Beyazıt'taki İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası Doktora Salonu'nda düzenlenen "28 Şubat Demokrasiye Vurulan Postmodern Darbe" söyleşisine katılan Kaya, 1994 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bazı şehirleri Refah Partisi'nin kazanmasının vesayetçi güçleri son derece telaşlandırdığını söyledi.

Vesayetçilerin bir yıl sonra Refah'ın genel seçimlerde birinci parti olarak çıkmasından rahatsızlık duyduğuna dikkati çeken Kaya, o dönem Necmettin Erbakan başkanlığında bir koalisyon hükümeti kurulmaması için "medya, sivil toplum kuruluşları ve ekonomi kuruluşları" diye bilenen beşli çetenin, siyasi partilerin üzerinde baskı kurduğunu anlattı.

Kaya, Refah Partisi'nin daha sonra Doğru Yol Partisi'nin lideri Tansu Çiller ile Refahyol hükümeti kurduğunu hatırlattı.

Kurulduğu günden itibaren Refahyol hükümetinin millete nefes aldıran sosyal ve ekonomik politikalarına rağmen sürekli büyük baskı altında tutulduğuna dikkati çeken Kaya, askerin, sistem üzerindeki baskısının sürekli artması sonucunda henüz 11 aylık hükümetin indirildiğini vurguladı.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Atabek: Aklımızla, yeteneğimizle, azmimizle temsil edilmek istiyoruz TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Atabek: Aklımızla, yeteneğimizle, azmimizle temsil edilmek istiyoruz

Kaya, 28 Şubat'ta medyanın, askeriyeden gelen brifinglerle hükümete karşı topyekun savaş manşetleri attığını, hükümetin devrilmesinin ardından büyük baskı rejimi kurulduğunu, darbecilerin kurdukları bu rejim için "bin yıl sürecek" diye reklam yaptığını söyledi.

Bu baskı düzeninde dini hayatın, dindarların, özellikle başörtülü kadınların, namaz kılan erkeklerin hepsinin fişlendiğini kaydeden Kaya, "Adeta devletin kurumlarıyla millet karşı karşıya getirildi." dedi.

Kaya, o dönemde İstanbul'un seçilmiş belediye başkanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın okuduğu bir şiir yüzünden cezaevine atıldığını, Erbakan ve yol arkadaşlarının siyasetten men edildiğini, Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesi eliyle kapatıldığını hatırlattı.

Daha sonra yerine kurulan Fazilet Partisi'nin de aynı şekilde kapatıldığını aktaran Kaya, "Bu vesayetçi zihniyetle Türkiye 1997'den 2002'ye kadar ara bir dönem yaşadı. Bu dönemde Türkiye'nin ekonomik açıdan baktığınızda tam 22 bankasının batırıldığını, içinin boşaltıldığını görüyoruz. Milyarlarca dolarlık ekonomik yük, bu milletin öz evlatlarının boynuna yüklendi. Yaşanan ekonomik krizle Türkiye adeta dibi gördü. Zamanla mafyanın ekonomiye hakim olduğunu, toplumsal güven zemininin aslında çok büyük yara aldığını görüyoruz." diye konuştu.

Kaya, 28 Şubat darbe sürecinin Kasım 2002'de AK Parti'nin iktidar olmasıyla kapandığını dile getirdi.

"Türk milletinin hafızasına kazınan bir tarihti"

Bir milletin tarihinde önemli dönemler olduğunu, kırılma anları yaşandığını, bu hadiselerin adeta o milletin tarihine, hafızasına kazındığını, 28 Şubat'ın da Türkiye için öyle bir tarih olduğunu belirten Kaya, şunları söyledi:

"Türk milletinin hafızasına kazınan bir tarihti. Milyonlarca insanımızın hayatının değiştirildiği bir tarihti. Çok açık şekilde demokrasi dışı bir olaydı ve usulü, gayesi, esasları bakımından da gerçekten çok açık ve netti. Gayesi, vesayetçi anlayışı tamamıyla bu ülkede hakim kılmaktı. Hedefi de tamamen bu ülkenin inanç ve değerleriydi. Değerlerimizi hedef alan bir dönemi yaşadık. İşte bu yüzden 28 Şubat aslında demokrasi ve özgürlüğümüzün adeta katledildiği, ülkemizin tarihinde kara leke olarak gördüğümüz bir tarih."

Kaya, 28 Şubat'ın açıkça milletin mukaddesatına, inançlarına ve değerlerine karşı yapılan sistematik saldırı olduğunu belirterek, "Üzerinden tam 28 yıl geçti ama maalesef ara ara görüyoruz ki 28 Şubat dönemini hala özleyenler, onu yeniden hortlatmaya çalışanlar da oluyor. Bulduğu her fırsatta o dönemi özlemle ananlar, vesayetçi kodları içinden bir türlü atamayanlar, milletin iradesine çok zor tahammül edenler hala aramızda var. İşte bu yüzden de 28 Şubat gününü, o dönemi hiçbir zaman unutmamalıyız ve unutturmamalıyız." ifadelerini kullandı.

Özgürlükleri, demokrasiyi, inancı ve hürriyeti ayaklar altına alanların bugün de maalesef ara ara farklı hevesler peşine düştüğüne değinen Kaya, "Ama şunu unutmasınlar, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı iradesi bu milletin üzerinde olduğu sürece asla ve asla başarılı olamayacaklar. Eski Türkiye'ye özlem duyanlar, başarılı olamayacaklar." şeklinde konuştu.

Kaya, 28 Şubat özlemi duyanlara hiç fırsat vermeyeceklerini vurgulayarak, "Farklı heveslerle, işte TÜSİAD'ı farklı taraflardan konuşturarak ya da dış güçlerin özellikle harekete geçirilmek istendiği farklı odakları harekete geçirmek isteyenlere bu millet asla fırsat vermeyecek. Tavizsiz bir milli duruşla o zihniyetin karşısında dik durmaya devam edeceğiz." dedi.

AK Parti'nin 23 yıllık iktidarında bu zihniyetin gerçek yüzünü her fırsatta dile getirdiklerini anlatan Kaya, milletin de bu darbelerden umut besleyen, karanlık zihniyete asla geçit vermeyeceğine 15 Temmuz'da yakinen şahitlik ettiklerini kaydetti.

Kaya, AK Parti'nin iktidara gelmesiyle bambaşka Türkiye kurulduğunu, herkesin eşit ve özgür ülkeye kavuştuğunu söyleyerek, "AK Parti olarak şuna inanıyoruz. Geçmişi unutmayacağız, geleceğin inşası için geçmişi unutmadan milletimize hizmet edeceğiz." diye konuştu.

"İkna odalarında psikolojik şiddet uygulandı"

Türkiye'de iktidara gelmeleriyle beraber savunma sanayisi, sağlık, eğitim, ulaşım, ihracat ve üretim başta olmak üzere birçok alanda sayısız hizmet gerçekleştirdiklerini vurgulayan Kaya, 28 Şubat'ta İstanbul Üniversitesinin önemine ilişkin şunları dile getirdi:

"Şu an çatısı altında bulunduğumuz bu üniversite, gerçekten 28 Şubat'ın sembollerinden biri haline gelmiş bir üniversiteydi. Bu üniversitede maalesef ikna odalarında kız kardeşlerimiz o dönemin ablaları, psikolojik zulümlere maruz bırakıldılar. Başlarını açmaları için ki 'Nur Serter' adını da burada ifade edeceğim. Daha sonra CHP'nin milletvekili olarak TBMM'nin çatısı altında görev yapmış birisi. İkna odalarında bizzat kızlarımıza psikolojik şiddet uyguladı. Onları ötekileştiren ve onların geleceğini karartan bir dönemi yaşadık. Gerçekten o ikna odalarının, genç kızlarımızın hayatında etkisi belki de ölçülemedi ama şunu söyleyebilirim, milyonlarca genç kızın hayatı örselendi. Psikolojik açıdan büyük şiddete maruz kaldılar. Eğitim hayatları ellerinden alınan bugün bu ülkede milyonlarca kadınımız, o dönemin maalesef o gerici, antidemokratik, ilkel zihniyeti yüzünden eğitimden mahrum bırakıldılar."

Kaya, Türkiye'de bugün birçok alanda başörtülü ve başı açık kişilerin görev yaptığını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA