AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, insan onurunu esas alarak kişilerin eşit muamele görme hakkının güvence altına alınması, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada ayrımcılığın önlenmesi açısından 5 Aralık 1934'ün önemli bir tarih olduğunu vurguladı.
Ayrımcılığın önlenmesinde 5 Aralık 1934'ün yeterli olmadığını belirten Usta, "2015 yılına kadar başörtülü kadınlara seçilme hakkı verilmemiş ve çok ciddi bir ayrımcılığa maruz bırakılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kadınların siyasette, ekonomide, sosyal ve toplumsal hayatta hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın varlıklarını güçlendirmek amacıyla ortaya koyduğu cesur politikalar sayesinde 2015 yılından itibaren kadınlar eşit muamele görme hakkını tam anlamıyla elde etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Usta, kadın hakları konusunda gerçekleştirdikleri büyük devrimleri güçlendirmek için çalışmaya kararlılıkla devam edeceklerini kaydetti.
"Kadınlarımızın başarıları, genç Cumhuriyet'ten bugüne uzanan en değerli kazanımlarımızdandır"
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, kadınların seçme ve seçilme hakkı kazanmasıyla, bir dönüm noktasına tanıklık edildiğini vurguladı.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin sadece yasal bir hak olmadığına, kadınların toplumsal hayatın merkezinde yer almasının yolunu açan tarihi bir adım olduğuna işaret eden Yanık, şunları ifade etti:
"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın öncülüğünde, AK Parti iktidarları döneminde kadınların siyaset alanındaki temsili genişlerken, yıllarca görmezden gelinen başörtülü kadınlarımızın seçilme hakkına dair tüm engellerin aşılmış olması, demokrasi tarihimiz adına bir başka dönüm noktası olmuştur. Kadınlarımızın siyasetten bilime, sanattan spora her alandaki başarıları, genç Cumhuriyet'ten bugüne uzanan en değerli kazanımlarımızdandır."
Yanık, kadın haklarını savunmanın, toplumsal adaleti ve eşitliği sağlama mücadelesi olduğuna da dikkati çekti.
Kadınların önündeki engelleri kaldırmak ve hayatın her alanında daha güçlü bir şekilde var olmalarını sağlamak için çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Derya Yanık, "Güçlü kadın, güçlü aile; güçlü aile ise güçlü Türkiye demektir. Kadınlarımızın emeği ve azmi, Türkiye'nin yarınlarını daha parlak hale getirecek en büyük hazinedir." dedi.
"Seçme ve seçilme hakkını koruyarak, daha güçlü bir toplum inşa edeceğiz"
MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, kahraman Türk kadınının Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde dünyadaki pek çok milletin kadınından önce siyasi haklarını elde ettiğini söyledi. Türk kadınına seslenen Kılıç, "Kahraman Türk kadınlarına diyoruz ki; senin karakterin Türk milletini muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaya muktedirdir. Birlikte büyüyecek, birlikte yükseleceğiz." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Türk kadını milli şerefimizin abidesidir. Türk kadını milli bekamızın beşiğini sallayan güvencesidir" sözlerini anımsatan Kılıç, şöyle konuştu:
"Nevşehir'in ilk kadın milletvekili olarak 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü'nü ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 90'ıncı yıl dönümünü kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Gazi Meclisimizde görev yapmış rahmet-i rahmana kavuşan kadın milletvekillerimizi de rahmet ve minnetle anıyorum."
MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy da seçme ve seçilme hakkının tanınmasıyla kadınların toplumun her alanında söz sahibi olduğunu, bu sayede sosyal, ekonomik ve kültürel gelişim için önemli adımların atıldığını söyledi.
"Bugün geldiğimiz noktada, kadınlarımızın daha güçlü bir şekilde siyasette, iş dünyasında ve toplumsal yaşamda yer alması, toplumumuzun daha adil ve eşit bir şekilde gelişmesini sağlamaktadır" diyen Ersoy, hep birlikte seçme ve seçilme hakkını koruyarak, daha güçlü bir toplum inşa edeceklerini dile getirdi.
Ersoy, "Kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyarak kadınların sosyal ve kültürel alanlarda, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olmasının önünü açan Cumhuriyet'imizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve minnetle anıyorum." değerlendirmelerinde bulundu.