Erdoğan, Kurtdereli Spor Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Balıkesir 8. Olağan İl Kongresi'nde, katılımcıları ve Balıkesir halkını selamlarken, Karesi ilçesindeki mühimmat üretim tesisinde meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır diledi.
Patlamanın yaşandığı gün Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın hızla bölgeye geldiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Olayla ilgili adli ve idari soruşturmalar hemen başlatıldı. Çarşamba günü Adalet, Aile ve Sanayi bakanlarımız şehrimize geldiler. Yaralılarımızı ziyaret ettiler, ailelerimizin acılarını paylaştılar. Dün de kabine üyelerimizden bazıları, milletvekillerimiz, genel başkan yardımcılarımız buradaydı. Biz de kongremizden sonra inşallah bazı kardeşlerimizi ziyaret edeceğiz, kendilerine geçmiş olsun ve taziye dileklerimizi sunacağız. Bugün iki ailemizi ziyaret ettik, onlarla da dertleştik. Acımız büyük, yakınlarını kaybeden ailelerimizin yürek yangınını söndürecek sabır ve tevekkül dışında hiçbir kelime yok. Acıları tarifsiz olsa da ailelerimiz son derece metanetli davranıyorlar. Allah onlardan razı olsun, diyorum. Patlamanın sebeplerini ortaya çıkarmaya yönelik soruşturma çok yönlü ve çok titiz bir şekilde yürütülüyor. Farklı alanlarda uzmanlardan oluşan bilirkişi heyetimiz de incelemelerini yapıyorlar. İlk etapta 10 kişi gözaltına alınmıştır. Tüm bu süreçler sonunda hatası, kusuru veya ihmali olan varsa onlarla ilgili gereken mutlaka yapılacaktır. Bundan yakınını kaybeden hiçbir ailemiz, hiçbir Balıkesirli kardeşim şüphe duymasın."
Samimi bir üzüntüsünü de paylaşmak istediğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Patlamada can kayıplarının olması sebebiyle sadece Balıkesir sarsılmadı, 85 milyon olarak hepimiz müteessir olduk. Bunlar bizim ortak acılarımız ama bakıyorsunuz henüz cenazeler bile kalkmadan, daha olayın nasıl olduğu dahi bilinmeden ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor ve kürsüden son derece talihsiz açıklamalar yapıyor. Devletin tüm kurumlarıyla seferler olduğu bir olayı farklı yerlere çekmenin adı siyaset değil, acıları istismar etmektir. Bu hukuki olarak doğru da değildir, ahlaki ve vicdani hiç değildir. Muhalefet, annelerini patlamada kaybetmiş masum sabilerin acılarını kirli siyasetlerine alet etmeden önce çıksın Beşiktaş Gayrettepe'de ruhsatı sorunlu eğlence merkezinde yanarak can veren 29 işçinin hesabını versin. Bir de bizi vicdan yoksunu bu siyasetlerine çekmeye çalışmasınlar."
Erdoğan, partisinin Kurtdereli Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Balıkesir 8. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, siyasetlerinin asla acıları yarıştırmak ve ayrıştırmak olmadığını, ne adına olursa olsun bugüne kadar böyle gayriahlaki bir yola tevessül etmediklerini, bundan sonra da etmeyeceklerini söyledi.
Balıkesir'de iki gün önce okul servisi ile tırın çarpıştığı kazaya değinen Erdoğan, "Trafik kazasında yaralanan evlatlarımıza da Allah'tan acil şifalar diliyorum, taburcu olan öğrencilerimize ise 'geçmiş olsun' temennilerimi iletiyorum. Rabb'im, ülkemizi, milletimizi ve Balıkesir'imizi görünür, görünmez her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza eylesin." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden AK Parti Balıkesir İl Gençlik Kolları Başkanı Hüseyin Murat Uysal'ın iki gün sonra vefatının birinci yıl dönümü olduğunu anımsatarak, merhumu rahmetle yad etti.
Partisinin 8. Olağan İl Kongresi'nin şehirle birlikte Türkiye, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar AK Parti Balıkesir teşkilatlarında vazife yapanlara şükranlarını sundu, vefat edenlere de Allah'tan rahmet niyaz etti.
Erdoğan, bugün nöbeti devreden arkadaşlarına partisi adına teşekkür ederek, Balıkesir'de hizmet bayrağını devralan kardeşlerine de yüce Mevla'dan muvaffakiyetler temennisinde bulundu.
"Sayısız ağır sınamalarla yüzleştik"
Cumhuriyetin 102'nci yılını kucaklamaya hazırlandıkları yeni yıla girileceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyetimizin 102 yıllık tarihinin son 22 yılında milletimize hizmet etme şerefi hamdolsun AK Parti'ye, karşımdaki bu kadroya nasip oldu. Bu dönemde ülkemize kazandırdığımız eserler, milletimize yaptığımız hizmetler, tarihe bıraktığımız izler, önceki 80 yılla mukayese edilemeyecek kadar büyüktür. Tek parti faşizminin ardından gelen çok partili siyasi hayatımıza damga vuran darbe, siyasi istikrarsızlık, sosyal gerilim, ekonomik kriz felaketleri, özellikle hafızalarımızda tüm canlılığıyla durmaktadır. Rahmetli Adnan Menderes ve Turgut Özal'ın başlattığı kalkınma ve demokratikleşme hamlelerinin karanlık mahfillerde yazılan senaryolarla nasıl akamete uğratıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. AK Parti hükümetleri döneminde biz de benzer çelmelere, benzer oyunlara, benzer tehditlere maruz kaldık. Gezi olaylarından 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimine, 15 Temmuz ihanetinden kanlı terör eylemlerine, ekonomimizi çökertmeyi amaçlayan manipülasyonlara varıncaya kadar sayısız ağır sınamalarla yüzleştik."
Erdoğan, önceki dönemlerden farklı olarak milletten aldıkları güçlü destekle tüm bu sinsi operasyonları birer birer bozmayı başardıkları vurgulayarak, "Bürokratik oligarşiden bölücü terör örgütüne, FETÖ'cü alçaklardan emperyalistlerin içimize yerleştirdiği uzaktan kumandalı aygıtlarına kadar nice husumet odağının hevesini kursağında bıraktık. Bu süreçte elbette biz de yara aldık, ciddi zorluklarla karşılaştık. Rabb'imizin verdiği nimetlere nasıl hamdediyorsak, maruz kaldığımız çetin imtihanlara da sabrettik. Allah'ın bize bahşettiği kader çizgisi karşısında hiçbir tuzağın, ihanetin, saldırının, kumpasın netice vermediğini hep beraber yaşayarak gördük, görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Suriye'de 13 yıldır süren insani kriz ve 61 yıllık Baas zulmünün, Suriye halkının geçen haftalarda başlatıp kısa sürede zafere ulaştırdığı devrimle sona erdiğini aktaran Erdoğan, Suriye'deki insani kriz süresince Türkiye'de misafir ettikleri 3,6 milyon ile sınırların ötesinde güvenliklerini sağladıkları ilave 4 milyon kişinin olduğunu belirtti.
Erdoğan, "Bu yüzden pek çok vicdansız, insafsız, ahlaksız saldırıya uğradık. Her türlü kışkırtmayı, provokasyonu denediler. 14-28 Mayıs seçimlerinde bu mazlumları hedef göstererek güya seçim kazanmaya çalışan Hitler özentisi muhterisler bile çıktı. Türkiye'yi kaosa ve kardeş kavgasına sürüklemeyi amaçlayan bu hayasız akımların tamamına göğüs gerdik." ifadelerini kullandı.
Milletin de sandıkta ırkçı, faşist nefrete geçit vermediğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Mülteci ve insanlık düşmanı bu zavallı zihniyetin siyasi belasını ise 'baba-oğul gibiyiz' diyerek, kefil olduğu en yakınındaki isimler verdi. 'Baba-oğul gibiyiz' diyenler şimdi ne oldu, Ankara'daki ofisinde ne kapısını çalan var ne halini, hatırını soran var ne de ülke gündemine dair fikirlerini merak eden var. Bir köşeye atıldı ve unutuldu. Sosyal medya üzerinden sürekli bize sataşarak, bize hakaret ederek, laf yetiştirerek, kendilerini hatırlatmaya çalışıyorlar ama ne yapsalar boş, ne yapsalar beyhude, tarihin tozlu raflarında silinip gidilmekten kurtulamayacaklar. Bay Kemal hiç kusura bakmasın, dostları tarafından atıldığı o kuyudan kendisini biz bile kurtaramayız. Sırtına yediği paslı hançeri biz bile çıkaramayız. Her biri zorluklarla geçen 13 yıl boyunca kardeşlik hukukumuzu koruduk, mazlumlara kol kanat gerdik. Haklı çıkan yine biz olduk. Yani dik durduk, doğru yerde durduk, insanlık sınavını yüz akıyla verdik. Fikri ve zikri eğri olanlar müstahakkını buldular."
