İstanbul İl AFAD Müdürlüğü ile Vizyoner Kadınlar Derneği (VİKADER) işbirliğinde, Bayrampaşa Anadolu Lisesi'nde "Afet Bilinci ve Hazırlık Eğitimi" düzenledi.
Programda konuşan İl AFAD Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, 6 Şubat 2023 depremlerinin "asrın felaketi" olarak adlandırıldığını belirterek, "Türkiye'de belki de son bin yılda yaşanmış olan en büyük afet. 11 ili etkiliyor ve 53 binin üzerinde vatandaşımızı kaybediyoruz. Yüz binlerce yaralı. Biz bunu daha önce de İzmit'te 17 Ağustos'ta yaşamıştık. Düzce ve Van depremi oldu. Bunlar 7'nin üstü depremler. Bunları yaşıyoruz ama hızlı unutuyoruz. Hızlı aksiyon alıyoruz ama çabuk unutuyoruz." diye konuştu.
Afetten önce yapılan bir birimlik harcamanın 7 ila 10 birimlik bir kazanç sağladığını ifade eden Özener, "Bu kazançlar 10 birim değil, belki bazı yerlerde 30-40 birime kadar çıkıyor. Özellikle Marmara Bölgesi'nde yapacağınız risk azaltma çalışmaları, örneğin bir birimlik bir harcama yaparsanız, Türkiye üzerinde en çok geri dönüşümü Marmara Bölgesi'nde olur. Çünkü ekonominin kalbi burada, sanayi burada. Türkiye'nin kalbi Marmara bölgesi. Dolayısıyla risk azaltma faaliyetlerinin ön plana alınması lazım." ifadelerini kullandı.
Yapıların depreme dayanıklı ve güvenli hale getirilmesi için vatandaşlarca ve karar verici konumdaki yetkililerce radikal tedbirler alınması gerektiğini vurgulayan Özener, kentsel dönüşüm ve güçlendirme çalışmalarının yanı sıra afet konusunda bilinçli olunması gerektiğinin altını çizdi.
Afetin ilk 72 saatinde kişinin tek başına kalabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Özener, "Tek başınasınız. Birinci dakika, deprem olduktan sonra birilerinin arama kurtarmaya gelmesini beklemek çok iyimser bir sahne olur. Sebebini söyleyeyim. 6 Şubat depremlerinde biliyorsunuz çok fazla eleştiri de oldu, 'geç müdahale edildi, hemen müdahale olmadı' diye. Bunlar çok gerçekçi değil. Sahada bilfiil çalışan, yaşayan arkadaşlarımız yani AFAD Başkanlığı birkaç saat sonra bölgedeydi. Arama kurtarma birlikleri, elinden gelen en iyi, en çok yani, yapabileceklerin hepsini yaptılar. İyi niyetle çalıştılar. Ancak bu karşılaştığımız felaketin, bilimsel çalışmalarla gerekli olan müdahaleci sayısı 1 milyon 900 bin. Böyle bir afetle başa çıkmak için gerekli profesyonel arama kurtarma ekibinin sayısı bu. Dünyada da böyle bir sayı yok. Dolayısıyla, böyle büyük bir afete hemen müdahale edileceğini beklemek gerçekten çok iyimser bir tahmin olur. Dolayısıyla kendi önlemlerimizi almamız lazım." dedi.
Prof. Dr. Özener, olası Marmara depremine ilişkin, "İstanbul'da, Marmara Bölgesi'nde bir gün bir deprem göreceğiz fakat ne zaman göreceğiz bilmiyoruz. Ben de bilmiyorum. Yani olmayacak demek iyimserlik. Bilimin ışığında öğrenerek, okuyarak, afetlerle nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz lazım." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ilk Kadın Psikososyal Destek ve Sosyal İyileştirme Ekibi
Bayrampaşa Kaymakamı Abdullah Çiftçi de depreme karşı tedbir ve eğitim alıp güvenli yapılar oluşturmanın önemine işaret ederek, "Allah bir daha milletimizi, ülkemizi bu tip acılarla sınamasın. Ben bu depremi yaşayan bir kişiyim. Diyarbakır'da bir binanın 10. katında sabahın 04.12'sinde bu depreme yakalanan bir kişiyim. Biz şanslıydık. Bina yeniydi, yıkılmadı ama Diyarbakır'da bulunduğumuz 6 tane apartman çökmüştü ve 412 kişi bizim gibi şanslı değildi. Hayatlarını kaybettiler. Ben daha önce Gölcük depremini, Düzce depremini ve Elazığ depremini yaşamış, o sarsıntıyı hissetmiş bir kişiydim ama bu deprem çok daha farklı bir depremdi." diye konuştu.
VİKADER Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Mete ise 6 Şubat 2023'teki deprem felaketinin ardından afet yönetimi ve sosyal iyileştirme süreçlerinde derneklerinin aktif bir rol üstlendiğini söyledi.
Dernek bünyesinde AFAD tarafından akredite edilmiş 74 eğitmenin görev yaptığını bildiren Mete, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin ilk Kadın Psikososyal Destek ve Sosyal İyileştirme Ekibini kurmuş bulunuyoruz. Şimdi de ülkemizin ilk Kadın Arama Kurtarma Ekibini kurma çalışmalarımızı hızla sürdürmekteyiz. Bu adımlarla yalnızca afet sonrası iyileştirme süreçlerine katkı sunmakla kalmıyor, toplumdaki her bireyi bu konuda aktif bir rol üstlenmeye teşvik etmek istiyoruz. Özellikle kadınların liderliği ve katılımını artırarak, bu alanda cesaretlendirmeyi hedefliyoruz."
Programda eğitmenler tarafından öğrencilere "afet bilinci ve hazırlık eğitimi" verildi.