Büyük Türk dilbilimcisi ve ileri gelen Karahanlı soylusu Kaşgarlı Mahmut tarafından 1074 yılında Türk dünyasına armağan edilen, Türk dilinin ilk sözlüğü Dîvânu Lugâti’t-Türk, yazılışının 950. yılında UNESCO çerçevesinde kutlanacak.
UNESCO AZERBAYCAN MİLLİ KOMİSYONU DUYURDU
UNESCO Azerbaycan Milli Komisyonu, 24 Kasım 2023 tarihinde yaptığı açıklamasında Kaşgarlı Mahmud’un Türk lehçelerinden oluşan Dîvânu Lugâti’t-Türk eserinin 950. yıl dönümünün 2024-2025 yılında UNESCO çerçevesinde kutlanacağını kaydetti.
KAŞGARLI MAHMUD VE DÎVÂNU LUGÂTİ’T-TÜRK
Dîvânu Lugâti’t-Türk, İstanbul Millet Kütüphanesinde bulunan elimizdeki tek nüshanın son sayfasında verilen bilgiden Kaşgarlı Mahmud'un şah eseri, 25 Ocak 1072 günü yazmaya başladığı, 10 Şubat 1074 günü tamamladığı açıkça anlaşılıyor.
MALAZGİRT ZAFERİNE YETİŞEN ESER
Kaşgarlı Mahmud tarafından 1072'de kaleme alınan Dîvânu Lugâti’t-Türk (DLT) iki yılda tamamlandı. Kaşgarlı'nın bu şah eserini dönemin büyük Türk hükümdarı, Selçuklu Sultanı Muhammed Alparslan'a takdim edileceği çeşitli kaynaklarda zikrediliyordu. Ancak Sultan Alparslan'ın şehit edilmesi sebebiyle, 1075-1095 yılları arasında Bağdat'ta hüküm süren Abbasî halifesi Muhammed el-Muktedî bi-emri'llah'a sunuldu.
ESER, ARAPLARA TÜRKÇE'Yİ ÖĞRETMEK AMACIYLA YAZILDI
Eser, Kaşgarlı Mahmud tarafından Araplara Türkçe’yi öğretmek ve Türkçe’nin Arapça'dan daha zengin bir dil olduğunu göstermek maksadıyla yazılan ilk Türk dili sözlüğü niteliği taşıyor. Dîvânu Lugāti’t-Türk, Türk milletinin yüceliğini anlatmak, Türk dilinin Arapça’dan geri kalmadığını göstermek ve Araplara Türkçe’yi öğretmek maksadıyla kaleme alındığı için Türkçe’den Arapça’ya bir sözlük şeklinde tertip edilmiştir.
TÜRK DİLİNİN İLK SÖZLÜĞÜ
Türk dilinin ilk sözlüğü olan Dîvânu Lügāti’t-Türk, çeşitli Türk boylarından derlenmiş bir ağızlar sözlüğü karakterini taşımaktadır. Kaşgarlı Mahmud eserini yazarken o devrin Türk illerini bir bir dolaşmış ve doğrudan doğruya kendi derlediği dil malzemesine dayanmıştır. Bununla birlikte eser yalnızca bir sözlük olmayıp Türkçe’nin XI. yüzyıldaki dil özelliklerini belirten, ses ve yapı bilgisine ışık tutan bir gramer kitabı; kişi, boy ve yer adları kaynağı; Türk tarihine, coğrafyasına, mitolojisine, folklor ve halk edebiyatına dair zengin bilgiler ihtiva eden, aynı zamanda döneminin tıbbı ve tedavi usulleri hakkında bilgi veren ansiklopedik bir eser niteliği de taşımaktadır.