TBMM Genel Kurulunda konuşan MHP'li Aksu şunları söyledi;

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 33 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin tümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Gazi Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28'inci Dönemindeki ilk konuşmamda cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılını idrak ettiğimiz süreçte öncelikle Meclisimizin ilk Başkanı Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kurucu kahramanları, muhterem ecdadımızı ve aziz şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum.

Türk milletinin engin ferasetiyle 14 Mayıs 2023 seçimlerinde ortaya çıkan millî irade doğrultusunda şekillenen yeni dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin millî birlik ve dayanışma anlayışı içerisinde devletimizin bekasına, ülkemizin kalkınmasına, milletimizin huzur ve refahına katkı sağlayacak yasama ve denetim faaliyetlerini gerçekleştirilmesini temenni ediyorum.

Görüşmekte olduğumuz kanun teklifi esas itibarıyla 6 Şubatta meydana gelen, 11 ilimizde büyük bir yıkım ve can kaybına neden olan depremlerin yol açtığı ekonomik kayıpların telafisi ve bölgenin yeniden imarına ilişkin bazı düzenlemeleri içermektedir. Teklifle ayrıca, memur ve emekli aylıklarında artış, işverene asgari ücret desteği, konut kira artışının sınırlandırılması, Covid-19 nedeniyle uygulanan idari para cezalarının iadesi, Covid-19 nedeniyle izinli olan hükümlülerin beş yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılmaları ve toplum kesimlerine yönelik çeşitli düzenlemeler öngörülmektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak, maruz kaldığımız deprem felaketinden sonra önceliğimizin depremin yaralarını sarmak olduğunu, 28'inci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinde de öncelikle depremin sebep olduğu ekonomik kayıpların telafisi ve hayatın normalleştirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini dile getirdik. Zira, deprem bölgesinde evi ve iş yeriyle birlikte hayalleri yıkılan, yakınlarını kaybeden insanlarımız sıkıntı içindeyken hiçbirimizin huzur içinde olamayacağına inandık. Bu nedenle, millî dayanışma içinde acıları paylaşarak azaltmayı, giden canlar geri gelmese de yaraların hızla sarılması için her türlü adımın atılmasını gerekli gördük. Daha ilk andan itibaren devletimiz tüm kurum ve kuruluşlarıyla kurtarma, barınma, beslenme ve diğer ihtiyaçların hızlı bir şekilde karşılanabilmesi amacıyla eşgüdüm hâlinde hareket etmiş ve hiçbir vatandaşımız mağdur edilmemiştir. OHAL kararnameleri ve Cumhurbaşkanı kararlarıyla deprem bölgesine ve depremzede vatandaşlarımıza yönelik önemli ekonomik ve sosyal destek tedbirleri devreye konulmuş; adalet, güvenlik, eğitim, sağlık, maliye, imar gibi kamu hizmetlerinin sağlıklı icrasına ilişkin düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Diğer yandan, kalıcı konut ve iş yerlerinin yapımına hızlıca başlanılmış, üretimi planlanan 650 bin konutun yaklaşık 319 bininin bir yıl içinde afetzede vatandaşlarımıza teslim edileceği açıklanmış, 180 bin konutun yapım ihalesi gerçekleştirilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi ilk anından itibaren deprem bölgesinde vatandaşlarımızla birlikte olmuştur. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bey’in talimatlarıyla milletvekillerinden oluşan bir heyet hemen deprem bölgesine gönderilmiş, ayrıca, partimizin MYK üyeleri, milletvekilleri ve bilim insanlarından oluşan depreme ve sonuçlarına ilişkin çalışmalarla birlikte ülkemizin deprem gerçeği karşısında alınabilecek önlemlere ilişkin bilimsel faaliyet yürütecek bir deprem izleme ve değerlendirme komisyonu ile milletvekillerimizden oluşan yüzyılın deprem felaketini inceleme komisyonu kurulmuş, depremden etkilenen vatandaşlarımızla bir araya gelerek devam eden sorunlarını ve mevcut ihtiyaçlarını yerinde karşılamak maksadıyla bir çalışma başlatılmıştır.

