Ankara
Selışık, AA muhabirine, FAO'nun dünyada açlıkla mücadele eden bir kuruluş olduğunu söyledi.
FAO'nun Türkiye'de 1982'de faaliyete başladığına işaret eden Selışık, 2006'da da FAO Türkiye Ortaklık Programı'nın imzalanmasıyla Orta Asya Alt Bölge Ofisi'nin açıldığını anımsattı. Selışık böylelikle FAO Türkiye Ofisi'nin, söz konusu bölge ofisine dönüştürüldüğünü bildirdi.
FAO'nun Orta Asya ülkelerine verdiği çalışmaların FAO Türkiye Ortaklık Programı ile gerçekleştirildiğini vurgulayan Selışık, "FAO, Türkiye aracılığıyla Orta Asya ülkelerine teknik desteğini ve deneyimini götürüyor. Ortaklık anlaşmasının temel ruhu, Türkiye'nin tarım alanındaki deneyimini Orta Asya ülkelerine aktarmak. Bu ülkeler, Azerbaycan, Türkmenistan, Tacikistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan." diye konuştu.
Halen 20 projenin aktif olarak uygulandığı bilgisini veren Selışık, projeler arasında ormancılık, biyoçeşitlilik ve yangın yönetimi gibi konuların yer aldığını dile getirdi.
Selışık, söz konusu projelerin ülkelerin ihtiyaçlarına göre belirlendiğine dikkati çekerek, "FAO Türkiye Ortaklık Programı'nı sadece bir kaynak aktarımı diye görmüyorum. Burada Türkiye'nin tarımla ilgili ve diğer yönetimsel becerilerinin aslında devletteki belli noktaya getirilmiş tecrübesinin diğer ülkelere proje mantığıyla aktarılmasını sağlayan bir yöntem olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
FAO'nun öz kaynaklarıyla yürüttüğü teknik işbirliği projelerinin de bulunduğunu aktaran Selışık, bu kapsamda projelerin yine ülkelerin önceliklerine göre desteklendiğini anlattı.
Selışık, Kars'ta kaz etinin pazarlanmasına yönelik bir proje yürütüldüğü örneğini vererek, bu kapsamda küçük işletmelere ve aile çiftçilerine eğitimler sağlandığını söyledi.
- Düzce'de gençler ve kadınlara yönelik proje
Tarım ve Orman Bakanlığı ile gelecek yıllarda yapılacak projeler için çalıştıklarını belirten Selışık, şunları kaydetti:
"Şimdi küreselde iklim değişikliğini, çölleşmeyi konuşuyoruz. Bir taraftan da sağlıklı beslenmeyi konuşuyoruz. İklim değişikliğinin etkisini azaltmak diye bir şey artık söz konusu değil. Buna uyum sağlamamız gerekiyor. Biz de projelerimize iklim değişikliğine uyumlu eğitimleri entegre ediyoruz. Artık ne yaparsak yapalım yenileyici tarım teknikleri kavramını duyacağız. Düzce'de özellikle gençlerin ve kadınların hem sağlıklı beslenmesi hem de yerel ekonomiye katkıda bulunacak hijyenik doğal ürünler üretmesini teşvik edecek bir projemiz olacak."
FAO'nun kaynakları en etkin şekilde kullanarak çevreye en az zararla ürün elde edilmesini hedeflediğini belirten Selışık, iklim değişikliğine uyum çerçevesinde bir diğer önemli kavramın da karbon salımının azaltılması olduğunu dile getirdi. Selışık, bu kavramın Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Sözleşmesi'nin de altını doldurduğunu ifade etti.
FAO'nun küresel çevre fonu projeleri bulunduğuna dikkati çeken Selışık, bu kapsamda Gediz Havzası'nda suyun daha etkin kullanılmasına ilişkin bir projenin yürütüldüğünü sözlerine ekledi.