MHP Grup Başkanvekili Erkan AkçayTBMM Genel Kurulunda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

MHP'li Akçay'ın açıklaması şu şekilde;

Bugün iki konu üzerinde durmak istiyorum. Birincisi, son yıllarda küresel anlamda artan en büyük tehditlerden biri de siber saldırılardır. Yapay zekâ, bulut bilişim ve nesnelerin interneti gibi ileri teknolojiler dijital dönüşüme hız kazandırırken aynı zamanda siber güvenlik risklerine de zemin hazırlamaktadır. Sadece eldeki stratejik bilgilerin korunmasının yeterli olmadığı bir dönemden geçiyoruz. Çok geniş alanlarda kesilen elektrikler, havalimanlarındaki sistemlerin kilitlenmesi ya da hastanelerdeki kritik cihazların çalışmaması gibi örnekleri daha çok yaşar olduk. Bunun son örneği 18 Temmuz 2024’te küresel düzeyde yaşanan mavi ekran yazılım sorunudur. İsrail çağrı cihazlarını kullanarak siber saldırılar düzenlemiştir. Mavi ekran yazılımı ve İsrail'in saldırıları millî ve yerli teknolojinin ne kadar önemli olduğunu ve ürün bağımlılığının ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha göstermiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siyasette başarının yolu insan kaybetmekten değil, insan kazanmaktan geçer Cumhurbaşkanı Erdoğan: Siyasette başarının yolu insan kaybetmekten değil, insan kazanmaktan geçer

Siber ortamdaki kurum, kuruluş ve kullanıcıların varlıklarının korunması devletlerin ve kurumların en önemli önceliklerinden birisi olmalıdır. Siber saldırıların maliyetleri gerek kamu gerek özel sektör kuruluşları için çok ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Siber suçların küresel maliyetinin yıllık 9,5 trilyon dolara ulaşacağı öngörülmektedir. Ülkemiz jeopolitik önemi, ekonomik yapısı ve teknoloji alanında özellikle son yıllarda gerçekleştirmiş olduğu hamleler nedeniyle siber tehdit aktörleri için âdeta bir cazibe alanı oluşturmaktadır. Türkiye'de her gün 422 büyük çaplı siber saldırı engellenmektedir. Günümüzde siber saldırılar yoğunlukla kurumların bünyesindeki ağ trafiği ve işletim sistemlerinin mevcut protokol ve parametreyi kullanmak suretiyle gerçekleştirilmektedir.

Toplumsal hayatta, uluslararası ilişkilerde, ekonomide, sanayide, sağlık ve eğitimde, bilgi teknolojilerinin kullanıldığı her alanda siber güvenlik vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Dijital dünyada bilgi ve veriyi korumak, siber tehditlere karşı önlem alabilmek, bu saldırıların maddi ve itibari kayıplarını engellemek istiyorsak öncelikle yerli ve millî teknolojiyi üretmeye ağırlık vermeliyiz, ulusal çapta güçlü bir siber savunmaya sahip olmalıyız.

Teknoloji üreten ülkeler geleceğe yön veren ülkelerdir. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşabilmemiz için teknolojiyi yalnızca kullanan değil üreten bir ülke olmamız gerekmektedir. Ülkemizde farklı kamu kurumlarının kendi siber güvenlik yapılanmaları vardır. Siber güvenlik konusunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesinde bir genel müdürlük yer alırken, Cumhurbaşkanlığı ve bazı bakanlıklarda daire başkanlığı düzeyinde yapılanma yer almaktadır. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanmış ve bu kapsamda çalışmalar devam etmektedir.

Siber güvenlik millî güvenliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu kapsamda siber güvenlikle ilgili tüm kurumlar bir araya getirilerek müstakil bir siber güvenlik teşkilatının kurulması elzemdir diyoruz.

Diğer bir husus bugün 9 Ekim Dünya Posta Günü. Ülkemizin yüksen dört yıllık köklü ve güzide kurumu olan PTT, 23 Mayıs 2013’te yürürlüğe giren Posta Hizmetleri Kanunu’yla “PTT AŞ” olarak yeniden yapılandırılmıştır.

Yaz kış, gece gündüz, tatil demeden haftanın altı günü büyük bir özveriyle posta, kargo ve bankacılık hizmeti veren PTT çalışanlarının bazı beklentilerini de sizlerle paylaşmak istiyorum. PTT çalışanları, diğer kamu çalışanlarına nazaran yılda elli ila altmış gün, yirmi beş yılda dört yıl daha fazla çalışmaktadır. PTT dağıtıcılarının fiilî hizmet zammı talepleri bulunmaktadır. Son altı yılda kuruma açıktan atama yoluyla personel alınmaması, istifa, emeklilik ve ölüm gibi nedenlerle boşalan kadroların doldurulmaması nedeniyle personel sıkıntısı yaşanmaktadır.

Hizmetin daha iyi icrası için yeni personel alımı da gerçekleştirilmelidir. 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle çalışan personel ünvan yükselme sınavlarına girmemektedir. Diğer kamu kurumlarındaki sözleşmeli ve taşeron personele kadro verilirken PTT Anonim Şirketi olduktan sonra KPSS ve mülakatla alınan idari hizmet sözleşmeli personele kadro hakkı verilmemiştir. 399 sayılı KHK’li ve idari hizmetler sınıflı personel ayrımı eşit işe eşit ücret ilkesine zarar vermektedir, bu ayrım kaldırılarak tek tip bir personel rejimi uygulanmalıdır.

Bu vesileyle tüm PTT çalışanlarımızın Dünya Posta Günü’nü kutluyorum.

Türk postacılığının ve Türk posta teşkilatının gelişmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyor, ebediyete irtihal eden tüm posta idare çalışanlarına da Allah'tan rahmet diliyorum. Bu vesileyle de Sayın Başkan, ben aynı zamanda bir posta çalışanının çocuğum, çocukluğum da postanelerde geçti. Dolayısıyla diyebilirim ki ilk kamu eğitimini o PTT idaresinde aldık. O hatıralara hürmeten de bütün PTT idaresine, çalışanlarına, başta babam ve diğer ebediyete irtihal edenlere de Allah'tan rahmet diliyor ve şükranlarımı sunuyorum.

Editör: Haber Merkezi