Türk Dünyası Sivil Toplum Çalıştayı’nda konuşan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Batı Azerbaycan Topluluğunun Ankara Temsilcisi, Prof. Dr. Seyit Aydın, “Kültür yerine hars adının tercihi isabetli bir başlangıç olacaktır. Fakat bu değişikliğin sebebini 'kültür' kelimesinin sadece Fransızca olmasına bağlamak meramımızın anlaşılmasını engeller. Zira Hars kelimesi de Arapçadır, hars veya kültür tabiri Azerbaycan Türkçesinde “ medeniyet” olarak benimsenmiştir” dedi.
“Nevruz Ortak Milli Bayram Olsun” Önerisi
Prof. Dr. Seyit Aydın, 2024 yılında Nevruz’un Türk devletleri için ortak milli bayram olarak kabul edilmesi önerisinde de bulunmuştu. Hatırlanacağı üzere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz Nevruz Bayramı’nda, Nevruz’un Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi bayramı olarak ilan edildiğini duyurmuştu.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Batı Azerbaycan Topluluğunun Ankara Temsilcisi, Prof. Dr. Seyit Aydın'ın değindiği konu başlıkları şöyle:
“Turizmle Bağdaştırılan Yaklaşım Maneviyatı Zedeliyor”
Prof. Dr. Seyit Aydın, turizm faaliyetlerinin milli zenginliklerimizin ticari bir malzeme haline getirilmesiyle ilgili olduğunu belirterek, “Bu yaklaşım, manevi zenginliklerimizin gelecek nesillerin nazarında değersizleşmesine sebebiyet verecektir,” diye konuştu. Ücretli semazen gösterileri gibi örneklerle bu anlayışın sonuçlarının gözlemlenebildiğini vurguladı.
“Kutadgu Bilig ve Kaşgarlı Mahmud, Ortak Dilde İlham Kaynağıdır”
Konuşmasında Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig eserine ve Kaşgarlı Mahmud’un çalışmalarına değinen Aydın, bu eserlerin ortak düşünce ve dil inşasında yol gösterici olduğunu belirtti. “Kaşgarlı, Bağdat’ta halifelik makamında üç Müslüman milletin dilini eşit olarak koymuştur,” dedi.
“Türk Dünyasında Ortak Dil ve Müfredat Şart”
Prof. Dr. Aydın, Türk dünyasındaki lehçe ve ağızların öğrenilmesinin bakanlık planına alınması gerektiğini belirtti. “İlk mektepten itibaren Türk Cumhuriyetleri ile koordineli Türk lehçe, şive ve ağızları ortak müfredata konulmalı,” dedi.
“Türk Hars Heyeti Kurulmalı, Ortak Tarih Müfredatı Hazırlanmalı”
Aydın, Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde bir Türk Hars Heyeti kurulmasının önemine dikkat çekti. “Tarih ve İslami anlayışı işleyen filmler çok mühimdir. Genç nesilleri seyahatlerle soydaş coğrafya ile tanıştırmak lazımdır,” ifadelerini kullandı.
“Milliyetçilik Batıdaki Ulusçulukla Eşdeğer Değildir”
Konuşmasında milliyetçilik anlayışına da değinen Aydın, “Müşterek Türk-İslam harsı siyasi bir kaygıya sahip ulusçuluk değildir. Hiçbir siyasi fikriyatın malzemesi olamayacak kadar varlık-yokluk meselemizdir,” dedi.
“Milli Merasimler ve Yayınlar Yeniden Millileştirilmeli”
Prof. Dr. Aydın, resmi ve gayriresmi merasimlerin milli değerlere uygun icra edilmesini önerdi. Televizyon programları ve her türlü neşriyatta da milli hassasiyetlerin işlenmesi gerektiğini vurguladı.
“2026’ya Kadar Türk Hars Müzesi Açılmalı”
Prof. Dr. Aydın, hazırlıkların 2026 yılına kadar tamamlanarak Türk Hars Müzesi’nin açılması gerektiğini belirtti.
