Altun, sosyal medya hesabından İngilizce yaptığı paylaşımda, antisemitizm iftirasıyla Filistin'de insan hayatına ve onuruna saygı gösteren sesleri susturmaya çalışan İsrail yanlısı odakların yürüttüğü sistematik girişimlerin günden güne arttığını belirtti.
Bu tür faaliyetlerin artık Harvard, Columbia, Tufts gibi Amerika Birleşik Devletleri'nin en itibarlı akademik kurumlarına kadar ulaştığına dikkati çeken Altun, şunları kaydetti:
"Tüm dünya, Filistin'de yaşanan bir soykırıma tanıklık etmektedir. Öğrenciler, akademisyenler ve vicdan sahibi insanlar; etnik temizlik, işgal ve savaşa karşı seslerini yükseltmektedir. Ancak Netanyahu hükümetinin Batı'daki müttefikleri, bu entelektüel cesaret karşısında adeta bir cadı avı başlatmıştır. Siyonist McCarthycilik'in son hedefi, Harvard Üniversitesi'nden dünyaca ünlü Osmanlı tarihçisi Prof. Dr. Sayın Cemal Kafadar olmuştur. Prof. Dr. Kafadar, antisemitizm suçlaması adı altında, tamamen mesnetsiz ve ölçüsüz iddialarla, Harvard Ortadoğu Araştırmaları Merkezi başkanlığından uzaklaştırılmıştır."
Altun, Amerikan üniversitelerinin uzun yıllar boyunca akademik özgürlük ve ifade hürriyeti konularında ahlaki bir üstünlük iddiasında bulunduğunu belirterek, yaşanan bu hadisenin, soykırımcı İsrail hükümetinin politikalarına yönelik en ufak bir eleştirinin dahi bu değerleri nasıl geçersiz kıldığını açıkça ortaya koyduğunu ifade etti.
Amerikan hükümetinin üniversiteler üzerindeki baskısı ve Filistin yanlısı görüş ve eylemleri sebebiyle bazı bireylerin ABD'den sınır dışı edilmesinin, Amerika'nın uzun süredir savunduğu temel değerlere aykırı olduğunu vurgulayan Altun, "Filistin'e destek veren her türlü faaliyeti antisemitizmle özdeşleştirmeye yönelik girişimleri tümüyle reddediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, antisemitizm, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi'ye karşı her zaman mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz. Bizim toplumumuzda asla nefrete yer yoktur." açıklamalarında bulundu.
Uluslararası öğrenci ve akademisyenlerin, düşünceleri ya da faaliyetleri sebebiyle hedef alınmasına yönelik akıldışı ve aşırılıkçı talepler karşısında ABD ve Avrupa'daki akademik kurumları ilkeli bir duruş sergilemeye davet eden Altun, şunları ifade etti:
"Bugün insanların milli kimliklerine bakmaksızın evrensel değerleri savunmanın tam zamanıdır. Siyonist gruplar, kamuoyunun vicdanında kalpleri ve zihinleri kazanma mücadelesini çoktan kaybettiklerinin farkındadır. Bu nedenle artık barışçıl aktivizmi ve haklı eleştirileri susturmak için aşağılık yöntemlere başvurmaktadırlar. Eğer bu çabalarında muvaffak olurlarsa, bu durum temel insani değerlerin açıkça inkarı anlamına gelecektir. Neyse ki, her şeye rağmen dünyada hakikati haykırmaktan vazgeçmeyen cesur yürekler var. Adalet ve barış galip gelecek. Filistin özgür olacak."