Faeser, Varşova'da düzenlenen AB İçişleri Bakanları gayri resmi toplantısı öncesinde gazetecilere açıklama yaptı.
Almanya'da yaşanan tartışmaların Avrupa'daki komşular arasında rahatsızlık oluşturduğunu belirten Faeser, ülkesindeki göç ve iltica konularında Alman Anayasası ve AB hukukunu esas alarak hareket etmeye devam edeceklerini vurguladı.
Faeser, "(AB'nin) İltica ve Göç Anlaşması'nı en kısa sürede uygulamaya konulması, en büyük önceliğimiz olmaya devam ediyor." ifadesini kullandı.
Anlaşmayı tek taraflı ulusal eylemlerle tehlikeye atmayacaklarını belirten Faeser, Avrupa Göç ve İltica Anlaşması'nın uygulanmasını öne çekmek istediklerini ve bu yasama döneminde yürürlüğe girmesini ümit ettiğini dile getirdi.
Faeser, kapsamlı şekilde AB dış sınırlarının korunmasını, sığınmacıların üye ülkelere adil dağıtılmasını ve Almanya'da düzensiz göçün sınırlandırılmasını istediklerini kaydetti.
Alman Meclisi'nde aşırı sağcı AfD'nin sayesinde Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin önergesinin dün kabul edilmesini diğer Avrupa ülkelerinin de eleştirdiğini hatırlatan Faeser, "Dün yaşananlar sorumsuzluktu." dedi.
CDU/CSU partilerinin hazırladığı, Almanya'daki göç politikalarının sertleştirilmesini öngören önerge, aşırı sağcı AfD partisi sayesinde dün mecliste kabul edilmişti.
Önergede, tüm komşu ülkelerle olan sınırlarda kalıcı kontroller yapılması ve koruma talep edenler dahil ülkeye giriş belgesi bulunmayanların geçişlerinin yasaklanması isteniyor.
Ayrıca önergede ülkeyi terk etmesi gereken herkesin gözaltına alınması da talep ediliyor.
CDU/CSU'nun bu önergesinin AfD sayesinde mecliste kabul edilmesinden dolayı Hristiyan Demokrat Partisi (CDU) Genel Başkanı ve CDU/CSU'nun başbakan adayı Friedrich Merz de eleştiriliyor.