Uluslararası Türk Akademisi tarafından yürütülen "Türk Barometresi 2023: Türk Devletlerinde Kimlik ve Kültür Etkileşimi "araştırmasının sonuçları, bugün yapılan toplantı ile Türk kamuoyu ile paylaşıldı. Gazi Üniversitesi Eski Senato Salonu'nda, 25 Aralık 2023 tarihinde araştırma bulgularının aktarıldığı tanıtım toplantısı icra edildi.

Türk Akademisi ve Gazi Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜRKDAM) tarafından gerçekleştirilen toplantıya; Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Şahin Mustafayev, Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Gelişli, Gazi Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜRKDAM) Başkanı Prof. Dr. Bülent Aksoy, Cumhurbaşkanlığı Eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen ile yurtiçinden ve yurtdışından akademisyenler iştirak etti.

"TÜRK BAROMETRESİ 2023" NEDİR?

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Şahin Mustafayev, "Türk Barometresi 2023: Türk Devletlerinde Kimlik ve Kültür Etkileşimi" araştırmasının Türk devletleri arasındaki ilişkilere yönelik algıların ve beklentilerin anlaşılması için değerli bir araç olduğunu söyledi. Mustafayev, “Türk dünyası, yüzyıllar boyu değişen ve gelişen bir uygarlığı temsil etmektedir” açıklamasını yaptı. Türk Barometresi hakkında bilgi veren Mustafayev, "Türk Barometresi, Türk devletleri toplumlarının çeşitli yönlerini inceleyen, günlük yaşam ve iş hayatına ilişkin istek ve öncelikleri, ayrıca temel sosyoekonomik eğilimleri ve kültürel değerleri ölçmek maksadıyla Türk Akademisi tarafından yürütülen kapsamlı bir araştırma projesidir" ifadelerini kullandı.

Türk devletlerinin birbirine giderek daha fazla kenetlendiğini ve küresel anlamda birlikte yol almaya başladıklarını dile getiren Prof. Dr. Şahin Mustafayev, bu sürece katkıda bulunacak bu tür akademik çalışmaların önemli olduğunu ifade etti.

gazi1-1703509809-195

"TÜRK DÜNYASI HUSUSUNDA ÖNEMLİ KURUMLAR ORTAYA ÇIKTI"

Cumhurbaşkanlığı Eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, burada yaptığı konuşmada bu tür araştırmaların kıymetli olduğunu bildirdi. Yurt içinden ve yurt dışından farklı üniversitelerden ilgili akademisyenlerin katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantıda, araştırma sonuçlarının tanıtılmasının ardından elde edilen verilerin analizine dayalı sonuçlar oluşturulan bir panelde tartışıldı.

Cumhurbaşkanlığı Eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, uzun bir süredir bu amacın sürdürüldüğünü aktardı. İsen, “Türk dünyası hususunda önemli kurumlar ortaya çıktı. Bu çalışmalar bizi ortak bakış açısına götürecektir” dedi. Türk Barometresi projesinin ortaya çıkışına işaret eden İsen, “Türk Akademisi, bugün Türk kimliği üzerinden başlattığı çalışmayı, somut bir proje olarak önümüze seriyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye dâhil olmak üzere 5 Türk devletinde (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan Özbekistan ve Türkiye Cumhuriyeti) 6 bin 341 kişiye elektronik ortam üzerinden (çevrim içi) eş zamanlı olarak gerçekleştirilen bu araştırma, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkelerinde kişilerin önceledikleri değerlerin ve toplumsal güven düzeylerinin karşılaştırmalı alan araştırmasıyla tespit edilmesi ve katılımcıların Türk devletleri arasında yakınlaşmaya ve ülke imajına ilişkin düşünceleri betimlemesi amaçlandı.

gazi1-2-1703509833-716

KİMLİK VE KÜLTÜR ETKİLEŞİMİNE BÜTÜNCÜL BAKIŞ

"Türk Barometresi 2023: Türk Devletlerinde Kimlik ve Kültür Etkileşimi" adlı araştırma, bu bağlamda Türk devletlerinde kültürel değişimin izlenmesini ve kültürel değerler ile yapısal faktörlerin bütüncül bir bakışla anlaşılmasını amaçlayan kapsamlı bir sosyal araştırma projesidir.

