TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Bursa'da zirai dondan etkilenen arazileri inceledi TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Bursa'da zirai dondan etkilenen arazileri inceledi

Menekşe, mesajında sanatın bir milletin dili, gözü, sesi ve en parlak aynası olduğunu ifade ederek, kültür ve sanatın gelişen dünya düzeninde yön belirleyici bir rol üstlendiğine dikkat çekti. Türk kültür ve sanatının; İslamiyet öncesi dönemden başlayarak, İslam’la birlikte gelişip yükseldiğini ve çağdaş dünyada da adından söz ettirecek bir seviyeye ulaştığını dile getirdi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kültür ve Sanat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Merve Menekşe'nin mesajı şöyle:

"Türk tarihi, siyasi-askerî başarılarının yanında kültürel anlamda da her daim yıldızını parlatmıştır. Türk halkı olarak bizler gelenek ve kültürümüze bağlı bir millet olduğumuz kadar bu gelenek ve kültürün hazinesinden kopup gelen sanat incilerini de nesillerden nesillere aktarmayı şiar edinen bir toplumuz. Bugün dünya kamuoyunda kültür ve sanatımızın rüzgârını estiren, tam da bu şuurumuzdur. Türk kültür ve sanatı, dünyada eşine az rastlanan bir biçimde gelişmekte ve çağdaşlaşma yolunda attığı sağlam adımlarıyla bir devinim hâlinde olmaktadır. Onu bu konumda dimdik ayakta tutan en değerli unsur, geleneklerinden aldığı dinamikleri sağlam bir kültür üzerine kurarak çağdaşlaşma basamaklarını inşa etmesidir.

Sanat bir milletin dilinden dökülenlerdir, sanat bir milletin göz nurudur, sanat bir milletin sesidir ve sanat bir milleti yansıtan en yüce aynadır. Gelişen ve değişen dünya düzeninde kültür ve sanatın yeri çoğu zaman yine yön belirleyici olmuştur.  Tarihe dönüp bakıldığında, bir toplumu toplum yapan değerlerin başında o toplumun kültürünün ne denli güçlü bir maya ile yoğrulduğuna dikkat çekilmektedir. Bütün bir Türk dünyasını kuşatan şerefli ülkülerimizin yanında Türk kültür ve sanatımızı, bir baş tacı yapan “bizi” oluşturan değerlerimizdir. Gerek İslamiyet öncesi yaşamımızdan gelen saf ve kutlu getiriler, gerekse İslam’la beraber filizlenip şahlanan nitelikler kültür ve sanatımızı dünya üzerinde adından söz ettirecek bir konumda tutmaya yetmiştir. Cumhuriyetten bugüne, çağdaşlaşmanın da beraberinde getirdiği yüksek kalkınma şuuru, ülkemizde en kalıcı biçimde zirveye koşarken Türkiye Yüzyılı ile birlikte meyvelerini vermeye de başlamıştır. Bu bağlamda bakıldığında, gelenek ve göreneklerimizden, adet ve ananelerimizden süzüp bugüne getirdiğimiz kültür ve sanatımız, değişen ve gelişen dünya düzeni içerisinde bizleri ay yıldızlı bayrağımız altında hakkıyla temsil etmektedir. Tam da bu noktada, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" sözü hatırlanmalıdır. Gerçekten de kültür ve sanat, bir toplumun her bir bireyi üzerinden toplanıp bir araya gelen bir can damarıdır.

2020’den sonra tüm dünyada kutlanan ve UNESCO Dünya Günleri arasında sayılan 15 Nisan Dünya Sanat Günü ülkemizde de kutlanmaktadır. Bu bağlamda Dünya Sanat Günü olarak kutladığımız bugünde; bizler de şanlı bir mazinin içinden kopup gelen şerefli bir kültüre sahip olmanın gururunu millî duygularımızla beraber yaşıyoruz.  Sayın Genel Başkanımız Devlet BAHÇELİ’nin de vurguladığı gibi ‘Türk milleti sanatına ve sanatkârına her zaman hürmet ve vefa göstermiştir.

Bu vesileyle, Türk kültür ve sanatına büyük katkılar vermiş sanatçılarımıza sonsuz saygılarımı sunuyorum. Ve akabinde aynı katkıları vererek bugünlere ulaştırılmasında sonsuz emekleri olan ebediyete irtihal etmiş bütün merhum sanatçılarımızı da unutmayıp hepsini rahmetle yâd ediyorum. Türk kültür ve sanatının ebediyen yükselmesi dileğiyle, Dünya Sanat Günü’müzü kutluyorum."

Editör: Ümit Aydın