Gündem

Kıbrıs Türk Devleti Cumhurbaşkanı Tatar: İHA'lar ve SİHA’lar Akdeniz'in tümünü denetleyebiliyor

Kıbrıs Türk Devleri Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne tahsis edilen havaalanında İHA'lar ve SİHA'larla Akdeniz'in tümünü denetlediklerini belirtti.

Kıbrıs Türk Devleti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, birtakım ziyaretler için geldiği Bilecik'te ilk olarak Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi'nin kayınpederi, devletin manevi kurucusu Şeyh Edebali'nin türbesini ziyaret etti.

Ardından Bilecik Valisi Şefik Aygöl'ü ziyaret eden Tatar, son olarak Şeyh Edebali Üniversite 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Tatar'a, üniversite tarafından 'Fahri Doktora Diploması' verildi.

"1571 Kıbrıs’ın fethi bu coğrafyamızdaki varlığımızın tarihidir"

Kıbrıs Türk Devleti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar:

"Bilecik tarihi bir bölge, tarihi bir kent. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş öncesinde yapılan o önemli çalışmalar ve Ertuğrulgazi, Osmangazi ve şu anda üniversitemizin de ismini taşıyan Şeyh Edebali Hazretleri burada yaşamış. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu ve Selçuklulardan sonra 1453’te İstanbul'un fethi süreci vardı. Ama hiçbir zaman 1571’de unutmuyoruz. 1571 Kıbrıs’ın fethi bu coğrafyamızdaki varlığımızın tarihidir. 80 bine yakın şehit verilerek fethedilen Kıbrıs amaç elbette o zamanın 24 milyon kilometre olan dev imparatorluğun güvenliği için alınması gerekiyordu, alınmıştı. Kıbrıs’ın kuzeyindeki Türk devleti egemen bir devlet olarak yoluna devam etmek zorundadır. Orada farklı zihniyetlerin, farklı bir takım amaçlarla dolanmaları ve bizlerin emniyetini, güvenliğini olumsuz etkilemelerini herhalde büyük millet müsaade etmez." ifadelerini kullandı.

"İHA’lar ve SİHA’larla Akdeniz’in tümünü denetleyebiliyoruz"

Tatar, konuşmasının devamında TSK'nın adada konuşlandırdığı insansız hava araçlarına da değinerek şunları söyledi:

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne tahsis edilen havaalanında İHA’lar, SİHA’lar Akdeniz’in tümünü denetleyebiliyorlar. Kıbrıs meselemizi yıllardan beri sürdürmekteyiz. Türkiye ile bu dava müşterek ve ortak bir davadır. Zaten hepimizin kökleri Anadolu’dadır. Elbette uluslararası sorun devam ediyor. Rum ve Yunanlılar hiçbir zaman bu uzun tarihte Kıbrıs’ı yönetmemiştir. Bunlar hep bir planın, programın parçasıydı. Bilecik’te az önce müzede gördük. 2. Selim zamanında Kıbrıs’ın nasıl fethedildiğini. Bir tarafta donanma yakılmış ama ne demişler "Siz bizim saklımızı kestiniz, biz sizin kolunuzu kestik" Sakal büyür kol büyümez. Ondan sonra Kıbrıs 1 yıl süren savaşlarla fethedilmiş. 1 Ağustos 1571’de Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi kurulur. Bu vakıf bizler için çok önemlidir. Binlerce aile malını mülkünü devretmiş ve vakıf idarecileri bu mallardan mülklerden kira vererek okul, ibadet yerleri gibi yararlı şeyler yapmışlar. Benim mücadelem gördüğünüz gibi bir Türklük mücadelesidir. Kıbrıs meselesi hepimizin meselesidir. Biz bu meseleyi sonuna kadar başımız dik, egemenlik temelinde yürütmenin zorunluluğu içerisindeyiz. Yoksa kaybederiz. Kaybettiğimizde Türkiye'nin güney sahiller ide tehlikeye girer. Ne demişti Mustafa Kemal Atatürk; 'Kıbrıs asla düşman eline geçmemeli geçerse ikmal yolları kapanır' demişti. Kimsenin gücü Türkiye ve Kıbrıs arasındaki bağı koparmaya yetmeyecektir."

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }