Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 28 Mayıs'ta yeniden seçilerek 12. Cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim zaferinin ardından geleneğini bozmayarak ilk ziyaretlerini KKTC ve Azerbaycan'da gerçekleştirdi.
AB süreci gözden geçirilecek, İsveç'ten üzerine düşeni yapması beklenecek, Türkiye yüzyılının dış politika rotasını çizdi
Batıya ne kadar yakınsak doğuya da o kadar yakınız. Dünya ile ilişkileri çok daha rahat çok daha ilkeli yürüteceğiz.
Azerbaycan dönüşü uçakta soruları yanıtladı:
Bengü Türk Genel Yayın Yönetmeni Ünal Kaya'nın da aralarında olduğu gazetecilere sıcak gelişmeleri değerlendirdi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en çarpıcı çıkışlardan biri Avrupa Birliği üyelik süreciyle ilgiliydi. 50 seneyi devirdik dedi... Sürecin gözden geçirilebileceği mesajını verdi.
"Bunlar maalesef Kuzey Kıbrıs’ın yanında olmadıkları gibi hemen Güney’i Avrupa Birliği’ne dahil ettiler, Kuzey Kıbrıs’ı ise dışarıda bıraktılar. O gün bugündür bu böyle geliyor, Avrupa Birliği dürüst değil. Biz de 50 seneyi devirdik, hala bu Avrupa Birliği aynı noktada, değişen bir şey yok. Şöyle bir masaya yatıracağız bu işleri. bizim de bunu gözden geçirmemiz gerekir." dedi.
Sadece AB değil İsveç'in NATO üyeliği de soruldu Cumhurbaşkanına... Onlar üzerine düşeni yapmalı dedi Cumhurbaşkanı,
İsveç'ten gelen terör örgütü yandaşlarının görüntülerini hatırlattı... verilen mesaj önce terör konusunda tavırlarını netleştirmeliler oldu
"Temmuz ayındaki Nato zirvesine fevkalede bir durum olmadıkça ben de katılacağım. İşveçin beklentileri bizim uyacağımız anlamına gelmez. Öncelikle isveçin üzerine düşeni yerine getirmesi lazım. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg İstanbul’da Dolmabahçe’de misafirimdi. Orada kendisiyle de görüştüm. Kendisine söylediğimiz şey şu oldu; eğer bizim İsveç’in beklentilerine illa cevap vermemizi bekliyorsanız, her şeyden önce İsveç bu terör örgütünün yaptıklarını bir defa yok etmesi lazım. Bunları bize Stoltenberg ifade ederken, tam o esnada maalesef yine İsveç’te teröristler caddelerde gösteri yapıyorlardı..Kaldı ki bu anayasa işi değil, yasa işi de değil. Bu ne işi? Kolluk kuvvetleri ne işe yarar? Kolluk kuvvetlerinin yapması gereken iş, işte bunların önünü kesmektir. Biz Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestler Dereler’de bu teröristlerin inine anayasayla mı girdik? Yasayla mı girdik? Yok. Zaten yasalarda da anayasalarda da kolluk kuvvetlerine verilmiş olan haklar var. Kullan bu hakları. Sen bu hakları kullanmayacaksın, bize “Gel İsveç’i NATO’ya al” diyeceksin. O zaman NATO’nun terörle mücadele ayağı nerede?" dedi.
Ve Kıbrıs Konusu, Yeni bir görüşme söz konusu mu ?
"Şu an itibarıyla Rum kesiminde mevcut yönetim öncekilere kıyasla daha barışçı bir havanın içerisinde. Eğer bu barışçı havayı devam ettirirlerse ve başta Avrupa Birliği olmak üzere bazı tahriklere kapılmadan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemen eşitlikteki haklarını korumaya “evet” derlerse biz de “niye olmasın” deriz. Ama Kuzey Kıbrıs’ın egemen eşitlik haklarını tanımaları lazım, tanımadıktan sonra bu olmaz." dedi
Erdoğan Kıbrıs Türkü'nün haklarına değindi. Mavi Vatan vurgusu yaptı, Cumhurbaşkanı, Yunanistan'da Miçotakis'in seçimi kazanması halinde izlenecek yolu da açıkladı...
"Bizim seçimden sonra Miçotakis aradı, tebrik etti. biz görüşmekten çekinmeyiz. . Yeter ki zaman zaman ileri geri verilen mesajlar olmadıktan sonra, biz düşmanlıkları çoğaltmanın değil azaltmanın peşindeyiz. Söyleyeceğimiz şeyler belli. Nedir o? “Sayın Başbakan, bu silahlanmayı bırakın artık. Yani bu silahlanmayla nereye varacaksınız? Durmadan Amerika size bol bol silah veriyor. Bedava verdiği için mi alıyorsunuz, yoksa para pul istemiyor da böyle mi alıyorsunuz?” Herhalde bunları bir konuşuruz. Şunu da bilin ki biz düşmanlarımızı çoğaltmak için değil, azaltmak için varız. Türkiye budur, Erdoğan budur." dedi
Erdoğan’a Paşinyan'ın Türkiye ziyareti ve ardından yakın zamanda tamamlanması planlanan Zengezur koridoru da soruldu.
