2020 yılında Nobel Kimya Ödülü genetiği bir makas gibi kesmeye yarayan CRISPR-CAS9 teknolojisini geliştiren bilim insanlarına verilmişti

2020 yılında Nobel Kimya Ödülü, DNA zincirlerini kesmeye ve yeniden birleştirmeye olanak sağlayan "CRISPR-Cas9" sistemini geliştiren Fransız mikrobiyolog Emmanuelle Charpentier ile ABD'li biyokimyacı Jennifer A. Doudna'ya verilmişti. CRISPR-CAS9 teknolojisi, DNA'da ameliyat yapabilen bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. En kısa ve doğru tanımıyla CRISPR-Cas9, bir genom düzenleme aracıdır. CRISPR CAS-9 teknolojisinin DNA'yı adeta bir makas gibi kesebildiğini belirten YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu, "CRISPR CAS-9 teknoloji DNA'yı adeta bir makas gibi kesmeye ve kesilen genomun yerine yeni genom kodları eklemeye olanak tanıyan bir gen düzenleme teknolojisidir. Bu teknoloji ile insan genomunda çeşitli değişikler/onarımlar yapmak mümkün hâle geldi. İnsan genomu üzerinde yapılacak değişiklikler kapsamında bilimsel ve etik tartışmalar devam etse de teknoloji biyohackerların kullanımında. ABD'de evlerin bile garajlarına kurulan küçük bütçeli butik laboratuvarlarda insan genomundaki hastalıkları onarmaya yönelik biyohackerlar etkin faaliyet yürütmeye başladı. İşin korkutucu yanı ise DNA zincirlerinde yapılan bu değişiklerin olası bir kusurla karşılaşılması durumunda telafisi mümkün olmayacak şekilde nesilden nesile aktarılması ihtimali..." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin ilk kuantum bilgisayarı yarın faaliyete geçiyor Türkiye'nin ilk kuantum bilgisayarı yarın faaliyete geçiyor

images - 2023-12-12T002400.102

Genetik hastalıkları onarmaya imkân tanıyabilir

Genetik bileşeni olan (kanser, hepatit B ve hatta yüksek kolesterol) gibi çok sayıda tıbbi rahatsızlığın tedavisinde CRISPR-Cas9 teknolojisini kullanmak mümkün olabilir değerlendirmesinde bulunan YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu, "CRISPR CAS-9 teknolojisi birçok genetik hastalığın onarımında/tedavisinde kullanılabilir. Kusurlu gen kodunun kusursuz gen kodu ile değiştirilmesi bu teknoloji sayesinde mümkün. Ancak bu noktada ortaya çok farklı bir yaklaşım çıkıyor. Bir zamanların süper askerler yaratma fikri adına soğuk savaş döneminde insanlar üzerinde yürütülen gizli genetik deneylerde bu gen kodlarının üstün özellikler katmak adına bir genetik silaha da dönüştürülmesi mümkün olabilir. Teknoloji adeta bir bıçak gibi. Bu bıçak meyve de doğrayabilir, doğrudan cinayete sebebiyet de verebilir. Bu cinayet doğrudan insanlığın genetik mirasının kendisi olabilir!" ifadelerini kullandı.

crispr-021

Yöntem nasıl çalışıyor

CRISPR yönteminde bakterilerin virüsleri tespit etmek için kullandığı bağışıklık mekanizmasından ilham alındı. Bazı bakterilerin DNA’sında tekrar eden diziler vardır. Bakteriler bir virüs tarafından enfekte edildiğinde, bakteri virüsün DNA’sının bir parçasını alarak kendi DNA’sına kopyalar. Bu sayede aynı virüsle tekrar karşılaştığında onu tanıyabilir ve virüsü etkisiz hâle getirebilir. CRISPR sistemi iki anahtar bölümden oluşuyor: Cas9 enzimi moleküler bir makas gibi DNA'yı belirli bir konumdan kesebiliyor. Kılavuz RNA (gRNA) olarak isimlendirilen bir RNA parçası ise Cas9 enzimini kesilecek DNA noktasına yönlendiriyor. Böylece Cas9 enziminin DNA dizisini tam olarak doğru yerden kesmesi sağlanıyor.

images - 2023-12-12T002228.558

Sipariş usulü bebekler geliyor

Teknolojinin genetik mühendisliğinde devrim niteliğinde bir genom düzenleme aracı olduğu belirten YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu, sipariş usulü bebeklerin geldiğini vurguladı. Memoglu, "CRISPR CAS-9 teknolojisi ile sipariş usulü bebeklerin gelmesi söz konusu olacak. Ebeveynler planlama merkezlerinde bebeklerinin saç renklerine, göz renklerine karar vererek doğum öncesinde ya da sonrasında genomunda çeşitli değişikler gerçekleştirebilecekler. Hatta bu genom kodlarında yapılan oynamalar ile yapılan manipülasyonlar bebeklere üstün özellikler katılmasına da imkân sağlayabileceğinden burası bir genetik pazara dönüşecektir. Üstün özelliklerin kodları yüksek meblağlar karşılığında satışa çıkarılacaktır. Bir an evvel Türkiye'nin biyolojik güvenlik kapsamında adım atması hayati öneme sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.

Biyovatan Doktrini'ni (Biyolojik Vatan Doktrini) geliştirmişti

YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu, müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı'nın Başkanı olduğu Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK DEGS)'nde görev yaptığı dönemde Biyovatan Doktrini geliştirmiş ve Türk milletinin genetik mirasının korunması, milli gen havuzunun oluşturulması, CRISPR CAS-9 ve benzeri gen düzenleme teknolojilerine yönelik önlem alınması adına insanın da bir vatan olduğunu belirtmiş ve Biyolojik Vatan Doktrini kapsamında Türk milletinin genetik varlığının korunmasına dikkat çekmişti.

IMG_20231212_002023

Infografik

YUTAM_CRISPR

Kaynak: benguturk.com & YUTAM