Türkiye'nin Orta Doğu'daki Hamleleri İsrail Basınına Göre Bir Meydan Okuma Olarak Görülüyor
Son dönemde İsrail medyasında yer alan haberlerde, Türkiye’nin Orta Doğu’daki artan etkisinin İsrail için bir tehdit unsuru olduğu vurgulanmaktadır. Özellikle Türkiye’nin Suriye ve Libya’daki askeri faaliyetleri, Orta Doğu'da değişen dengelerle Türkiye'nin bölgedeki artan etkisi İsrail’in bölgesel çıkarlarına ters düştüğü ve yeni bir jeopolitik rekabet alanı yarattığı şeklinde yorumlanıyor. İsrail basınına göre, İran'ın doğrudan askeri tehdidinin yanında, Türkiye’nin ideolojik ve stratejik genişlemesi uzun vadede daha derin bir meydan okuma olarak görülüyor.
Türkiye açısından bakıldığında, bu tür değerlendirmeler ülkenin ulusal güvenliğini ve bölgesel istikrarı sağlama çabalarının yanlış yorumlanması olarak değerlendirilmeli. Türkiye, bölgedeki politikalarını kendi millî çıkarları doğrultusunda 'Terörsüz Türkiye' stratejisi çerçevesinde şekillendirmekte, 'Suriye'nin yeniden inşasına destek vererek bölgesel istikrarı sağlama stratejisini izlemekte' ve güvenlik tehditlerine karşı proaktif bir tutum sergilemektedir. Suriye’deki askeri varlığımız sınır güvenliğini sağlamak ve terör tehditlerini bertaraf etmek için hayati önem taşırken, Libya’da ise bölgesel dengeyi korumaya yönelik bir strateji izleniyor.
Bölgesel Barışta Türkiye'nin Rolü
YUTAM Başkanı Öğr. Gör. Ömer Memoğlu konuyla ilgili değerlendirmesinde, "Türkiye’nin bölgedeki askerî ve diplomatik faaliyetleri, doğrudan ulusal güvenliğimizi sağlama amacına yöneliktir. Ülkemiz, sınır ötesi tehditleri bertaraf etmek ve bölgesel istikrârı korumak adına stratejik adımlar atmaktadır. Türkiye 'Terörsüz Türkiye' stratejisi çerçevesinde Orta Doğu'yu yeniden dizayn etmekte ve 'Suriye'nin yeniden inşasına' destek vermektedir. Türkiye’nin bölgedeki etkisi bir tehdit değil, bölgesel barış ve güvenliğin teminatıdır." ifadelerini kullandı.