"Ellerinden gelse grup kürsüsünde zalim Esed'e mersiye yakacaklar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye halkının yönetimi ele almasıyla birlikte, isteyenlerin vatanlarına geri dönüş yolu açıldığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Ama bakıyorsunuz dün evimizi ve ekmeğimizi paylaştığımız Suriyeli muhacirlerin varlığını olumsuz propaganda aracı dolarak kullananlar, bugün onların ülkelerine dönecek olmasından rahatsızlar. Niye? Çünkü ellerindeki istismar malzemesi gidecek. Ülkenin ve milletin geleceği için söyleyecek tek bir sözleri, ortaya koyacak tek bir projeleri olmayanlar, bu malzemeyi kaybedince varlık sebeplerinin ortadan kalkacağını biliyorlar. Bu siyasetçi esnafı tarihlerinin hiçbir döneminde memleketin, milletin, devletlerin yanında yer almamış, daha doğrusu bunu hiç istememiştir. Bugün de bölgedeki gelişmeleri Türkiye merkezli olarak ne yazık ki okuyamıyorlar. 61 yıllık zulmün 13 yıllık iç savaşın ardından Baas rejimi düştü. Ama bakıyorsunuz yasını sadece Türkiye'de, ana muhalefet partisi tutuyor. Ellerinden gelse grup kürsüsünde zalim Esed'e mersiye yakacaklar. Ülke ve milletin hayrına sonuçları olabilecek hiçbir gelişmeye Türkiye için kurulmuş olumlu tek bir cümleye bile tahammülleri yok."
"Bunların hepsini de bir kenara bırakıp kendi işimize bakıyoruz"
Türkiye'nin bölgesindeki sorunların çözümünde anahtar ülke olduğunu tüm dünyanın bildiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama bu gerçeği Amerika'nın seçilmiş başkanı söyleyince CHP Genel Başkanı ve yönetimini adeta afakanlar basıyor. Sorsan bağımsızlıkçılar, hürriyetperverler, peki düne kadar Amerika'dan Avrupa'sına kapı kapı dolaşan, Türkiye'de uzman yokmuş gibi Amerika'dan ekonomist ithal eden, Avrupa'dan 'aferin' alacağız diyerek savunma sanayimize saldıran siz ve ittifak ortaklarınız değil miydi? Türk siyasetini böyle aciz bir muhalefet yapısına mahkum edenler tarih ve millet önünde mutlaka hesap vereceklerdir. Biz bunların hepsini de bir kenara bırakıp kendi işimize bakıyoruz. Milletimizin bizden istediğinin de bu olduğuna inanıyoruz. AK Parti olarak bize düşen, demokrasilerde muhalefetin vazifesi olan murakabe etme, alternatif üretme, toplumun hissiyatını kavrama görevini de hakkıyla yerine getirmektir."
Erdoğan, murakabelerini kabinede, Meclis'te ve mahalli idarelerde yerine getirecek mekanizmaları işletmeye özen gösterdiklerini, bu amaçla kadrolarını sürekli yenileyip, genişlettiklerini aktardı.
İl kongrelerinin ardından yapacakları büyük kongreye bu bakımdan büyük önem verdiklerini belirten Erdoğan, "Kongremizi, Türkiye yüzyılı vizyonumuzun bir parçası olan partimizdeki değişim sürecinin önemli bir dönüm noktası haine getirmek itiyoruz. Alternatif üretme konusunda vizyonda, programda, projede eser ve hizmette kendi kendimizle yarışıyoruz. Siyasette bile çıtayı yükselterek rekabet şartlarını zorlaştırdık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmemiz bunun en somut ve çarpıcı örneğidir. Her vesileyle ve her seviyede milletimizle sürekli hemhal olarak insanımızın şikayetlerine ve beklentilerine kulak veriyoruz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, yaptıkları ve yapacakları her işin gayesinin, ülkeye daha çok eser kazandırmak, millete daha çok hizmet götürmek, büyüyen ve güçlenen Türkiye'yi dünyada en üst seviyeye çıkarmak olduğunu söyledi.