5 TÜRK DEVLETİNDEN 6 BİN 341 KATILIMCI

Kamuoyu Araştırmaları Uzmanı Hale Aslı Kılıç, gerçekleşen panelde “Türk Barometresi 2023” projesinde elde edilen verileri sundu. Kılıç, Mayıs ve Temmuz 2023 döneminde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkiye'deki sosyoloji araştırma merkezleri tarafından toplamda 6 bin 341 kişiye elektronik ortam üzerinden (çevrimiçi) eş zamanlı olarak anket uygulandığını söyledi.

Kılıç, "Bu araştırma, genel olarak 95 güven sınırında yüzde 1.2 hata payındadır. Ülke bazında hata payı ise yüzde 2.3 ile yüzde 3 arasında değişmektedir" dedi.

gazi1-3-1703509993-48

GELENEKLER VE MİLLİ KİMLİK İLİŞKİSİ DİKKAT ÇEKİYOR

"Selvi Boylum Al Yazmalım" Kazakistan'da Tiyatroya Uyarlanarak Sahnelendi "Selvi Boylum Al Yazmalım" Kazakistan'da Tiyatroya Uyarlanarak Sahnelendi

Kamuoyu Araştırmaları Uzmanı Hale Aslı Kılıç, beş ülke ortalamasında (bölgesel düzeyde) katılımcıların yüzde 85'inin gelenek, örf ve adetlere uymayı önemsediklerini belirtti. Kılıç, araştırma bulgularının katılımcıların yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde, bölgesel düzeyde 50 yaş ve üstü olanların yüzde 94 oranında, 29 yaş ve altı olanların ise yüzde 74 oranında örf ve adetlere uymayı çok önemli bulduğunu tespit ettiklerini açıkladı.

KÜLTÜREL DEĞERLERİ KORUMAYA İLİŞKİN TOPLUMSAL FARKINDALIK ÖNE ÇIKIYOR

Araştırma sonucu raporunun devamında şu ifadeler yer aldı:

"Araştırma bulguları, tüm ülkelerdeki katılımcıların önemli bir bölümünün ülkelerin kendi yaşam biçimini/kültürünü savunduğunu, diğer ülkelere benzemeye çalışmaması gerektiğini düşündüğünü ortaya koydu. Beş ülke ortalamasında, katılımcıların yüzde 77'si ülkeye özgü yaşam biçimi ve kültürün savunulması gerektiği görüşü üzerinde dururken; yüzde 10'u bu hususta kararsız kaldığını bildirdi.

Özellikle küreselleşme ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak hızlı kültürel değişimlerin yaşandığı, yerel değer, inanç ve geleneklerin büyük tehdit altında olduğu, pek çok yönden gelenekten, kültürden, geçmişten kopma ve kırılmaların yaşandığı bir dönemde, Türk devletlerindeki kişilerin kültürel değerlerin önemsenip korunmasına yönelik yüksek oranda farkındalığı büyük önem arz etmektedir.

gazi1-4-1703510011-657

KÜLTÜR TRANSFERİNDE AKTİF ROLE SAHİP OLAN İLETİŞİM DİLİ

Dil insanlar arasında haberleşmeyi sağlayan temel bir araç olmasının dışında bir milleti oluşturan temel unsurlardan biridir. Toplumların hayatında aktif bir role sahip olan dil, kültür transferi ve kültürel ilişkilerde önemli bir paya sahiptir.

Türk Barometre araştırmacıları, günlük hayatta farklı ortamlarda kullanılan dili incelediğinde, tüm Türk devletlerinde ağırlıklı olarak ana dilde konuşulduğunu gördüklerini ifade etti. Kazakistan'dan katılımcıların yüzde 35, Kırgızistan'da yüzde 21, Azerbaycan'da ise katılımcıların yüzde 19'u ailede ana dilde, işyerinde ise farklı dilde konuştuğunu belirttiklerini bildirdi. Araştırmacılar bu durumun Türk devletlerinin çoğunda tarihsel ve toplumsal süreçler sonucunda oluşmuş çok dilli ve çok kültürlü bir toplum yapısına sahip olduğunu yansıttığını aktardı."

Kaynak: QHA