Azerbaycan Milletvekili Melahat İbrahimgizi benguturk.com sorumlu müdürü Ümit Aydın’ın sorularını yanıtladı.
Yeni Azerbaycan Partisi, Azerbaycan Milletvekili ve Batı Azerbaycan Topluluğu Kadın Kolu Başkanı Melahat İbrahimqızı, benguturk.com Sorumlu Müdürü Ümit Aydın’ın sorularını yanıtladı. İbrahimqızı, Azerbaycan’ın güncel meseleleri ve Batı Azerbaycanlıların hakları üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Sürgün edilmiş Azerbaycan Türklerinin mücadelesi, Karabağ zaferi ve uluslararası alandaki gelişmeler üzerine düşüncelerini paylaşan İbrahimqızı, Türk Dünyası’nın kritik bir dönemeçte olduğunun da altını çizdi.
SORU 1- Batı Azerbaycan Topluluğu Ne Amaçlıyor?
CEVAP- Batı Azerbaycan Toğluluğu meselesi çok önemli bir konudur. Batı Azerbaycan topluluğu hakkındaki milli bir meseleyi duyurmak, büyük bir fedakarlıktır, bizleri gururlandırdı, çok teşekkür ederim.
Ben de Batı Azerbaycanlıyım. Büyükannem ve büyükbabam son 100 yıldır Batı Azerbaycan'da hapsedildi. 20. yüzyılında Ermenilerin zulmüne uğrayan bir neslin evladıyım. Bu mesele sadece Azerbaycan Türklerinin değil, Anadolu Türklerinin de meselesidir. Ermenilerin uydurduğu sözde soykırım dahil olmakla, Anadolu’da da Türklere karşı çok zulümler olmuştur.
Batı Azerbaycan topluluğu konusu sadece Azerbaycan’ın değil ilk olarak Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın konusudur. Sonra da Türk dünyasının meselesidir. Çünkü bu 1905, 1907, 1915, 1918 ve 1920’nci yıllar ve sonrasında Ermenilerin Azerbaycan Türklerine karşı baskıları, tehcir, etnik temizlik, soykırım 1981 ve 1991’nci yıllarda Sovyetler Birliği'nin çöküşü zamanında oldu. Batı Azerbaycan’da yaşayan bütün Azerbaycanlılar öz topraklarından zorla sürgün edildi. Benim büyükbabamın, büyükannemin mezarları halihazırda Batı Azerbaycan’dadır. 20. Yüzyılda Batı Azerbaycan’da Ermeni nüfusunun sayısı %15 ve 20’ydi. Çoğunluk %85 ile Azerbaycan Türkleriydi. Batı Azerbaycan geçmişte Türk toprağıydı ve biliyorsunuz 19. Yüzyılda 40 yıl Osmanlı yönetiminde olmuş Batı Azerbaycan Türkleri. Benim büyükbabam ve büyükannem Erzurum Türküdür. 1905 ve 1907’nci yıllarda Azerbaycan’ın bütün bölgesinde, Karabağ’da, Hankendi’de, Şuşa’da Ermeni Taşnaklarının Azerbaycan Türklerine karşı soykırımı olunca, Batı Azerbaycan’ın Göyçe mahallesinde yaşayan büyükbabamlar o bölgeden Erzurum’a sürgün edildiler.
Çarlık Rusya’sının çöküşü, komünistler ve Lenin'in Bolşevizm adı altında kurduğu imparatorluk sırasında Ermeniler, hadsiz derecede destekçileriydi. 1918 ve 1922’ye kadar Ermenilerin yaşadığı bölge Ermenistan olarak adlandırılmamış, Ermenilerin toprağı ve nüfusları az olduğu için bağımsız devlet kurmaları gecikmiştir. O zaman da Azerbaycan’a çok ağır şartlar koyuyorlar; “Siz Batı Azerbaycan’daki toprağınızdan özellikle Erivan’ı Ermenilere verin, yüz yıllığına” dediler ve bu nedenle bağımsız bir devlet kurdular. Batı Azerbaycan dediğimiz yer, bugün Azerbaycan’dır. Zengezur ise Sovyetler döneminde Ermenistan’a verilmiştir. Sovyetler kurulduğunda, Moskova’daki Ermeniler mecliste çoğunluktaydılar. Lenin zaten Müslümanları ve Türkleri sevmezdi. Stalin ve Lenin'in dostları Ermeniler, zaman zaman Azerbaycan’ın topraklarını, bugün Ermenistan olarak adlandırdığımız yerden, zorla sürgün etti. Sovyet sistemi o zamanlar çok güçlüydü; o dönemlerde bir Azerbaycanlı başkaldırsa, Sibirya’ya sürgün edilir ve orada ebediyen kalırlardı.
