Araştırmacılar beyin ölümünün gerçekleşirken engellenebilecek bir süreç olduğunu ve tersine çevrilebileceğini iddia ediyor.

Fransa'daki Paris  Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen araştırmanın ana sorumlusu Severine Mahon, ölüm anının anlık gelişen bir olay olmadığını ve bir noktaya kadar tersine çevrilebilecek uzun bir süreç olduğunu belirtti. Mahon, "Henüz geri dönüşü olmayan noktanın tam olarak neresi olduğunu bilmiyoruz." ifadelerini kullandı.

Ekip beyinde ölüm sürecinin nasıl göründüğünü araştırmak için, farelerin beyinlerindeki hücre gruplarına ve bireysel nöronlara ameliyatla küçük problar yerleştirdi. Bu problar, farelerin  sırasında gerçekleşen kimyasal ve elektriksel aktiviteyi ölçtü. Deneyin sonucu, ölümün düşündüğümüz kadar basit olmadığını ortaya çıkardı. 

Gaziantep'te düzenlenen "Transplantasyon'24" toplantısı sona erdi Gaziantep'te düzenlenen "Transplantasyon'24" toplantısı sona erdi

ÖLÜM DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ KADAR BASİT DEĞİL

Bilincimizin tamamen kaybedildiği, geri dönüşü olmayan nokta hala bilinmiyor ama "ölüm dalgasının" nasıl ve nerede ortaya çıktığı tespit edilebiliyor. Araştırmacılar bu tespitin doktorların ciddi bir yaralanma durumunda beyin hasarını önlemek için daha iyi ilaçlar veya tedavi yöntemleri geliştirmelerine yardımcı olabileceğini söyledi.

Ölüm anında nöronlar kapandıkça beyinde güçlü bir elektrik dalgası yayılıyor. "Anoksik depolarizasyon" adı verilen bu elektrik dalgası; nöronların ölümüne işaret ediyor.

Araştırma sorumlularından Antoine Carton-Leclercq nöronların ölümü hakkında, "Bir kuğu şarkısı gibi, tüm beyin aktivitesinin durmasına doğru geçişin gerçek işaretidir." ifadelerini kullandı.

Leclercq, "Kişiyi belirli bir zaman aralığında hayata döndürmeyi başarırsak, anoksik depolarizasyonun etkilerini tersine çevirmenin mümkün olduğunu zaten biliyorduk." dedi. Buna göre araştırmanın asıl odaklandığı nokta, beyin fonksiyonunu mümkün olduğu kadar korumak için ölüm dalgasının beynin hangi bölgelerinde en fazla hasarı verebileceğini anlamak. "ÖLÜM DALGASI" BEYİN TAMAMEN ÖLDÜ DEMEK DEĞİL 

Uzmanlara göre yaşamsal işlevlerin geri kazanılabileceği kesin koşulları belirlemek çok önemli. Kalp ve akciğer yetmezliği durumunda canlandırmayı destekleyecek ilaçlar geliştirilmesi gerekiyor.

İnsanlarda çoğu durumda, kalp durduktan sonra dört dakika içinde nefes alışını yeniden sağlamak beyin ölümünü önleyecektir.

Bundan sonra tıpkı farelerde olduğu gibi farklı bölgeler farklı oranlarda ölmeye başlar.

Doktorlar, dalganın kaynağını hedef alarak veya yayılmasını sınırlayarak ölüm dalgasını nasıl önleyeceklerini bulabilirlerse, bu süreci yavaşlatmaya veya durdurmaya yardımcı olabilir.

Kaynak: AA