ülkemiz, bu doğrultuda her türlü diplomatik girişimde bulunmaya devam etmektedir. Uluslararası Ceza Mahkemesine Türkiye'den 3 binin üzerinde hukuk insanının imzasıyla  İsrail'in Filistin'deki savaş ve soykırım suçlarına ilişkin şikâyette bulunulmuştur. Uluslararası Adalet Divanında 29 Aralık 2023 tarihinde Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail'e karşı dava açılmıştır. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin açmış olduğu davayı başta Dışişleri Bakanlığımız olmak üzere, kamuoyumuz yakından takip etmektedir.

Ülkemiz tarafından adaletin tecelli etmesi adına her türlü hukuki belge, dava konusu olan İsrail'in soykırım suçunun kanıtlanmasına dair delil olarak mahkeme heyetiyle paylaşılmıştır. İsrail'in soykırım davasında tedbir kararının 26 Ocakta açıklanacağı duyurulmuştur. Güney Afrika’nın mahkemeden ihtiyati tedbir olarak talep ettiği, İsrail'in Gazze'deki saldırıların derhâl durdurulması, Filistinlilere yönelik soykırımın önlenmesi için gerekli tüm makul tedbirlerin alınması, İsrail'in Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’nin 2’nci maddesi kapsamına giren her türlü eylemden kaçınması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dâhil olmak üzere insani yardıma erişiminin sağlanması, soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımların atılması, soykırımın delillerini muhafaza etmesine ve bu amaçla gelen uluslararası görevliler ve diğer yetkililerin Gazze'ye erişiminin engellenmemesi, verilen tedbirlerin uygulandığına ilişkin Divana düzenli rapor sunulması, davayı zorlaştıracak veya uzatacak eylemden kaçınılması gibi maddelerin kabul edilmesi ve hükmün verilmesi temennimizdir. Adaletin tez elden tecelli etmesi tüm insanlığın ortak beklentisidir. Uluslararası Adalet Divanı tarafından yarın açıklanacak olan karar, insanlık tarihi için de önemli bir adım olacaktır.

İnancımız odur ki yarın olmasa da bir gün muhakkak işgalci ve terör devleti olan İsrail, işlediği insanlık ve soykırım suçlarının hesabını bütün dünyaya verecektir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }