Artova Adalet Sarayı Temel Atma Töreni'nde konuşan Bakan Yılmaz Tunç, terörsüz Türkiye hedefiyle önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi. Devlet Bahçeli'nin grup konuşmasından sonra ortaya çıkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlam iradesiyle devam eden ve Türkiye'yi terörden kurtarma noktasında önemli çalışmalar yaptıklarını belirten Bakan Tunç, şöyle konuştu:
"İnşallah Türkiye'yi terörün olmadığı, terörün her türlüsünün olmadığı, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğe güvenle baktığı bir ülke olarak hep beraber inşa edeceğiz. Terör örgütü silah bıraktığında, kendini feshettiğinde, 40 yıldan bu yana bu ülkenin kalkınmasında, gelişmesinde ayak bağı olan, binlerce insanımızı, şehitlerimizi kaybetmemize neden olan, maddi, manevi kayıplara neden olan ve enerjimizi harcadığımız bu terör belasından kurtularak bütün imkanlarımızı, enerjimizi, milletimizin kalkınmasına, refahına harcayacağız inşallah. O günlerin eşiğindeyiz. Şafağındayız."
Türkiye Yüzyılı’nda hep beraber milletçe, etnik kökeni ne olursa olsun hiç ayrım yapmadan huzurlu bir Türkiye'yi ve huzurlu bir geleceği inşa edeceklerini kaydeden Adalet Bakanı Tunç, "Terörsüz Türkiye demek, huzurlu gelecek demek. Hep beraber millet olarak bunun kararlılığı içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
"Adalet mülkün temelidir" sözünü hatırlatan Bakan Tunç, "Adaletin tecellisi için tarafsız ve bağımsız yargı şarttır. Devleti ayakta tutan 3 sütun vardır. Yasama, meclis kanun yapar. Yürütme o kanunları millete hizmet etmek için uygular. Yargı da milletin hakkını hukukunu savunur. Haklıyı savunur. Adaletin tecellisi için çalışır. Dolayısıyla bu 3 sütunda devleti ayakta tutan sütunlardır ve devletin temeli de adalettir." değerlendirmesinde bulundu.
ADALETİN TESİSİ İÇİN 23 YILDAN BU YANA ÇOK ÖNEMLİ REFORMLAR YAPTIK
Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer toplumsal barış ve huzur sağlanmak isteniyorsa bir yerde, mutlaka adaletin tesis edilmesi gerekir. İşte o nedenle adaletin tesisi için 23 yıldan bu yana çok önemli reformlar yaptık, mesafeler aldık. Adaleti en güzel şekilde tecelli etmek, haklıya hakkını gecikmeksizin verebilmek ve haksıza da hak ettiği yaptırımı uygulamak, suçu önlemek için bu noktadaki kararlılığımızı da hep sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz. Adaletin tecellisi için 3 önemli unsur vardır, değerli hemşerilerim. Bir kere adaletin uygulayacağı, yargının uygulayacağı mevzuat. Beraber komisyonda çok çalıştık arkadaşlarımızla. Bu mevzuatın tamamının yenilenmesi için büyük mücadeleler yaptık. Çok da karşı koydular. Muhalefetin dirençleriyle karşılaştık. 'Yapmayın' dediler, 'etmeyin' dediler. Anayasada yaptığımız değişiklikler, demokratik hukuk devletini güçlendirmeye yönelik hak arama yollarını arttırmaya yönelik yaptığımız değişikliklere hep karşı geldiler. Hiçbir şeye 'iyi yapıyorsun' demediler. Hep engellemelerle geldik bugünlere. Hakimler Savcılar Kurulunun, Anayasa Mahkemesinin yapısını daha demokratik hale getirelim dediğimizde karşı geldiler ama onlara rağmen yaptık, 'millet istiyor' dedik."
Devlet güvenlik mahkemelerinin, askeri yargının kaldırıldığını anımsatan Bakan Yılmaz Tunç, yargı birliğinin sağlanması konusunda büyük reformlar yaptıklarını aktardı.
Adalet Bakanı Tunç, "15 Temmuz'da da o reformlar sayesinde vesayetçi anlayıştan arındırmış olduğumuz o milli iradeye, hukuk devletine saygı duyan hakimler, savcılar 15 Temmuz'da siz Tokat Meydanı'nda Artova Meydanı'nda bu ülkenin bağımsızlığını ve bayrağını savunurken onlar da adliyelere koştular. O darbecilerle ilgili, o hainlerle ilgili gözaltı kararları verdiler. Onların yargıda hesap vermelerini sağladılar." ifadelerini kullandı.