"Paşinyan’ın bizim davetimize icabet etmesi önemli bir adımdı. zengezur Koridoru’na gelince; bu Ermenistan’la ilgili bir sorun değil. Zengezur Koridoru, İran’la ilgili bir sorun. Burada İran’ın böyle bir tavır içerisinde olması gerek Azerbaycan’ı gerekse bizi üzüyor. Temenni ederim ki bu sıkıntıyı da kısa zamanda aşarız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk Devlet Teşkilatlarının geleceği hakkında da konuştu:
"Önümüzdeki Kazakistan’da bir zirve olacak ben de katılmayı arzu ediyorum. Türk devletler teşkilatı adımını attık. Bunu geliştirmek lazım. Virgül koyar bırakırsak olmaz. Nokta koyup ilerletmek lazım" dedi.
BENGÜ TÜRK Yayın Yönetmeni Ünal Kaya Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Hükümet Sisteminde yeni bir anayasa çalışmasına muhalefetin destek verip vermeyeceğini sordu.
"Vermezler diye düşünüyorum. Ama bizim grubumuzun görevi nedir? Vereceklermiş gibi gidip kendileriyle görüşmektir... Eğer böyle bir anayasa değişikliğine “evet” derlerse biz de muhalefetle niçin anayasa değişikliğine gitmeyelim. Ki bunların içerisinde de en önemli maddemiz ailedir. Aile konusuna biz hassasiyetle eğiliyoruz. İki, Aile ve Gençlik Bankası çok çok önemli. Bu konuyu yine aynı şekilde kendilerine taşırız.... Ve şu anda anayasa değişikliği gerektiren konularda muhalefet bu işe “evet” der mi sorusunun cevabına gelince, maalesef orada çok çok iyimser değiliz." dedi.
Ve CHP'deki değişim talepleri... CHP Genel Başkanı gemiyi limana sağlam götürmek kaptanın görevidir, demişti son açıklamasında... dikkat çeken yorum Cumhurbaşkanı'ndan geldi.
"O partinin ne kaptanıyım ne güverte lostromosuyum. Ben AK Parti’nin kaptanıyım, bana AK Parti’yi sorun. Onu da Kılıçdaroğlu’nu yakaladığınızda ona sorun. Yani onlarda kaptan ne yaptıysa yaptı zaten, gemi şu anda bordasından çok kötü çarptı. Her şey ortada. Kiminle yarışıyor, kiminle ne yapıyor, bizi hiç ilgilendirmez. Biz şu anda seçimi elhamdülillah başarılı bir şekilde tamamladık, bitirdik. Onlarda ise altılı masa, dokuzlu masa, on birli masa; ortada masa kalmadı zaten, dağıldı iyice… Şimdi bunu bana sorarsan bu olmaz. Milletim en güzel kararı verdi. Hayırlısı olsun." dedi.
Ve Ekonomi, Cumhurbaşkanı son günlerin en sıcak gelişmelerini değerlendirdi.
Kabinedeki değişiklikler ve ekonominin başına geçen isim Mehmet Şimşek ile ilgili soruları yanıtladı.
Bütün mesele şimdi finans yönetimini daha güçlü hale getirelim enflasyondaki düşüşü de daha aşağı indirelim. Tabii bazı arkadaşlar “Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor” gibi bir yanılgının içine düşmesin. Ben burada aynıyım. Ama Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz tabii kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik, “hayırlı olsun” dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik. Bunu neye dayanarak söylüyoruz? Biliyorsunuz Başbakanlığım döneminde biz (enflasyonu) tek haneye düşürdüğümüzde faiz 4,6’ydı, enflasyon da 6,2’ydi. O zaman yine tabii bu işleri beraber yaptık ve şimdi de Sayın Bakanımıza bunları söyledik, aynı şekilde bunu birlikte yapmalıyız. Biz o zaman “düşük faiz, düşük enflasyon” teorisiyle çalıştık. Şimdi de aynı anlayışla çalışıyorum, aynı düşüncedeyim ve bu şekilde bunu başarabiliriz diye inanıyorum" dedi.
Ve milyonların beklediği asgari ücret
"Asgari ücret konusuna gelince… Asgari ücret noktasında da biz kesinlikle işçimizi yine enflasyona ezdirmeyeceğiz. Asgari ücrette de elimizden gelen gayreti göstereceğiz. İşçimiz bu noktada rahat olsun, huzurlu olsun. Şu anda çalışmalar yapılıyor, bir an önce de inşallah kararı vereceğiz" dedi.
Memur maaşı ne kadar olacak. Gözler Cumhurbaşkanının yanıtındaydı.
"KRİTİK TARİH TEMMUZ"
"Memur maaşlarına ilişkin adım da zaten temmuz ayındaki görüşmelerde atılacak." dedi
Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Türkiye'nin ilk kadın Merkez Bankası Başkanı da soruldu
"Hafize hanımı Mehmet Bey tanıyordu ve kendisi bu teklifi bana getirdi. Biliyorsunuz ben kadro hareketine inanırım. Ve Merkez Bankası’nda bir de bayan yöneticimiz olsun diye düşündük. Bu adımı hayırlısıyla attık. Tabii kendisine de gerekli olan beklentilerimizi söyledik. Ve inşallah bu adımlarla birlikte de gerek Hazine ve Maliye Bakanımız gerek Merkez Bankası Başkanımız bizi mahcup etmeyecekler ve hayırlısıyla güzel neticeleri de alacağız diye düşünüyorum" dedi.