“Ortak Senaryolarla Türk Dünyası Film ve Dizileri Üretilmeli”
Aydın, Türk devletlerinin ilgili bakanlıklarıyla ortaklaşa senaryolarla sinema ve dizi projeleri yapılmasını önerdi. Bu projelerle müşterek Türk harsının hatırlatılması hedefleniyor.
“Türk Dünyası Ortak Mükafatları Düzenlenmeli”
Aydın, çeşitli alanlarda ortak mükafatların verilmesini teklif etti: Türk Dünyası Müzik, Sinema, Edebiyat, Moda, Bilim ve Kur’an okuma mükafatları.
“Tarihi Şahsiyetler Çizgi Romanlarla Tanıtılmalı”
Prof. Dr. Aydın, Oğuz Kağan, Mevlana, Yunus Emre gibi önemli şahsiyetlerin hayatlarının çizgi roman olarak ilkokul ve ortaokul öğrencilerine tanıtılmasını önerdi.
“Rusya, Ukrayna Savaşıyla Parçalanma Sürecine Girdi”
Aydın, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası ikinci bir Afganistan sürecine girdiğini söyledi. “Bu savaşın sonunda Rusya 14 veya 16’ya bölünecek. İçindeki 85 milyon Türk nüfusu birden fazla Türk devletinin ortaya çıkmasına vesile olabilir,” dedi.
“Narın Çin’in İşgalinden Korunmalı”
Kırgızistan’ın Narın vilayetinin Çin’in işgal hedefinde olduğunu söyleyen Aydın, “Narın, adı gibi narindir, nadidedir. Çin’in Uygur Türk’lerine yaptığı mezalim farklı metotlarla sürüyor,” dedi.
“Qarbi Azerbaycan Türkleri, Doğdukları Topraklara Dönmek İstiyor”
Prof. Dr. Seyit Aydın’ın konuşmasında değindiği bir diğer önemli konu ise Qarbi Azerbaycan meselesi oldu. Aydın, 1800’lü yıllara gelinceye dek Kafkaslar’da nüfusun mühim yekününün Türklerden oluştuğunu belirtti. 19. yüzyılın başlarında Rusların, Kafkaslar’daki Türkleri tehcir edip yerlerine Ermenileri yerleştirme projesini hayata geçirdiğini, bu süreçte Türkmençay Anlaşması ile tehcirlerin hızlandığını söyledi.
Türklere karşı ağır zulüm ve katliamların yapıldığını vurgulayan Aydın, Sovyetler Birliği kurulurken Qarbi Azerbaycan’ın son Türk toprağının da Ermenistan sınırları içinde tutulduğunu ifade etti. 1987-1991 yılları arasında Ermenistan’daki Türklerin şiddetli zulme uğrayarak Azerbaycan’a göç etmek zorunda kaldığını belirtti.
Bugün Qarbi Azerbaycan’dan sürgün edilen 300 bin Azerbaycan Türkü, doğdukları topraklara dönmek istiyor. Bu amaçla kurulan Qarbi Azerbaycan İcması (Batı Azerbaycan Topluluğu), Ermeni işgali altındaki 26 il ve 300 ilçeden oluşan Türk vatanını barışçıl yollarla kurtarmayı hedefliyor.
“Biz sulh ile, liyakatle ve milletlerarası hukuk çerçevesinde hasretini çektiğimiz öz yurtlarımıza dönmek istiyoruz,” denilirken, Karabağ’ın işgalden kurtarıldığı hatırlatılarak “Sıra Qarbi Azerbaycan Türkleri’nin öz vatanına kavuşmasında” mesajı verildi.
"BÜTÜN TÜRK’LERİN DAVASI QARBİ AZERBAYCAN'ın kurtarılması için her türlü çalışma ve gayreti gösteren, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, Qarbi Azerbaycan İcmaı Başkanı Milletvekili Aziz Aliekberli, Türkiye temsilcisi Asıf Kurban başta olmak üzere gönül veren ve fiilen çalışan destek veren Aziz Milletimize teşekkür ediyoruz." ifadelerini de kullandı.