Lübnan-Türkiye ve İran hattı hareketlendirilmek isteniyor!
Lübnan-Türkiye ve İran hattının hareketlendirilmek istendiğini belirten ASAM Başkanı Dr. Eray Güçlüer, "2 Ocak tarihinde Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta İsrail gizli servisi tarafından yapılan bir saldırı sonucu Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri ve iki Kassam Tugayları komutanının öldürülmesi olayından sonra bölgede tansiyon iyice yükseldi. 2 gün önce İran'ın Kirman vilayetinde Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin ABD tarafından öldürülmesinin dördüncü yılında, Süleymani'nin mezarı yakınında düzenlenen anma töreni sırasında 13 dakika arayla meydana gelen 2 patlamada 103 kişi öldü, 200'den fazla kişi de yaralandı. İran'da bugüne dek en fazla can kaybına yol açan patlamalar sonrası İran'da ulusal yas ilan edildi ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Türkiye'ye yapmayı planladığı gezi ertelendi. Yakın çevremizde bütün bunlar olurken Türkiye'de de Milli İstihbarat Teşkilatınca MOSSAD'ın Türkiye'deki faaliyetlerine yönelik çok önemli operasyonlar icra edildi. Bu operasyonlarda 8 ilde 34 şahıs casusluk şüphesi ile yakalanırken 12 firarinin yakalanması için operasyonlara devam etmekte. Görüleceği üzere Lübnan-Türkiye ve İran hattı hareketlendirilmek isteniyor." ifadelerini kullandı.
İsrail, bölgesel savaş çıkartmak istiyor!
İsrail'in Gazze'deki yenilgisinin üstünü örtmek adına bölgesel savaş çıkartma planı olduğunu belirten Güçlüer, "İsrail, Gazze'deki yenilgisinin üstünü örtebilmek için bölgesel bir savaş çıkarmak niyetinde. Netanyahu için tek kurtuluş bu. Bunun için Siyonist İsrail yönetimi çatışmaları Lübnan'a ve İran'a yayabilecek eylemler yapmaya muvaffak olsa da denklemde Türkiye'nin eksik olduğu görülmektedir. Aslında İsrail gizli servisinin Türkiye'deki yeraltı faaliyetlerine yönelik MİT tarafından yapılan operasyonlar dikkate alındığında, Lübnan ve İran gibi Türkiye'de de sansasyonel eylemler yapmak için altyapı oluşturulmaya çalışıldığı görülmektedir. Sadece bunlar da değil başta sosyal medya olmak üzere neredeyse bütün medya araçları kullanılarak provokatif eylemlerin oluşması için birileri var gücüyle çalışmakta. Örneğin 22 ve 23 Aralık 2023 tarihlerinde Irak'ın kuzeyinde meydana gelen terör saldırısında ülkemizi ve ordumuzu güç durumda bırakacak sinsi propagandalar yapılması, Suudi Arabistan'da oynanması planlanan futbol maçında büyük Atatürk üzerinden provokasyon yaratılmaya çalışılması, Kelime-i Tevhid konusunda girişilen provokasyon kokulu sosyal içerikli eylemler, İsrail gizli servisinin ve dolayısıyla İsrail'deki siyonist akılın Türkiye konusunda boş durmadığını göstermesi bakımından çok önemli ipuçlarıdır." değerlendirmesinde bulundu.
MİT, bölgedeki en güçlü istihbarat teşkilatı olduğunu gösterdi
MİT'in bölgedeki savaşı önlediğini belirten ASAM Başkanı Dr. Eray Güçlüer, "Bu yönüyle bakıldığında Milli İstihbarat Teşkilatımız aslında Sadece MOSSAD'ın Türkiye'deki faaliyetlerini önlemekle kalmadı aynı zamanda bölgesel bir savaşın da ortaya çıkmasını engelledi. Böylece Türk Milli İstihbaratı bölgedeki en güçlü istihbarat teşkilatı olduğunu bir kere daha dünyaya göstermiş oldu. Muhtemelen bundan sonra da bölgemizde benzer provokatif eylemlerin gerçekleşme ihtimali son derece yüksek. Özellikle başta İran ve Irak olmak üzere yakın komşularımızla ilişkilerimizi bozabilecek provokatif eylemlere karşı dikkatli olunması, meydana gelebilecek olaylarda soğukkanlı davranılarak öncelikle olayların sebebi ve ortaya çıkış nedenleri konusunda toplumun süratle ve doğru şekilde bilgilendirilmesi önem arz etmektedir." uyarısında bulundu.
Blinken Yahudi olarak gittiği İsrail'den Türkiye'ye diplomat olarak dönüyor!
ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın Yahudi olarak gittiği İsrail'den diplomat olarak Türkiye'ye çark ettiğini belirten Güçlüer, "Bu arada ABD'nin bölge politikaları ile İsrail'deki siyasi Siyonist yönetimin politikalarının ayrışmakta olduğunu görmekteyiz. İsrail'e rağmen ABD'nin bölge politikalarında siyasi bir denklemin Türkiye'siz kurulamayacağını bildikleri için cumartesi günü ABD Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail'i pas geçerek Türkiye'ye gelecek. Ne demişler büyük lokma ye ama büyük konuşma. ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın Yahudi olarak gittiği İsrail'den diplomat olarak Türkiye'ye çark etmesi tam da bu sözü haklı çıkarır nitelikte." değerlendirmesinde bulundu.