YOLSUZLUK YAPANLARLA MÜCADELE EDEN BİR YARGI İSTEMİYORLAR
"Nereden nereye gelmişiz." diyen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şunları kaydetti:
"27 Mayıs'ta milletin seçtiklerini, başbakanını, bakanlarını 'seni buraya tıkan kuvvet böyle istiyor' diyen yargıdan, 12 Eylül'de 'bir sağdan astık, bir soldan astık, yaşlarını büyüterek de astık' diyen darbecilere destek olan yargıdan, milletin hakkını hukukunu değil darbecileri savunan yargıdan, 28 Şubat'ta o vesayetçi darbecilerin karşısında hazır ol da selam duran yargıdan, o üniversiteli kızlarımız yaka paça bu kürsülerden aşağıya ağızları kapatılarak indirildiği o dönemlerde onları savunan yargıdan, bugün 15 Temmuz'da milleti savunan, milli iradeyi savunan, milletin hakkını hukukunu savunan bir yargı sistemine geçtik. İşte onun için yargının uygulamalarına karşı saldırılar, bu nedenle değerli kardeşlerim. Hazmedemiyorlar. Suç şebekeleriyle mücadele etmeyi hazmedemiyorlar. Yolsuzluk yapanlarla mücadele eden bir yargı istemiyorlar. Onun için hep yargıya sataşıyorlar, yargı mensuplarına hakaret ediyorlar ve tehdit ediyorlar. Her şey milletimizin gözü önünde cereyan ediyor ve milletimiz neyin doğru neyin eğri olduğunu sessiz bir şekilde takip ediyor ve yeri geldiğinde cevabını veriyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vermeye devam edecek inşallah."
Adaletin gecikmeksizin tecellisi için yapacakları çalışmalara hız kesmeden devam edeceklerini dile getiren Bakan Tunç, "Öncelikle mevzuatın yenilenmesi, gerek anayasa değişiklikleriyle gerek temel kanunlarla. Bu konuda tek bir problemimiz kalmadı. Şimdi hedefimiz yeni demokratik bir anayasa. Bu da tabii ki bir uzlaşmayla olacak. Bir toplum sözleşmesi yapabilmemiz için toplumun o anayasada kendilerini görebilmeleri, ifade edebilmeleri için yeni vesayetçi anlayıştan tamamen sıyrılmış sivillerin yazdırdığı ve milletin onayladığı bir anayasayla inşallah 'Türkiye Yüzyılı'na başlarsak, bu ülkemiz için çok hayırlı bir iş olacak. İnşallah onu da başarırız." şeklinde konuştu.
Geçen yıl 25 bin hakim ve savcının 13 milyon 900 bin karar verdiğini aktaran Bakan Tunç, "Niye bunlardan bahsetmiyorsunuz? Milletin hakkını, hukukunu korumak için geçen yıl 13 milyon 900 bin karar verdi. Her yıl geriden devreden 11 milyon dosya var. Bu 11 milyon dosyayı yeni alınan hakimlerimizle beraber yargı teşkilatımızı daha da güçlendirerek gün geçtikçe eritmeye devam ediyoruz. 11 milyon devreden olduğuna göre 13 milyon 900 bin geçen yıl karar verilmişse demek ki vatandaşlarımızın bu gecikmeden gördükleri sıkıntıyı da bir an önce kaldırmanın gayreti içerisindeyiz. Adalet saraylarımız, avukatlık yaptığımız dönemlerde hepimiz biliyoruz. İşte hükümet konağının içindeydi. Şimdi ne oluyor? Ayrı bir bina. Baktığınız zaman Selçuklu mimarisi, ecdadımızı hatırlatıyor bize ve inşallah kısa süre içerisinde müteahhit firma yetkilileriyle görüşerek hızlı şekilde tamamlanmasını sağlayacağız." diye konuştu.
Son iki yıl içerisinde 2 bin 369 yeni hakim ve savcının göreve başladığına dikkati çeken Bakan Yılmaz Tunç, bu sayının 25 bin 695'e yükseldiğini aktardı.
17-25 Aralık ve 15 Temmuz hain kalkışmasında yargının hasar gördüğünü vurgulayan Adalet Bakanı Tunç, şöyle devam etti:
"En büyük hasarı da yargımız gördü ve ihraç edilenlerdeki boşluğu bir an önce doldurmak için yaptığımız çabalar var. O yaraları sardık ve şimdi daha güçlü şekilde yolumuza devam ediyoruz. Tabii ki insan kaynağını yetiştiren hukuk fakültelerimiz. Hukuk fakültelerimizdeki kaliteyi artırmamız gerektiğini, YÖK Başkanımızla da üniversite rektörlerimizle de dekanlarımızla da istişare ediyoruz. Türkiye'de artık bu sınavdan (2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı) itibaren ilk 100 bine girecek olan öğrencilerimiz hukuk fakültesine başvurabilecek, kazanabilecek. Yani ilk 100 bine girmesi lazım. Türkiye'nin en başarılı öğrencileri hakim, avukat, savcı olsun, yargının hizmetinde çalışsın. Bunu hedefliyoruz. Önümüzdeki haziranda yapılacak sınavdan itibaren bu uygulanmaya başlanmış olacak.