AK Parti'nin 23 yıllık siyasi hayatının her biri diğerinden daha büyük başarılarla geçtiğini dile getiren Erdoğan, "Her ne kadar son mahalli seçimlerde Balıkesirimizin de aralarında yer aldığı kimi şehirlerimizde arzu ettiğimiz sonuçları alamasak da bunu bir yol kazası olarak kabul ediyoruz. Allah'ın izni, sizlerin gayreti, milletimizin desteğiyle inşallah partimiz ve ittifakımız daha uzun yıllar süresince hem Cumhurbaşkanlığında hem Meclis'te hem de belediyelerde iktidar olmayı sürdürecektir." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye için, Türk milleti için, bölgesindeki kardeşleri başta olmak üzere umudunu ve kalbini bu ülkeye yönlendirmiş herkes için hayali, vizyonu, programı, projesi, inancı ve iradesi olan tek siyasi ittifakın kendileri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Güya bizi beğenmediği için kapıyı çarpıp gidenlerin, kısa sürede nasıl bir hayal kırıklığına uğradıklarını hep birlikte görüyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz Türkiye'nin hem bugünü, Allah'ın izniyle hem de yarınıyız. Ve bu çatı, kalbi bu ülkenin ve milletin iyiliği, güzelliği, huzuru, refahı için atan herkesi altında toplayacak genişliktedir. İdeallerimize inanan, davamıza inanan, değerlerimize inanan hiç kimseye sırtımızı dönmeyiz. Türkiye Yüzyılı hayalimizi samimiyetle paylaşan herkesin bu çatı altında toplanmasına, mücadelemize omuz vermesine elbette 'hayır' demeyiz. 85 milyonun fertleri arasında iç cephemizi sağlamlaştırırken, siyasette kutuplaşma ve ayrışmanın artması zaten doğru da değildir. Egoları cüsselerinden büyük, kibir abidelerinin ülkenin kazanımlarını heba etmesinin önüne geçmek için saflarımızı aynen burada olduğu gibi mutlaka sıklaştırmalıyız."
"Güney sınırlarımızın ötesinde güvenliği sağlayıp, tehditleri ortadan kaldıracağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı hedeflerine işaret ederek, şöyle konuştu:
"İnşallah 2025'ten itibaren terör meselesi başta olmak üzere, milli birlik ve beraberliğimizi tehdit eden akut sorunlardan kurtularak, güney sınırlarımızın ötesinde güvenliği ve istikrarı sağlayıp, oralardan kaynaklanan tehditleri de ortadan kaldırarak, kuzeyimizdeki savaşın sona ermesine katkıda bulunarak, ekonomik programımızı başarıya ulaştırarak, savunma sanayi, yüksek teknoloji, yapay zeka, dışa bağımlılığımızı bitirecek enerji kaynakları gibi alanlarda atılımlar yaparak velhasıl her alanda ülkemizi Türkiye Yüzyılı hedeflerimize yaklaştırarak değerlendirmekte kararlıyız."
Muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Biz böylesine ulvi bir heyecanla işimizi yaparken, memlekete yaptıkları herhangi bir hayırlı hizmetleri olmayan muhalefet ise milletimizi umutsuzluk bataklığına sürüklemenin peşinde koşuyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin ve aynı ajandaya sahip medya mecralarının millete sürekli karamsarlık pompalamalarının gerisindeki niyeti iyi bildiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplumları çökertmenin, bireyleri hayata küstürmenin, insanları birbirine düşman etmenin yolu, onları gerçek dünyadan kopartıp sahte bir evrene hapsetmekten geçiyor. Halbuki bizim inancımızda umutsuzluk küfürle eş değer görülmüştür. Umutlu olmak için yeteri kadar sebebimiz, yeteri kadar malzememiz, yeteri kadar birikimimiz var. Sadece vatandaşlarımızdan biraz daha sabır, biraz daha metanet, biraz daha gayret istiyoruz. Bize destek veren, bize dua eden her bir vatandaşımıza teşekkür ediyoruz."
Erdoğan, tek gayelerinin millete aşkla hizmet etmek olduğunu vurguladı.
Son 22 yılda Balıkesir'e yapılan yatırımlara da değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Adalette 4 milyar lira, eğitimde 25 milyar lira, gençlik ve sporda 6,5 milyar lira, sosyal yardımlarda 53 milyar lira, sağlıkta 10 milyar lira, çevre ve şehircilikte 77,5 milyar lira, ayrıca 9,5 milyar lira tutarındaki yatırımlarımıza da devam ediyoruz, ulaştırmada 125 milyar lira, tarım ve ormanda 77 milyar lira, sanayi ve teknolojide 25 milyar lira yatırım, bunun yanında 8 milyar lira gerçekleştirilen yatırımlara sağlanan destek, enerjide 172 milyar lira, kültür ve turizmde 2 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte 10 milyar liralık eser, hizmet ve proje kazandırdık."
