İSTANBUL (AA) - Anayasa Mahkemesinin 63. kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlenen, 7 uluslararası kurum ve kuruluştan temsilcilerin katıldığı "21. Yüzyılda Anayasa Yargısının Geleceği" sempozyumu sona erdi.
İstanbul'da bir otelde gerçekleştirilen sempozyumun ikinci günü, "Dijital Çağda Anayasa Yargısı" başlıklı oturumla başladı.
Moderatörlüğünü İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal'ın üstlendiği oturuma, Gazi Üniversitesinden Prof. Dr. Çetin Elmas, Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Murat Önder, İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. Abdurrahman Eren ve Türk-Alman Üniversitesinden Prof. Dr. Mesut Serdar Çekin sunumlarıyla katkıda bulundu.
Oturumda, teknolojik gelişmeler, küreselleşme, bireysel haklar ve demokratik değerler ışığında anayasa yargısının nasıl şekilleneceği hususları tartışıldı. Dijital dönüşüm ve yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesinin hukuk sistemlerine, yargı süreçlerine ve bireysel hakların korunmasına etkileri, anayasa yargısında dijitalleşmenin getirdiği fırsatlar ve potansiyel riskler ele alındı.
- Çin'in "akıllı mahkemeler" ve "robot hakim" uygulamaları öne çıkıyor
Prof. Dr. Murat Önder, "Yapay Zeka Yönetişimi ve Hukuk Disiplini" başlıklı sunumunda, yapay zekanın tanımı, potansiyel katkıları, yargıdaki uygulamaları ve etik risklerini masaya yatırdı.
Yapay zekanın belirli hedeflere ulaşmak için gerçek veya sanal ortamda tahminler, öneriler veya kararlar alabilen makine tabanlı sistemler olarak tanımlandığını belirten Önder, yapay zeka sayesinde bilgi işleme kapasitesinin son 60 yılda 250 trilyon kat arttığını vurguladı.
Yapay zekanın yargıda en etkin kullanıldığı ülke olarak Çin'in öne çıktığını aktaran Önder, bu ülkede "akıllı mahkemeler" ve "robot hakim" uygulamaları ile dava kabulü, dosya hazırlama ve karar tahmini gibi süreçlerin hızlandığını, bu sistemler sayesinde Çin hükümetinin 2019-2021 yılları arasında 45 milyar dolar kamu tasarrufu sağlandığını dile getirdi.
- Diğer ülkelerin hukukta kullandığı yazılımlar
Prof. Dr. Çetin Elmas ise yapay zeka teknolojilerindeki gelişmelerin, insanlık tarihinde ateşin ve elektriğin keşfi kadar büyük dönüşüme işaret ettiğini söyledi.
Yapay zekanın gelişim sürecine değinen Elmas, dar yapay zeka sistemlerinin belirli görevlerde uzmanlaştığını, üretken yapay zekanın ise benzersiz içerikler üretebildiğini kaydetti.
Elmas, insan zekasını aşabilecek kapasiteye sahip yapay süper zeka formunun ise henüz teorik düzeyde olduğunu belirtti.
Hukuk alanında yapay zeka kullanımına değinen Elmas, İngiltere'de "Luminance" ve "Kira Sistemleri" isimli yazılımların hukuk firmalarında belge analizi ve sözleşme incelemesi için kullanıldığını, Çin'de "Internet Court" sisteminin çevrim içi davalarda destek sağladığını, ABD'de ise "LexisNexis" ve "Thomson Reuters" gibi şirketlerin yasal araştırma ve dava tahmini amacıyla yapay zeka araçları sunduğunu aktardı.
Şartlı tahliye kararlarında ABD'de "COMPAS" algoritmasının, İngiltere'de ise "HART" sisteminin kullanıldığını anlatan Elmas, Avustralya'nın bazı eyaletlerinde risk değerlendirme araçlarının devreye alındığını dile getirdi.
Yapay zekanın yüz tanıma sistemlerinde kullanımına ilişkin bilgiler de paylaşan Elmas, Çin'de sosyal kredi sistemleriyle, Rusya'da Moskova genelinde 200 binden fazla kamera aracılığıyla yüz tanıma teknolojisinin kullanıldığını bildirdi.
Hindistan'da polis tarafından "Aadhaar Biyometrik Kimlik Sistemi" üzerinden yüz tanıma teknolojilerinin kullanıldığının altını çizen Elmas, Avrupa'da ise Interpol ve Europol'ün uluslararası suçluların takibinde yapay zekadan faydalandığına işaret etti.
- "Yapay zekayı kişilik olarak tanımlayacak mıyız?"
"Anayasa Yargısında Yeni Sorunlar ve Fırsatlar" başlıklı ikinci oturumda ise bu alanda karşılaşılan sorunlar ve hukukun temel ilkelerinin değişen dünyaya nasıl uyarlanacağı hususları değerlendirildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Lüksemburg Hakimi Stephane Pisani, BM Uluslararası Ceza Mahkemeleri Rezidüel Hakimi Prof. Dr. Yusuf Aksar, Eski Letonya Devlet Başkanı Egils Levits ve Mısır Yüksek Anayasa Mahkemesi Başkanı Boulos Fahmy Iskandar'ın sunumlarıyla gerçekleştirilen oturumun başkanlığını İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Koca yaptı.
Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Basri Bağcı, "Yargının geleceğinin ne olacağına ilişkin ciddi tartışmalar oldu. Çok kısa sunumlar oldu ama ciddi kapıların aralandığını hissediyorum. Zaten bu gelişmelere göz yummak veya bunlara sırtımızı dönmek gibi bir durum söz konusu değil." ifadelerini kullandı.
Jenerasyon olarak dijital çağın göçmenleri olduklarını söyleyen Bağcı, "Bizden sonra gelecek nesil, dijital çağın yerlileri olacak. Dijital çağın neler etkileyeceğini şimdiden kestirmek çok zor. Yeni sorunlar ortaya çıkacak. Bunlardan bir tanesi de yapay zekanın tanımlanmasıyla ilgili. Yapay zekayı bir kişilik olarak tanımlayacak mıyız, tanımlamayacak mıyız? Bunun hukuki ve cezai sorumlulukları olacak mı, olmayacak mı? Bu konuyla ilgili yakın gelecekte bir düzenlemeyle karşı karşıya kalacağımız bariz şekilde ortaya çıkmaktadır." diye konuştu.
Sempozyum, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya'nın katılımcılara hediye takdimiyle son buldu.