Tekraren ifade etmek isterim ki Milliyetçi Hareket Partisi olarak önceliğimiz, asrın felaketi depremin yaralarının bir an önce sarılmasıdır, bu doğrultuda, vatandaşlarımızın hayatının normalleştirilmesi adımlarının hızla atılması yanında deprem, sel, heyelan, yangın, çığ gibi tüm afetlerin olumsuz etkilerini azaltmaya katkı sağlayacak mevzuat altyapısının hazırlanmasına, sağlıklı bir risk yönetiminin hayata geçirilmesine yönelik etkin politikaların, kurumsal yapıların, teknolojik ve insan gücü kapasitesinin süreklilik içerisinde artırılmasıdır. Bu anlayışla değerlendirdiğimiz ve desteklediğimiz kanun teklifiyle depremlerin etkilerinin azaltılmasına yönelik alınan tedbirler nedeniyle ortaya çıkan finansman ihtiyacının karşılanmasına katkı sağlanmasını teminen bir defaya mahsus olmak üzere 2023 yılı için ek motorlu taşıtlar vergisi ihdas edilmektedir. Kurumlar vergisi oranları banka ve finans kurumlarında yüzde 25’ten 30’a, diğer mükelleflerde ise yüzde 20’den 25’e çıkarılmaktadır. Bununla birlikte ihracatın desteklenmesi amacıyla ihracat kazançları üzerinden alınan kurumlar vergisinin yüzde 24 yerine yüzde 20 oranında uygulanması temin edilmektedir. ÖTV Kanunu’na ekli (I) ve (III) sayılı listelere ilişkin Cumhurbaşkanına verilen yetkilerde değişiklik yapılarak akaryakıt ürünleri malların yeniden belirlenen maktu vergi tutarlarını 5 katına kadar artırmaya yetki verilmekte, geri kazanım katılım paylarının Cumhurbaşkanınca yeniden belirlenmesine imkân sağlanmakta, kurumların en az iki yıl süreyle aktifinde bulunan taşınmazların devir ve teslimlerine ilişkin KDV istisnası da kaldırılmaktadır.

Yeni konutların yapımı sırasında yer seçiminde yaşanılan sıkıntıları gidermek amacıyla mera ve orman nitelikli taşınmazların sadece deprem bölgesinde ve belirli şartlarla geçici veya kesin iskan alanı olarak ilanına imkân sağlanmaktadır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından inşa edilip afetzedelere bağışlanacak konutların teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden istisna tutulmaktadır. Deprem bölgesinde yer alan sanayi sitelerinin zararlarının tazminine ve yeniden inşasına imkân sağlanmakta, genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde inşaat kredisi verilmesi ya da bina yaptırılmasına yönelik hak sahipliği ve borçlandırmaya ilişkin iş ve işlemlerin e-devlet üzerinden de yapılabilmesi öngörülmekte, ayrıca AFAD’a depremle ilgili projelerde ithalat, teslim ve diğer hizmetlere yönelik bazı muafiyet ve istisnalar getirilmektedir.

Kanun teklifiyle yapılan önemli bir düzenleme de memur ve emekli aylıklarının artırılmasına ilişkindir. Bilindiği üzere kamu çalışanlarımızın ve emeklilerimizin mali ve sosyal haklarında iyileştirmeler yapılarak refah seviyelerinde artış sağlanması amacıyla Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin uygulandığı dönemde Cumhur İttifakı birlikteliğinde birçok düzenleme yapılmıştır. Bu kapsamda son olarak geçtiğimiz mart ayında kamu çalışanları ve emeklilerimizin aylık ve ücretlerinde toplu sözleşmeyle kararlaştırılanın üzerinde yüzde 30 oranında artış yapılmış, bayram ikramiyeleri 2.000 liraya, en düşük emekli aylığı ise 7.500 liraya çıkarılmıştır.

Diğer yandan, uzun zamandan beri çalışanlarımızın beklentisi olan EYT mağduriyeti giderilerek 2 milyon 250 bin vatandaşımızın emekli olabilmesine imkân sağlanmıştır.

Asgari ücretin ve çalışanların asgari ücret kadar olan gelirlerinin vergi dışı bırakılması tarihî nitelikte bir gelişme olmuştur. 2022 yılında 2 defa olmak üzere net asgari ücrette yüzde 95 oranında artış yapılmış, 2023 yılı için yapılan yüzde 54,6 artışla net asgari ücret önce 8.506 liraya, temmuz ayından itibaren de yüzde 34 artışla 11.400 liraya yükseltilmiştir.

Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi sağlanmış, reformist bir adımla tüm memur ve emeklilere genel anlamda 600 puanlık ek gösterge artışı yapılarak birçok kamu çalışanının 3600 ek gösterge beklentisi karşılanmıştır.

Muhtar ödeneği ve güvenlik korucularının aylık ücretleri asgari ücret tutarına çıkarılmıştır. Mülki idare, güvenlik, eğitim çalışanları ile hekimler başta olmak üzere sağlık çalışanlarının çalışma şartlarında ve mali haklarında iyileştirmeler yapılmıştır. Çalışanlara işverenlerce yapılan doğalgaz, elektrik ve yemek ödemeleri vergiden istisna tutulmuştur. Anılan bu düzenlemelerin devamı niteliğinde olan bu teklifle ise kamu çalışanları ve emeklilerimizin refah düzeyinin artırılması amacıyla ilave iyileştirmeler yapılmaktadır. Bu kapsamda, 6’ıncı dönem toplu sözleşme gereğince kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde 1 Temmuz-31 Aralık 2023 tarihleri arasındaki dönem için enflasyon farkı dâhil yapılması gereken yüzde 17,55 artışa ek olarak memur maaşlarına 15 bin 965 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunan 8.077 lira tutarında ilave ödeme yapılması öngörülmektedir. Buna göre en düşük memur maaşı yüzde 86, yıllık kümülatif olarak ise yüzde 141,8 oranında artışla 22.017 liraya yükseltilmekte, bu artışa bağlı olarak tüm memur maaşları da değişik oranlarda artırılmaktadır. Diğer yandan, memur, SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıklarında toplu sözleşme ve enflasyon farkına bağlı yüzde 17,55 ve yüzde 19,30 artışa ilave refah payı verilmek suretiyle emekli aylıklarının yüzde 25 oranında artırılması sağlanmakta, bu şekilde 2023 yılında kümülatif olarak en düşük emekli aylığında yüzde 114,3 oranında artış yapılmış olmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak memurlarımıza ve emeklilerimize yapılacak zamların destekçisiyiz. Bununla beraber, memur maaşlarına ilavesi planlanan 8.070 liralık seyyanen artışın kök ücrete ve aynısıyla emekli maaşlarına yapılmasını da beklentimiz ve talebimiz olarak ifade ediyoruz. Bugüne kadar çalışan ve emeklilerimizin, esnaf, çiftçi ve sanayicimizin haklı taleplerine nasıl ki kol kanat germiş, çözümüne katkı sağlamış isek bundan sonra da her daim yanlarında olacak, onların hayatını kolaylaştıracak adımların takipçisi olmaya devam edeceğiz.

Bunun yanında, çalışanlar ve emekliler arasındaki statü, istihdam unvan, sınıf ve kuruma bağlı farklılıkların ve karmaşanın giderilmesi için kamu çalışanlarının hukuki ve mali statüleri ile emeklilerin norm ve standart birliğini sağlamaya dönük reformist adımların atılmasına ilişkin düzenlemelerin yapılmasına da gayret göstereceğiz.

Kanun teklifiyle çeşitli toplum kesimlerini ilgilendiren önemli başka düzenlemeler de yapılmaktadır. Bunların başında, vatandaşlarımızın mağduriyetine yol açan aşırı kira artışlarının önüne geçmek amacıyla konut kiralarında ki artış oranının bir yıl daha yüzde 25’le sınırlandırılması gelmektedir.

Bir diğer önemli düzenleme ise üretimi ve istihdamı desteklemeye dönük olarak işverenlere verilen asgari ücret desteğinin 2023 yılı Temmuz-Aralık döneminde aylık 500 liraya yükseltilmesidir.

Ayrıca, Covid-19 salgını kapsamında verilen idari para cezalarının vatandaşlarımıza tebliğ edilmemesi, edildiyse ödenmemesi, ödendiyse ilgililerine iade edilmesi de kanun teklifinde yer almaktadır.

Diğer taraftan, teklifte yer verilen bir başka önemli düzenlemeyle de 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla Covid-19 izninde bulunan hükümlülerin beş yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılmasına ve bu tarih itibarıyla denetimli serbestlikte olup da izinli sayılanların yükümlülüklerinin kaldırılmasına imkân sağlanmaktadır.

Yine, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan ve iyi hâli olan hükümlülerin üç yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna dönebilmeleri, bu hükümlülerin cezalarının süresine göre en az üç aylık açık ceza infaz kurumunda kalmak şartıyla üç yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılabilmeleri de temin edilmektedir.