Bugünkü çağdaş Azerbaycan’ın içinde, 10 milyon nüfusun en az 1 milyon veya 2 milyona yakın Batı Azerbaycanlı var. Biz Batı Azerbaycanlı topluluğu olarak, Batı Azerbaycanlıların son yönetimi 1987 ve 1991 yıllarında 300 bin Azerbaycan Türkünün Batı Azerbaycan’dan tamamen sürgün edilmesiyle, 1 tane Azerbaycan Türkü dahi öz yurdunda kalmadı. Aralık ayında, elleri ve ayakları çıplak şekilde soğukta bir kıyafet dahi götüremediler.
1987’de Gorbaçov, Karabağ meselesini gündeme getirmişti. Batı Azerbaycan topraklarından soydaşlarımız sürgün edildikten hemen sonra, 1991 ve 1993 yıllarında Karabağ toprakları Sovyet ordusunun desteğiyle işgal edildi. 44 günlük Vatan Muharebesine 2020 yılındaki savaşımıza kadar Batı Azerbaycan konusu hakkında konuşamıyorduk. Batı Azerbaycan konusu, Ermenistan’daki 26 il ve 300 ilçede Azerbaycanlıların yaşadığı yerlerdi. O zaman Ermeniler azınlıktı. Batı Azerbaycan’ın tamamından Azerbaycan Türklerini sürgün ettiler ve 300 binden fazla soydaşımızı katlettiler. Tekrar diyorum, Karabağ sorunu çözülmeseydi, Batı Azerbaycan’ın gündeme gelmesi çok zordu, bir rüyaydı. Karabağ, Azerbaycan’ın sınır bölgesiydi. Sovyetler dağılınca, uluslararası kuruluşlar, BM, Ermenistan’ı da bağımsız bir devlet olarak kabul etti. Rahmetli Haydar Aliyev, uzağı gören bilge bir siyasetçiydi. Diyordu ki, biz önce Batı Azerbaycan meselesini çözersek, Karabağ’ı kaybederiz. Batı Azerbaycan’ın anahtarı, Karabağ’ın işgalden azat edilmesiydi. 2020 yılında, Kasım ayının 8’inde Türkiye’nin de desteğiyle kazandığımız zaferle, Karabağ’ı işgalden azat ettikten sonra Batı Azerbaycanlıların konusu gündeme geldi.
1991 ve 1993 yıllarında işgal edilen Karabağ’a, 1 milyon Azerbaycan Türkü yurtlarına dönerken, 1987 ve 1991 yıllarında sürgün edilen 300 bin Batı Azerbaycanlının hakları hiçe sayılıyor. Çağdaş dünyanın gözü önünde Ermeni vahşiliği bir kez daha gözler önüne seriliyor. Bir daha diyorum, Karabağ savaşı bittikten sonra, Batı Azerbaycan Topluluğu kurumsallaşmış 1987 ve 1991 yıllarında sürgün edilen 300 bin nüfustan fazla Batı Azerbaycanlı artık kendi haklarını istiyor. Batı Azerbaycanlılar, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev Beye müracaat ettiler ve Batı Azerbaycan Topluluğunu kurdular. Bugün Azerbaycan’da 600-700 binden fazla Batı Azerbaycan doğumlu Azerbaycan Türkü var.
Biz savaş yoluyla Batı Azerbaycan’a dönmek istemiyoruz. Biz barışla, liyakatle ve uluslararası hukuk çerçevesinde dönmek istiyoruz. Her biri vatanını terk etmek zorunda kalan soydaşlarımızın öz yurtlarında yaşamaya hakkı vardır.
Batı Azerbaycan Topluluğu aslında 2 yıl önce kuruldu. Ben, Malahat İbrahimqızı, Batı Azerbaycan doğumluyum. Babamlar, büyükbabamlar Ermeni zulmüne maruz kalan bir vatan evladıyım. Ayrıca Batı Azerbaycan Topluluğu’nun Kadın Kolu Başkanlığı'nı da yürütüyorum.
Maksadımız, kıyamete kadar da olsa haklarımızı uluslararası hukuk çerçevesinde kazanmak ve öz yurtlarımıza dönmek. Ben de öz vatanından sürgün edilen 300 bin kişi içerisinden biriyim. Bizim evimiz, arsamız, okulumuz, camimiz, her şeyimiz orada.
SORU 2- Batı Azerbaycan Meselesinin Türk Dünyasındaki Yansıması Ne?
CEVAP - Batı Azerbaycan meselesi, Türk Dünyası için büyük bir meseledir. Maalesef, Türk dünyasında Batı Azerbaycan konusu yeterince yaygın değil. Dediğim gibi, Karabağ sorunu çözülmeseydi, bugün Batı Azerbaycan meselesi konuşulmazdı. Bugün şükürler olsun, Karabağ işgalden kurtuldu ve Azerbaycan toprak bütünlüğünü sağladı.
Biz Azerbaycan halkı olarak,1987 ve 1991 yıllarında Batı Azerbaycan’dan sürgün edilen 300 bin Azerbaycan Türkünün sorununu çözelim istiyoruz. Eğer bu konuyu çözebilirsek, bu sorunu barış ve liyakatla, uluslararası hukuk çerçevesinde çözelim. Ayrıca Batı Azerbaycan’da tüm camiler yıkıldı. Nasıl ki Karabağ’da camiler yıkıldı, burada da aynı zulüm yaşandı.
Birkaç gün önce, Ermenistan’ın ilk Cumhurbaşkanı, Batı Azerbaycan’dan 300 bin Azerbaycan Türkü'nü nasıl sürgün ettiklerini ve öldürdüklerini açıkladı. O video birkaç gündür sosyal medyada viral olmuş durumda… Bu video, bir YouTuber tarafından paylaşıldı ve dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Bu tür olaylar, kesinlikle insanlığa ait hiçbir değer taşımıyor. Batı Azerbaycan Topluluğu’nun Avrupa’da, Fransa’da, İngiltere’de, ABD’de, Türkiye’de ve Özbekistan’da temsilcilikleri olacak ve Batı Azerbaycan konusunun kamuoyuna taşınması sağlanacak. Bizler, kısa zamanda öz haklarımıza sahip olmak istiyoruz.
SORU 3- Zengezur Koridoru'nda Son Durum Ne ?
CEVAP- Zengezur Koridoru, çok önceden işlek bir koridordu. "Zengezur" sözü Türkçe bir kelimedir. Karabağ işgal edildikten sonra Zengezur Koridoru da Ermeniler tarafından işgal edildi. 2020 yılında 2. Karabağ Savaşı sona erdikten sonra Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir sözleşme imzalandı. Bu sözleşmenin 9. maddesinde belirtiliyor ki, Ermenistan, Azerbaycan’dan Nahçıvan’a giden karayolunu ve demiryolunu açmalıdır. Çünkü şu an Nahçıvan, Azerbaycan’dan karayoluyla ayrıdır.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan bu sözleşmeye 2020 yılında imza attı. Sözleşmede, Zengezur Koridoru’nun demiryolunun açılması gerektiği yazıyor. 1993 yılına kadar bu koridor zaten açıktı. Türkiye, Azerbaycan ve Türk dünyası için bu koridorun çok büyük önemi vardır; hem siyasi, hem hukuki, hem kültürel, hem de ekonomik açıdan.
Ancak Ermenistan Başbakanı bu projeye imza atmasına rağmen projeyi yürütememiştir. Bugüne kadar İran, Hollanda, Fransa ve ABD gibi ülkeler Ermenistan’a baskı yaparak bu koridorun açılmasını engellemektedir. Ancak bu ülkeler anlamıyorlar ki, er ya da geç Zengezur Koridoru açılacaktır. Zengezur Koridoru, Azerbaycan ve Türkiye için, Türk dünyası için ne kadar önemliyse, aslında Ermenistan için de önemlidir.
Çünkü Ermenistan, ekonomik çöküşün eşiğinde ve fakir bir durumdadır. Onlar da bunun farkındalar. Daha önce de değinildiği gibi, 1993’te burada zaten ulaşım söz konusuydu.