Türk Dünyası

İnönü Şehitleri, şehâdetlerinin 66. yılında anıldı

12 Temmuz 1958 tarihinde çalışmak üzere köylerinden Gazimağusa’ya seyahat ettikleri esnada pusuya düşürülerek şehit edilen 11 Kıbrıs Türkü şehit için, İnönü Şehitliği’nde tören düzenlendi.

İnönü Şehitleri, şehit edilişlerinin 66. yıl dönümünde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da katıldığı törenle anıldı.

KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu tarafından aktarılan bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmanın başında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin henüz kurulmadığı ve İngiltere’nin Kıbrıs’tan çekilmediği 12 Temmuz 1958 tarihinde Mağusa Limanı’na giden İnönülünün öldürüldüğünü anımsattı.

Cumhurbaşkanı Tatar, katliamdan kısa bir süre sonra Kıbrıslı Türklerin özgürlük ve varoluş mücadelesi için 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatını (TMT) kurduğunu ve İnönü’de yaşayanların da teşkilata katıldığını ifade etti.

İngiltere’nin çekilmesi sonrasında Kıbrıs’ta varılacak anlaşmanın görüşüldüğü dönemde katliamların devam ettiğini anlatan Tatar, Kıbrıs Türkü’nün direndiğini ve mücahitlerin adil, kalıcı ve sürdürülebilir anlaşma için ağırlıklarını koyduğunu vurguladı.

"KENDİLERİNE BİR ŞAMAR DAHA LAZIM"

Kıbrıs Cumhuriyeti 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulurken, Türkiye’nin garantör ülke olmasının ve tek taraflı müdahaleye yetkisine sahip olmasının Kıbrıs Türkü için bir kader olduğuna dikkat çeken Tatar, Rum-Yunan ikilisinin Enosis düşüncesinden vazgeçmediğini, katliamların devam ettiğini, Kıbrıslı Türklerinin direndiğini ve 1974 yılında Türk askerinin adaya çıkarma yapmasıyla yeni bir dönemin başladığını kaydetti.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıldönümünün 20 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla kutlanacağını ifade eden KKTC Cumhurbaşkanı, aynı tarihte Güney Kıbrıs’a da Yunanistan’ın başbakanının gideceğini ve orada yapacağı açıklamalara karşı verilecek cevaplarının olduğunu söyledi. 

Yunanistan’dan gelen komutanların önderliğinde Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için Kıbrıs Türkleri’ne yönelik katliamlar yapıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Esas kabahatli ve suçlu kendileridir. Kendilerine bir şamar daha lazım bu şamar, Kıbrıs’ta iki ayrı halk, devlet ve demokrasi olduğunun gerçeğidir.” ifadelerini kullandı.

Rum tarafının tek egemenlik altında sözde federasyon istiyor gibi görünerek üniter bir devlet istediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, sıfır asker ve sıfır garanti istenerek Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlüğü ve askeri varlığının sonlandırılmak istendiğinin altını çizdi.

Ada'ya barışın 1974 yılında geldiğini ve eksik olanın bir anlaşma olduğunu ifade eden Tatar, anlaşmanın gerçekleşmesi için iki tarafın ve devletin iş birliği yapması gerektiğini vurguladı.

"ŞEHİTLERE OLAN BORCUMUZ, KIBRIS’TA SAĞLAM BİR ANLAŞMAYA VARMAKTIR"

İki halkın faydasına, bölgedeki dengeleri koruyacak, Türkiye ve Yunanistan’ın güvenlik meselelerini içerecek bir anlaşma için tekrar müzakere masasına oturacaklarına dikkat çeken Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü teyit edilmeden, eskiden olduğu gibi federal temelde bir anlaşma için masaya oturup, anlaşma sağlanması durumunda Türkiye ile bağların kopartılacağına, Avrupa Birliği (AB) içerisinde Türkiye’nin garantörlüğünün sona ereceğine ve Türk askerininin çekilmek zorunda kalacağına vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatında (KKTC) bulunmasıyla ilgili olarak, KKTC’nin Doğu Akdeniz’de barışın, huzurun ve güvenin teminatı olduğunu aynı zamanda ve Türk dünyasının da serhat bekçileri olarak öneminin arttığını söyledi.

Tatar konuşmasını, “Bu kadar acıdan sonra şehitlere olan borcumuz, bir daha acıların yaşanmayacağı Kıbrıs’ta sağlam bir anlaşmaya varmaktır. İnönü Şehitleri'ni rahmetle anıyorum ruhları şad olsun.” cümleleriyle tamamladı.