Tabii yeni başladığımız hukuk mesleklerine giriş sınavı da kaliteyi getirecek. Artık avukatlık stajına başlayabilmek için bu sınavı geçmek gerekecek. Hakim, savcı yardımcılığı sistemini başlattık. Onu kazanmak için yine bu sınavı kazanması gerekecek. Geçen eylül ayında ilk sınavı yaptık. Nisanda, önümüzdeki ayda 2. sınavı yapacağız. Tüm hukuk fakültesi öğrencilerimize başarılar diliyorum."
Bakan Tunç, hakim, savcı yardımcılarının kürsüye çıkmadan önce bir yıl adalet akademisinde, 2 yıl da hakim ve savcılarının yanında adeta "usta çırak" ilişkisi gibi yetişeceklerini ve kürsüye daha güçlü çıkacaklarını kaydetti.
İş yoğunluğunun olduğu yerlerde mahkeme sayılarını artırmaya devam ettiklerinin altını çizen Bakan Yılmaz Tunç, "Son 1,5 yılda 2 bin 623 yeni adli ve idari yargıda mahkeme kurduk ve mahkeme sayımız 8 bin 632'ye yükselmiş oldu. İstinaftaki yığılmayı da önlemek için yeni daireler açtık. Açmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki kararnamede de yine yeni mahkemeler, istinaf daireleri kurarak özellikle iş davaları, kira davaları, yine aile hukukundan doğan davalar, bunlar uzun sürmemesi lazım. Bu konudaki tedbirlerimizi de almaya devam ediyoruz." dedi.
Teknolojinin tüm imkanlarını adaletin hizmetine vermeye devam edeceklerini söyleyen Bakan Tunç, UYAP sisteminin dünyada zaten önemli proje olduğunu dile getirdi.
Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini önemsediklerini belirten Bakan Tunç, şunları paylaştı:
"2013'te o zaman alt komisyon başkanı olarak arabuluculuk kanununun görüşmelerini gerçekleştirirken 'Olmaz, bu uygulanmaz. Bu ne demek? Alternatif bir yargı mı getiriyorsunuz?' diyorlardı o günkü komisyonun CHP'li üyeleri. Şimdi 7 milyon 124 bin arabulucuya giden dosyanın 4 milyon 534 bini anlaşmayla sonuçlanmış. 4 milyon 534 bin. Kaç mahkemenin işine bedel değil mi? Her şeye karşı geldiler. Biz onlar karşı geldi diye eğer geri dursaydık, bugün bu noktaya gelebilir miydik? Onlar 'Suriye'de ne işiniz var?' dediklerinde gitmeseydik ne olurdu? Bütün küresel güçler Suriye'yi bölüp parçalardı. 'Suriye'nin bütünlüğü, ülkemiz faydasına. En çok biz zarar görürüz.' dedik. Azerbaycanlı kardeşlerimize asker gönderdiğimiz zaman bile 'Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan'a cihatçı gönderiyor.' demediler mi?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni 23 Ocak'ta açıkladığını hatırlatan Bakan Yılmaz Tunç, "İçinde özellikle avukatlarımızdan, hakimlerimizden, tüm kesimlerden, hukuk fakültelerinden görüşler alarak yargıdaki o dile getirilen problemlerin çözüm önerilerine ilişkin önemli hususları yargı reformu belgemize aldık. Orada tabii 5 önemli amacımız var. Kurumsal kapasiteyi daha da güçlendirecek, insan kaynağı kapasitesini daha da güçlendirecek, ceza adaleti sisteminin etkinliğini daha da kuvvetlendirecek, toplumu suç ve suçludan koruyacak, yine hukuk ve idari yargılama süreçlerinde etkinliği sağlayacak ve adalete erişimi daha da kolaylaştıracak çok önemli 264 tespit ettiğimiz hedef var. Bunları da inşallah kanun gerektiren hususları milletvekillerimize arz edeceğiz. İlk paketi yakın sürede inşallah onların huzurlarına getireceğiz. Uygulama gerektiren hususları da bizler Bakanlık olarak Hakimler Savcılar Kurulu olarak kısa süre içerisinde hayata geçirmenin gayreti içerisinde olacağız." şeklinde konuştu.
Bakan Tunç, Tokat genelinde yaptıkları ve planladıkları yatırımları da paylaştı.
Konuşmaların ardından Artova Adalet Sarayı'nın temeli atıldı.