Erdoğan, Balıkesir'e, ikinci devlet üniversitesi olarak Bandırma 17 Eylül Üniversitesini kurduklarını söyledi.
İlde, 1100 yataklı Atatürk Şehir Hastanesi başta olmak üzere toplamda 2 bin 632 yataklı 35 hastaneyle 82 sağlık tesisi yaptıklarını kaydeden Erdoğan, "400 yataklı merkez devlet hastanesi ve 300 yataklı Edremit Devlet Hastanesi başta olmak üzere 21 sağlık tesisinin inşası, 20 sağlık tesisimizin ise plan, proje ve ihale çalışmaları sürüyor." dedi.
Erdoğan, çevre ve şehircilikte Balıkesir'e 10 millet bahçesi kazandırdıklarını, bunların 7'sini tamamladıklarını kaydederek, "Sındırgı ve Bigadiç, 1701 dönüm Recep Tayyip Erdoğan millet bahçelerinin yapımına devam ediyoruz." diye konuştu.
Marmara Avşa Millet Bahçesi'nin ise yer seçimi çalışmalarının devam ettiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ulaştırmada Balıkesir'imizi Bursa'ya, Yalova'ya, Osmangazi Köprüsü'yle bütün Marmara'ya, Çanakkale üzerinden 1915 Çanakkale Köprüsü'yle Trakya ve sınır kapılarımıza, Manisa üzerinden İzmir'e, Denizli'ye ve devamında Antalya'ya kadar bölünmüş yollarla bağladık. Balıkesir'de hiç otoyol yoktu. Türkiye'nin en uzun otoyolu olan İstanbul-İzmir Otoyolu kapsamında inşa ettik. Bugün itibariyle 19 karayolu projemizde çalışmalarımız devam ediyor."
"AK Parti Balıkesir il kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum"
Koca Seyit Havalimanı'nın yolcu kapasitesini 3 milyona çıkardıklarını aktaran Erdoğan, "Almanya uçuşlarının yanı sıra haftanın 5 günü İstanbul Havalimanı'na, 4 günü de Sabiha Gökçen Havalimanı'na karşılıklı tarifeli seferler yapılıyor. 200 yat kapasiteli Balıkesir Avşa Adası Türkeli Yat Limanı projesini de hayata geçirmek için çalışmalarımız sürüyor." ifadesini kullandı.
Erdoğan, Balıkesir'e 31 baraj ile 25 gölet inşa ettiklerini belirterek, 3 baraj, 2 gölet, 8 sulama tesisi inşaatına da devam ettiklerini söyledi.
Manyas Sağ Sahil Sulama inşaatının Mayıs 2025'te tamamlanmış olacağını aktaran Erdoğan, Manyas Sol Sahil Sulama inşaatında ise çalışmaların devam ettiğini, 2026 yılı sonunda tamamlayacaklarını belirtti.
Erdoğan, yaklaşık 2 milyar lira yatırım bedeline sahip, toplam depolama alanı 42 milyon metreküp olan Kepsut Barajı'nın yapımına devam ettiklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Barajın sulama tesisini de tamamlayınca 25 bin 60 dekar tarım arazisi sulanacak. Daha burada saymaya kalksak saatler alacak yatırım, proje, hizmet ve eseri sizlerin istifadesine sunduk. Rabbim ömür verdikçe çok daha fazlasını yapacağız. Birlikten, beraberlikten ayrılmadan, hizmet siyasetinde en küçük taviz vermeden inşallah yolumuza devam edeceğiz. AK Parti Balıkesir İl Kongremizin bu anlamda hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bir kez daha bugüne kadar Balıkesir'de AK Parti'ye ve davamıza emek vermiş kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Yeni yönetime başarılar diliyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum."
Notlar
Balıkesir 8. Olağan İl Kongresi'nde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AK Parti genel başkan yardımcıları Hayati Yazıcı, Erkan Kandemir, Hamza Dağ ile Balıkesir İl Başkanı Mehmet Aydemir de konuşma gerçekleştirdi.
Kongreye, AK Parti genel başkan yardımcıları Ömer Çelik, Efkan Ala, Belgin Uygur, Ömer İleri ve AK Parti milletvekilleri de katıldı.
Programın sonunda, Balıkesir AK Parti İl Başkanı Aydemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tablo hediye etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın divan üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektirdiği kongrede, Balıkesir'deki patlama dolayısıyla müzik yayını yapılmadı.