Kanun teklifiyle, Cumhurbaşkanına, 2023 yılında, kamu personelinin mali ve sosyal haklarında iyileştirme, EYT, en düşük emekli aylığı ve bayram ikramiyelerindeki artış gibi sebeplere dayalı olarak ihtiyaçla sınırlı olmak kaydıyla ödenek ekleme imkânı getirilmekte, ayrıca net borç kullanım tutarını 3 katına kadar artırma yetkisi de verilmektedir.

Öte yandan, kanun teklifiyle, kur korumalı mevduat uygulamasında Hazine ve Maliye Bakanlığına ilişkin yetkiler Merkez Bankasına devredilmekte, Kültür ve Turizm Bakanlığının döner sermaye bütçesinden Bakanlık bütçesine kaynak aktarımına imkân sağlanmakta, Anayasa Mahkemesi kararlarına uygun olarak aile hekimlerine ilişkin bazı düzenlemelere de yer verilmektedir.

Bilindiği gibi, dünya, pandemi ve ardından yaşanan Ukrayna-Rusya savaşının etkisiyle üretimde daralma, gıda ve enerji krizi ve devam eden enflasyonist bir süreçle karşı karşıya kalmış, küresel ekonomide yaşanan bu sıkıntıdan Türkiye ekonomisi de etkilenmiştir. Buna rağmen, Türkiye, uyguladığı politikalarla bu süreci başarıyla yöneten ülkelerden biri olmuştur. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin uygulandığı son beş yılda ekonomik operasyonlara, deprem, sel, yangın ve diğer doğal afetlere, küresel ekonomide yaşanan önemli sıkıntılara rağmen Türkiye ekonomisi en çok büyüyen, en fazla istihdam yaratan, enerji hariç cari fazla verebilir hâle gelen, bütçe açığını gayrisafi yurt içi hasılaya oranla yüzde 1’e düşüren en az borçlu ülkelerden biri olmuştur. On iki yıl üst üste büyüyen Türkiye ekonomisi büyüme eğilimini devam ettirerek 2023 yılı birinci çeyreğinde yakaladığı yüzde 4 büyüme oranıyla on bir çeyrektir kesintisiz ve güçlü büyüme performansını da sürdürmüştür. Salgın öncesi 2020 yılı Şubat ayında 27 milyon 355 bin olan istihdam 2023 yılı Mayıs ayında 4 milyon 361 bin kişi artışla 31 milyon 716 bin kişiye çıkmış, işsizlik oranı da 2014 yılından bu yana en düşük seviye olan yüzde 9,5 olmuştur. Salgının derinden hissedildiği 2020 yılı Nisan ayına göre ise ilave istihdam 6,5 milyon kişiyi aşmıştır. Tüketici fiyatları enflasyonu 2022 yılı Ekim ayındaki en yüksek nokta olan yüzde 85,51’den sonra Haziran ayında yüzde 38,21’e gerilemiş, alınan tedbirler ve etkili mücadeleyle inşallah daha da gerileyecek. Bu süre içinde vatandaşlarımızın alım gücünü enflasyona karşı korumaya dönük politikaların uygulanmasına da devam edilecektir.

Dış politikada atılan tarihî adımlar, terörle mücadelede elde edilen başarılar ve ortaya konulan millî politikalar huzur ve güven ikliminin tesisini mümkün kılmış, egemenlik haklarımızı koruma kararlılığımız tüm dünyaya gösterilmiştir. Bunlarla birlikte, teklifin ana konusu olan Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle yılın ilk altı ayında kamu harcamalarının beklenenin ötesinde gerçekleşmesi ekonomide ilave tedbirler alma zaruretini ortaya çıkarmıştır. İnanıyoruz ki görüştüğümüz kanun teklifinin kabul edilip yürürlüğe girmesiyle bu yük azalacak, millî dayanışma içerisinde yaralar hızla sarılacaktır.

Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünde millî birlik ve kardeşlik ruhuyla, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin sağladığı istikrarla ve Cumhur İttifakı birlikteliğiyle ülkemizin kalkınması, milletimizin huzur ve refahı için samimiyetle gayret göstermeye, milletimizin talep ve beklentilerini yerine getirmeye devam edeceğiz.

Editör: Berke Sungur