Azerbaycan'da 1990 yılında Sovyet ordusunun başkent Bakü ve diğer illerde gerçekleştirdiği kanlı müdahale, 35 yıl sonra bile halkın hafızasında derin izler bırakmaya devam ediyor. Sovyetler Birliği'nin çöküşünü hızlandıran, Azerbaycanlılar için bir kahramanlık destanına dönüşen ve bağımsızlık mücadelesinin önemli bir dönüm noktası olan "Kanlı Ocak" olayları, aynı zamanda Ermenilerin Karabağ'daki toprak taleplerine karşı Azerbaycan halkının gösterdiği direnişin sembolü oldu.
Olayların temelinde, Ermenistan'ın 1989'da Karabağ'ın Azerbaycan'dan koparılması yönünde aldığı karar ve Azerbaycan halkının buna karşılık verdiği tepki vardı. Binlerce Azerbaycanlı, Bakü'de büyük mitingler düzenleyerek Sovyet yönetiminin baskılarına karşı çıkmaya başladı. Ancak Sovyet hükümeti, protestoları bastırmak amacıyla 26 bin kişilik orduyu Bakü'ye gönderdi. 19 Ocak gecesi başlayan kanlı müdahalede, silahsız sivillere karşı yapılan saldırılar sonucu 130 kişi hayatını kaybetti. Sovyet ordusunun katliamı, Neftçala ve Lenkeran gibi diğer illere de yayıldı ve toplamda 150 kişi öldü, 744 kişi yaralandı.
Şehitlerin defnedilmesi için Bakü'deki Şehitler Hıyabanı'na gerçekleştirilen toplu cenaze törenine yaklaşık 1 milyon kişi katıldı. Bu olay, Azerbaycan halkının Sovyet yönetimine duyduğu güveni sarstı ve bağımsızlık mücadelesi hız kazandı.
Azerbaycan, 20 Ocak Katliamı'nın faillerinin cezalandırılmasını talep ediyor ve uluslararası toplumdan bu konuda destek bekliyor. Azerbaycan Ombudsmanı Sabina Aliyeva, 20 Ocak'ın insanlığa karşı işlenen bir suç olarak uluslararası düzeyde tanınmasını ve sorumluların cezalandırılmasını istiyor.