MHP Genel Başkan Yardımcısı İlyas Topsakal, sosyal medya hesabından Türkiye'de denetim mekanizmalarının yetersizliğine ve toplumun genel ahlak anlayışına dikkat çekti.

MHP'li Topsakal'ın açıklaması şu şekilde;

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: Bugün kadın her alanda söz sahibi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: Bugün kadın her alanda söz sahibi

"Canlar gidince göz yaşı ah vah feryad edilir; bir haftaya her şey unutulur ve  kamu malını yağma, kanunları tanımama, hırslarımız ve hakka razı olamama yine  yerini alır… döngü tıpkı zaman gibi akıp gider. Kanaatim bu mesele insanımızın ortalama isteği ve eğitimiyle ilgili; yapılması gereken sadece olay olan binaların değil; umuma hizmet eden bütün yapılar, hastaneler, oteller, hanlar hamamlar, eğlence mekanları, okullar, camiler, avm’ler, pazarlar, yani kullandığımız ortak mekanlar acilen denetlenmeli; denetlemeleri özel firmalar değil devletle ilgili kurumlar yapmalı; zira özel denetim bilinci henüz oluşmadı, tekelleşme her alanda önlenmeli rekabete açık hale getirilmeli, rüşvet  ve kayırma ancak çoklu denetim ve ortak bilinçle engellenebilir. Özel okullar mutlaka gerçek orana çekilmeli ve programı ortak hale getirilmeli; imtiyaz ve hususilik burdan başlar. Devletiniz şekillenirken şehirleri inşa ederken sınıfa göre özel alanlar işte bu kültürden doğar. Oysa biz müslümanız ve hacca gideriz; herkes sade bir ihram giyer… böyle bir dine mensup bir topluluk nasıl olur da mekanları ve sosyal hayatını insan ruhuna aykırı kurar. Denetimler kurumlar arası dayanışma ile yapmalı;  devlet destekli kurumlar, odalar, meslek örgütleri, belediyeler bu döngünün parçası olmalı… yapılan işler demokrasiyi seviyorsak halka da sorulmalı  ki sorumluluk ortak olmalı; biri yanlış yapsa diğeri yanlışı görebilmeli… kaçak yapı yapan kat çıkan, insanı öncelemeyen kıymet vermeyen, plan değiştiren, kanunlara muhalefet eden gerekli cezayı şimdiden almalı ki, bir daha çocuklarımızı kardeşlerimizi, anne ve babalarımızı elim hadiselerde kaybetmeyelim. Biliyormusunuz! Türkiye’deki kanunlar Avrupa’daki kanunlardan daha sert ve katı… ancak sonuç ortada… düşünmek gerekir… ortak çözüm gerekir. Bu iş kanunlarla sınırlı değil demek ki; eğitim ile aileyle ve oluşan umumi kültürle ilgili… bir işi insana mutluluk versin amacıyla mı yapıyorsunuz yoksa hırsınızı ve egonuzu tatmin için mi? Ve yaptığınız evlatlarınıza ne kazandırıyor? Eskiden eğitimin en önemli parçası insanı erdemli hale getirme amacıydı… müesseseler ona göre şekillenir, her mesleği ona göre icra ederdiniz. Denetim kendi içimizden başlar, bu otelin sahibi heralde herşeyi biliyordu ve önemsemiyordu: zira
insanları mutlu etmek onları önemsemek bir erdem meselesidir. Para muhtemelen onun için insandan kıymetliydi… peki sadece bu firma mı böyle emin olun toplumun geneli böyle ve bu artık ortak davranış modeli olmuş… siyaset de böyle ahlak ve istikamet üzere gelenekle yapılınca değeri nasıl…! popüler günlük yapılınca nasıl…! yazmaya bile gerek yok. O zaman insanımızın huzuru ve mutluluğu için ben değil biz diyebilecek bir eğitim, bu eğitim için de irade ve sorumluluk göstermeliyiz. Yüreğimizle çocuklarımızı şefkatla kucaklamalıyız. Devlete, millete ve kanunlarımıza çok ihtimam göstermeli; ağlamamak için doğruyu cesaretle haykırmalıyız. Bu mesele onun bunun yetki paylaşımı değil toptan ahlak meselesidir. Selametle… iyi ve cesur olun…"

Editör: Haber Merkezi